SURİYE’DE YENİ SÜREÇ

22 Aralık 2021 10:45 Mehmet DEMİRKAN
Okunma
479
SURİYEDE YENİ SÜREÇ

SURİYE’DEYENİ SÜREÇ

MehmetDEMİRKAN

Suriye’nin kuzeyinde uzunca süredir büyükbir hareketlilik yaşanıyor. Beklenti terör unsurlarının yönelik yeni bir askerîharekâta başlayacağı yönünde. Bölgeyi çalışan uzmanlar süreç için şu benzetmeyiyapıyorlar: “Bir tiyatro oyununda duvarda bir silah aslıysa, bu eninde sonundapatlar.” Suriye yeni bir sürece girerken, diplomatik çerçevede ve sahada büyükhareketlilik yaşanıyor. Ülkenin kuzeyinde bugüne kadar bilinen klişe; “Şam yönetiminiRusya-İran, terör grubu PYD/PKK’yı ABD destekliyor.” şeklindeydi. AncakPYD/PKK’yı yönetme ya da yönlendirme girişimlerine şimdi Rusya da eklemlendi. Rusyason dönemde Beşar Esad’ın uluslararası alandaki tartışmalı statüsünü sonaerdirmek için ve uluslararası topluma geri dönmesini sağlamak için birçok hamleyapıyor. 2015 Ekim’inden bu yana Rusya’nın büyük desteği ile Şam’ı bile kontrolaltında tutmakta güçlük çeken Esad yönetiminin, şu anda ülkenin üçte ikisinikontrol altına aldı. Geriye kalan üçte bir ise Özgür Suriye Ordusu (ÖSO),radikal gruplar ve PYD’nin elinde. Rusya Esad’ın etki alanını büyütmek içinPYD’nin kontrol ettiği bölgeyi de rejimin kontrolü altına sokmak için hamleleryapıyor. Böylece Şam yönetimi ülkenin %85’inden fazlasını kontrol altınaalacak, petrol alanları rejimin denetimine girecek, bütün silahlı gücünü demuhaliflere karşı kullanabilecek duruma gelecek. Rusya’nın stratejik hamlesiise Suriye’de Kürtleri politik çözüm yoluyla rejime entegre etmek. Kabuledilecek belki yarı özerklikle, Batı ülkeleri açısından da rejimi kabuledilebilir hâle getirmek. Bunun için Rusya öncelikle askerî gücüyle ABD’ninbıraktığı boşlukları dolduruyor ve Fırat’ın doğusunda ilerliyor. Türkiye’ninyaptığı operasyonlar sebebi ve ABD’den yeterli koruma alamayan PYD’nin içindekibir kanat da Rusya’nın gözetiminde rejim ile görüşmelere başladı. Türkiye’ninSuriye’nin kuzeyinde gerçekleştirdiği üç askerî harekât; Fırat Kalkanı, ZeytinDalı ve Barış Pınarı Operasyonları ile PYD’ye büyük kayıplar verdirdi. Bu harekâtlarıizleyen Rusya bir noktada PYD ile ÖSO arasına rejim güçlerini sokarak tamponbölge oluşturdu. Moskova’nın temel düşüncesi; PYD’yi zayıflatılarak ABD’ninetki alanından çıkartıp, rejim ile uzlaşabilecek bir yapıya büründürmekti.

OYUNUNABD AYAĞI

Suriye’deki oyunda ABD’nin rolü terörörgütünün bir diğer uzantısı üzerinden kurgulanmakta. PKK terör örgütününlideri konumundaki Cemil Bayık’ın açıkladığı gibi örgüt, PYD’nin kuruluşundaçok aktif rol oynadı. Türkiye’nin, Fırat’ın doğusunda kurmaya çalıştığı yapıyıkesinlikle kabul edilemez olarak değerlendirmesinin ardından ABD yeni birçabaya girdi. Buna göre, PYD’nin içinde PKK’ya katılmamış Suriyeli militanlarkalacaktı. Ayrıca PYD’nin dışındaki diğer Suriye Kürt partilerinin de dâhilolduğu bir diyalog süreci başlatılacaktı. Eylül ayının başında ABD bu çerçevedePYD’yi ve bazı Kürt grup temsilcilerini Washington’a davet etti. Ancak heyetWashington’dan önce 15 Eylül’de Moskova’ya gitti. ABD’nin girişiminin birfiyasko ile sonuçlandığı değerlendiriliyor. Bu arada PKK terör örgütü lideridurumundaki Cemil Bayık 26 Ekim’de verdiği bir röportajda özerk bir yönetimmodeliyle Suriye’de sorunun çözülebileceğini öne sürdü. 4 Kasım’da PYD’ninSuriye’de kurduğu idari düzenin sözde eş başkanlarından birisi, rejim ileanlaşmanın öneminden bahsettiği bir konuşma yaptı. Oyun şimdi şöyle kurulmayaçalışılıyor. Rejim, ülkenin %85’ni kontrol edecek, Kürtler sisteme entegreedilecek, Rusya YPG’yi kendisine bağlı “milis” grubuna dönüştürecek, ABD’yeyakın bir isim de özerk yönetimin başına geçecek. Ancak Türkiye kurulmakistenen kumpasa şiddetle karşı ve Suriye'ye yeni bir askerî harekât planlıyor.

ŞAMYÖNETİMİ LEGALLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Bütün bunlar olurken Birleşik ArapEmirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed 9 Kasım'da Şam'ı ziyaretetti. Son ziyaret adım adım ilerleyen normalleşme sürecinde yeni bir eşiğeişaret ediyor. Nitekim Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, Suriye'yi ArapBirliği'ne döndürme zamanının geldiğini, BAE Dışişleri Bakanı’nın Şamziyaretinin Araplar arasındaki uzlaşmazlığı aşmaya yardımcı olacağını açıkladı.Cezayir mart ayındaki zirveye kadar ortak bir Arap kararının oluşması içingirişimlerde de bulunuyor. BAE Dışişleri Bakanı Abdullah'ın ziyareti, Arapülkelerinin Beşar Esad ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik yaklaşımlarınınete kemiğe bürünmesi anlamına geliyor. Arap ülkelerindeki medya organlarındayazılan köşe yazıları bu ziyareti "köprüleri kurma ve ilişkilerigüçlendirme" olarak niteledi. Bu arada Lübnan'ın enerji krizini çözmekiçin Suriye üzerinden Mısır doğal gazı ve Ürdün elektriğini taşıyan eskihatların devreye sokulması planı gündeme geldi. Lübnan'dan bakanlar Şam'ıziyaret etti. Daha sonra Suriye, Mısır, Ürdün ve Lübnan'ın enerji bakanlarıAmman'da buluştu. Bütün bunlar da Ürdün Kralı Abdullah'ın temmuzda ABD BaşkanıJoe Biden, ağustosta da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığıgörüşmelerin ardından gelişti. Kral Abdullah, Suriye'de rejim değiştirmeplanının yüksek maliyetli bir başarısızlık olduğunu vurgulayıp Şam'laçalışmanın önünü açacak yeni bir teklif sundu. Teklife göre; sığınmacılarındönüşünü kolaylaştıracak programların hazırlanılacak, siyasi değişikliktaleplerine karşılık rejime teklifler sunulacak, diplomatik ilişkiler yenidentesis edilecek, Suriye'nin Arap Birliği ve uluslararası platformlara dönüşüsağlanacak, İran’ın nüfuzu sınırlandırılacak ve bütün yabancı güçler Suriye’dençekilecek. Bu arada Ürdün-Suriye arasındaki Cabir/Nasip Sınır Kapısı yenidenaçıldı ve Şam-Amman uçak seferleri başlatıldı. Kral Abdullah da uzun bir aradansonra telefonla görüştüğü Esad'a Suriye'nin egemenliğini, istikrarını ve toprakbütünlüğünü desteğini dile getirdi. Bu adımlar atılırken gözler ABD’yeçevrildi. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Esad'la normalleşmeyidesteklemedikleri açıklasa da Washington engelleyici bir tavır almadı. Durumböyle olunca BAE ve Ürdün'ün adımları ABD’nin kabulü ile gelişen girişimlerolarak görüldü. Amman'ın Esad yönetimine araladığı kapı uluslararası alandameşruiyetin tesisi açısından çok önemli. BAE de elindeki finansal güç sebebiyleArap ülkelerinin kararlarını etkileme kapasitesine sahip. Arap dünyasında algıartık Suriye sorununun kendi iç meseleleri olduğu yönünde. Körfez blokununtavrını belirleyen Suudi Arabistan da Şam yönetimi ile temas hâlinde. SuudiArabistan İstihbarat Şefi Hamid Humeydan Şam'ı ziyaret edip Esad'ın yanı sıraUlusal Güvenlik Büro Başkanı Ali Memlük ile bir araya geldi. Suriye TurizmBakanı Rami Martini de BM Dünya Turizm Örgütünün Riyad'daki toplantısınakatıldı. 9 Kasım'da Kahire'de başlayan Arap İstihbarat Forumunda SuudiArabistan Şefi Hemeydan ile Suriye İstihbarat Şefi Hüssam Luko'yu yan yanagösteren fotoğraf basına servis edildi. Suriye yönetimi ise Araplarınnormalleşme teklifine karşın İran'dan uzaklaşılması talebine sıcak bakmıyor.Şam'ın duruşunu bilen Arap dünyası da İran'ı doğrudan ön koşul olarak önesürmek yerine, Suriye ile normalleşerek hedefe ulaşılabileceği öngörüsünde. Bunakarşın İran bir eksen kayması olmadığı sürece Suriye’nin Arap Birliği içindeyer almasını destekliyor. Muhalifler son gelişmeleri ve BAE'nin adımlarınıSuriye'yi aşamalı olarak İran'dan uzaklaştırmak olarak görse de bu görüş, İranyönetimi tarafından bir risk olarak görülmüyor. Birçok ülke Suriye üzerindenbilek güreşi yapıyor. Ülkede rejim, ona karşı ve birbirleri ile çatışangrupların savaşı sürüyor. Bütün öngörüler bunun bu savaşın kontrollü biçimdeuzun bir süre devam edeceği yönünde.