“YAŞASIN YENİ KRAL”IM

04 Kasım 2022 13:22 Mehmet DEMİRKAN
Okunma
83
“YAŞASIN YENİ KRAL”IM

“YAŞASIN YENİ KRAL”IM   
Mehmet DEMİRKAN

Kraliçe'nin ölümü, sömürge yönetiminin kanlı geçmişine dair anıları yeniden canlandırdı. Bunlar arasında yer alan birçok ülkede yerli halka yapılan zulümler, Batı Afrika ülkelerinden heykel ve tarihî eserlerin kaçırılması, Güney Afrika ve Hindistan'dan altın ve elmas çalınması, baskı ve kölelik, yaşananların sadece küçük bir bölümüydü. Nijerya doğumlu ABD'li Profesör Uju Anya, Kraliçe Elizabeth’in ölümünün ardından şunları yazdı: "Ailemin yarısını katleden ve yerinden eden bir soykırıma ve bugün hayatta olanların hâlâ üstesinden gelmeye çalıştığı sonuçlara sponsor olan bir hükûmeti denetleyen hükümdarı reddetmekten farklı bir şey ifade etmemi bekleyen varsa, bir yıldıza dilek tutmaya devam edebilir." Birçok platformda “Bu kadın daha ne kadar yaşayacak?”, “Öldü ama açıklanmıyor.” iddialarının odağındaki İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth Balmoral Şatosu'nda 96 yaşında hayatını kaybetti. Bu yılın başlarında Platin Jübilesi’ni yapan, yani tahtta 70 yılını kutlayan Kraliçe, en uzun süre görev yapan İngiliz hükümdarı oldu. Elizabeth’in ölümünün ardından milyonlarca insan –bizi şaşırtan şekilde- saygı ve sevgi gösterilerinde bulunurken madalyonun diğer yüzündeki göz kamaştıran zenginliğin kaynağı, sömürgecilik göz ardı edildi. Elizabeth babası öldüğü sırada, yani tacın otomatik kendisine geçtiği gün, sömürge karşıtı Mau Mau Hareketi’nin kanlı bir şekilde bastırıldığı Kenya’daydı; asayiş berkemal olduktan sonra tebaasını “teskin etmeye” gitmişti. İran’ın başına Şah’ı musallat eden İngiliz devletine babası liderlik ediyordu; 1953’te İran’ın ilk seçilmiş lideri Muhammed Musaddık, İngiliz ve Amerikan istihbarat servislerinin tezgâhladığı darbe ile devrildiğinde de hanedanın asası Elizabeth’teydi. Keza 1955’te Kıbrıs’ta ve 1963’te Yemen’de sömürgecilik karşıtı hareketler de onun devlet başkanlığı sırasında şiddet kullanılarak bastırıldı. 1952’de tahta çıktığında, 26 yaşındaydı ve ABD’de Truman, SSCB’de Stalin iktidardaydı. Kendisinin görev yetkisi verdiği ilk Başbakan Winston Churchill idi; Thatcher, Blair dâhil ve sonuncusu ölümünden iki gün önce Liz Truss olmak üzere tam 15 başbakan görevlendirdi. Onun döneminde imparatorluk küçüldü; İngiltere AB’ye girdi ve çıktı. Kraliçe öldüğü anda taht derhâl vârisi, Eski Galler Prensi Charles'a geçerken gözler bir sisteme, “İngiliz monarşisi”ne çevrildi. Peki Kral’ın, asayı elinde tutan Kraliçe’den farklı yetkileri var mı? Bu sorunun cevabı: “Hayır!”

KRAL’IN GÜCÜ
Tahta oturan Kral, İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın devlet başkanı. Ancak yetkileri sembolik ve törensel. Siyasi olarak da tarafsız. Bununla birlikte önemli toplantılar öncesinde brifingler veya imzasını gerektiren belgeler gibi hükûmetten gelen günlük gönderiler kırmızı deri bir çanta içinde ona teslim ediliyor. Başbakan normalde her çarşamba günü Buckingham Sarayı'nda Kral'la bir araya gelerek onu hükûmet meseleleri hakkında bilgilendirmekte. Bu toplantılarda resmî kayıt tutulmuyor. Kral ayrıca hükûmeti atıyor, parlamentonun açılışında konuşma yapıyor ve yasaları onaylıyor. Ancak Kral’ın 1708’de İskoçya ile ilgili bir yasa dışında onaylamadığı hiçbir yasa olmamış. Ayrıca Kral, ziyarete gelen devlet başkanlarını ağırlıyor, Birleşik Krallık'ta bulunan yabancı büyükelçiler ve temsilcilerle bir araya geliyor. Kral, 56 bağımsız ülke ve 2,4 milyar insandan oluşan İngiliz Milletler Topluluğu'nun da başkanı. Bu ülkelerin 14'ünde aynı zamanda devlet başkanı.

VERASET İŞLERİ
Mevcut hükümdar öldüğünde ya da tahttan feragat ettiğinde tahtın vârisi hükümdarın en büyük çocuğu oluyor. Kraliyet veraset kuralları 2013'te değiştirilerek erkek çocukların artık ablalarına göre öncelikli olmamaları sağlandı. Kral Charles'ın vârisi, babasının Cornwall Dükü unvanını devralan en büyük oğlu Prens William. Ancak William otomatik olarak Galler Prensi olamayacak; bu unvanın kendisine Kral tarafından verilmesi gerekiyor. Prens William'ın en büyük çocuğu Prens George taht için ikinci sırada, en büyük kızı Prenses Charlotte ise üçüncü sırada yer alıyor. Durum böyle iken yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki, monarşi İngilizleri eskisi kadar heyecanlandırmıyor. YouGov tarafından yapılan bir ankete göre halkın %62'si ülkede monarşinin devam etmesi gerektiğini düşünürken, %22'si bunun yerine seçilmiş bir devlet başkanı olması gerektiğini söyledi. Ipsos Mori'nin 2021 yılında yaptığı iki anket de benzer sonuçlar vermiş ve her beş kişiden biri monarşinin kaldırılmasının Birleşik Krallık için iyi olacağı görüşünü bildirmişti. YouGov'un bulguları son on yılda monarşiye verilen desteğin azaldığını gösteriyor. 2012'de %75 olan destek, 2022'de %62'ye geriledi. Ankete göre, daha ileri yaş grupları arasında monarşiye destek fazlayken, gençlerde bu oran düşüyor. YouGov'un konuyu ilk kez takip etmeye başladığı 2011 yılında, 18 ila 24 yaşındakilerin %59'u monarşinin devam etmesi gerektiğini düşünürken, bu oran 2022'de %33'e düştü.

HER YERE KRAL İZİ
Kraliçe 2. Elizabeth 70 yıllık hükümdarlığı döneminde günlük yaşamın önemli bir parçasıydı, portresi para, pul ve pasaportlarda yer alıyordu. Şimdi Kral 3.Charles'ın resmi, yeni Kraliyet Posta (Royal Mail) pulları ve İngiltere Merkez Bankası banknotlarında Kraliçe'nin resminin yerini alacak. İngiltere'de dolaşımda olan 29 milyar adet madenî para Kraliçe'nin portresini taşıyor. Bunların son tasarımı 2015'te yapılmış, 2. Elizabeth'in 88 yaşındaki portresi kullanılmıştı. Kraliyet Darphanesi, Kral 3. Charles'ın portresini taşıyan madenî paraların ne zaman basılacağına dair henüz bir açıklama yapmadı. Ancak bu kademeli bir geçiş olacağı için Kraliçe'nin portresini taşıyan paralar daha uzun yıllar dolaşımda olacak. Hükûmet onay verdikten sonra yeni madeni paralar Galler'in güneyindeki Kraliyet Darphanesi'nde basılacak. İngiltere Merkez Bankasının bastığı kâğıt paralarda 1960'tan itibaren Kraliçe'nin portresi yer aldı. Ancak İskoçya ve Kuzey İrlanda bankalarının bastığı paralarda hükümdarın portresi bulunmuyor. Bugün dolaşımda 80 milyar sterlin değerinde toplam 4,5 milyar adet kâğıt para bulunuyor. Madenî paralar gibi bunların değişmesi de kademeli olacak.  Ayrıca yeni pasaportların içindeki ifadeler 'Majesteleri Kraliçe'nin yerine 'Majesteleri Kral' olarak güncellenecek. İngiltere'nin millî marşındaki ifade de "Tanrı Kralı Korusun" olarak değişiyor.

KONSORT KRALİÇE
Charles’ın resmen Kral ilan edilmesi ile gözler eşi Camilla Parker Bowles’a çevrildi.  Camilla, Charles'ın gençliklerinden beri hayatının aşkı. Şimdi de Konsort Kraliçe oldu. Yani Kral ile evliliğinden dolayı Kraliçe unvanı aldı. Charles ile Camilla 2005’te evlendi. Kraliçe 2016’da Camilla’ya destek vererek onu Birleşik Krallık Özel Konseyi üyesi yaptı. Ancak birçok otoriteye göre; Camilla Parker, İngilizlerin gözünde “Diana’yı mahveden kadın” olarak tanımlanıyor. Yeni dönemde de iddiaya göre, Camilla bir adım geride duracak. Ölen ya da kimilerine göre derin İngiliz mekanizması tarafından öldürülen Diana’nın özel ses kayıtlarına dayandırılan “Prenses Diana’nın Kayıp Sırları” adlı belgeselde Charles ve Camilla ilişkilerinin, Charles ile Diana evliyken başladığı ve bu nedenle Diana’nın mutsuz bir evlilik hayatı yaşadığı anlatılıyor. 1997 yılında trafik kazası sonucu hayatının kaybeden Diana, hayatını anlattığı belgeselde, kendi sesinden, eşi Charles tarafından aldatıldığını ve bir gün ağlayarak Kraliçe Elizabeth’e gittiğini söyleyerek, Kraliçe’nin kendisine, “Ne yapman gerektiğini bilmiyorum. Charles, ümitsiz bir vaka.” dediğini aktarmış, bu cevabın kendisinde travmaya sebep olduğunu söylemişti. 17 Temmuz 1947'de doğan Camilla Rosemary Shand bir sosyete kızıydı. 60'lı yılların ortalarından itibaren Andrew Parker Bowles adında bir Kraliyet süvarisiyle inişli çıkışlı bir ilişki yaşadı. 1970'lerin başında ise Prens Charles ile tanıştırıldı. Prensin biyografisini yazan Jonathan Dimbleby'ye göre Charles, "İlk aşkın tüm yoğunluğuyla bir anda kalbini ona kaptırdı." Ama zamanlama doğru değildi. Charles henüz 20'li yaşlarının başındaydı ve donanmada kariyer yapmaya çalışıyordu. 1972'nin sonlarında sekiz aylık bir denizaşırı görev için yola çıktı. O yokken Andrew, Camilla'ya evlenme teklif etti ve Camilla da kabul etti. Camilla'nın evlenmesi üzerine Charles kendisini reddedilmiş hissetse de birbirlerinin hayatlarında yer almaya devam ettiler. 1981 yazında Charles, Leydi Diana Spencer ile tanıştı ve ona evlenme teklif etti. Ancak Camilla hâlâ hayatının bir parçasıydı. Diana'nın 1995'te BBC'nin Panorama programına verdiği röportajda da belirttiği gibi "Bu evlilikte üç kişiydiler." Camilla 1995'te boşandı. Charles ve Diana'nın evliliği de 1996'da resmen sona erdi. Sonunda da Windsor'da küçük, sivil bir törenle evlendiler. Çift iyi dileklerde bulunanların tezahürat ve alkışlarıyla karşılansa da, uzun yıllar boyunca Camilla'nın Kraliçe olarak tanınıp tanınmayacağı tartışıldı. Sonunda mesele Kraliçe tarafından çözüldü ve 2022'de "o zaman geldiğinde Camilla'nın Konsort Kraliçe olarak anılmasının samimi dileği" olduğunu söyledi. Böylece Camilla'nın Charles'ın yanındaki yeri onaylandı ve kamuoyundaki tartışmalar sona erdi. Şu anda 70'li yaşlarının ortasında olan Camilla'nın hayatı eşine ve ailesine destek olmak üzerine kurulu görünüyor.

TARİHÎ GERÇEKLER
Kraliçe'nin ölümü, sömürge yönetiminin kanlı geçmişine dair anıları yeniden canlandırdı. Bunlar arasında yer alan birçok ülkede yerli halka yapılan zulümler, Batı Afrika ülkelerinden heykel ve tarihî eserlerin kaçırılması, Güney Afrika ve Hindistan'dan altın ve elmas çalınması, baskı ve kölelik, yaşananların sadece küçük bir bölümüydü. Sosyal medyada paylaşılanlar da tarihî gerçekleri bir kez daha ortaya döktü. Nijerya doğumlu ABD'li Profesör Uju Anya'nın Kraliçe'nin ölümünden önceki saatlerde Twitter'dan paylaştığı mesajlar kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırıldı. İkinci tweetinde ise Anya şunları yazdı: "Ailemin yarısını katleden ve yerinden eden bir soykırıma ve bugün hayatta olanların hâlâ üstesinden gelmeye çalıştığı sonuçlara sponsor olan bir hükûmeti denetleyen hükümdarı reddetmekten farklı bir şey ifade etmemi bekleyen varsa, bir yıldıza dilek tutmaya devam edebilir."