HOMO ECONOMİCUS

28 Ekim 2015 11:00 Agâh HÜSEYİN
Okunma
2114
 HOMO ECONOMİCUS

 
 
Din, nasihattir.
Ahlak, insanın iç muhasebesi, tarihi ve kültürü ile alakalıdır.
Din ve ahlak kurallarına uymak tamamen vicdani bir karardır.
Etik ise toplum ve insan ilişkilerini düzenleyen bir kavramdır.
Geçmişte ahlak ve etiğin öznesi, din veya iktidardı. Günümüz dünyasının öznesi ise sermaye ve medya oldu.
Türk toplumu, siyasette ortak bir ahlak ya da etik kurallar geliştiremediği için demokrasi bir türlü rayına oturamadı. Din siyasetin aracı hâline gelmiş, sermaye ve medya aynı holdingler adı altında vücut buldu. Dolayısıyla kim bu gücü elinde tutuyorsa ahlakı ve etiği kendi çıkarlarına uygun yorumladı, kendi tanımladığı ölçütleri etik kural olarak halka sundu. Böylece uzlaşma kültürü iğdiş edildi; siyaset organları hizmette rekabet yerine, toplumsal kamplaşmanın vücut bulduğu müesseslere dönüştü.
Neden?
Çünkü sık sık kesintiye uğrayan demokrasimizde yerleşik ilişkiler yeterli bir derinlik kazanamadı. Hâl böyle olunca her defasında konjonktür partileri ortaya çıktı. Bu partiler de siyasette kalıcı olabilmek için siyasetin evrensel etik kurallarını tahrip etti.
İşte bu tahribat sonucunda da yeni bir insan tipi doğdu: Homo economicus.
Yani, siyaseti, ekonomik bir mübadele aracı olarak gören insan tipi…
“Homo economicus”lara göre siyasi partiler, kendine menfaat temin eden müesseslerledir. Onlar siyasi partileri bir fikrin veya ideolojinin savunucu olarak görmezler. Siyasetleri ise bir nevi dilenciliktir. Bunun için her fikri her değeri kendi menfaatleri için çiğnemeye hazırdırlar.
“Homo economicus”’lar için kutsal yoktur. Kutsal, onlar için ekonomik hedeflerine ulaşılacak bir vasıtadır.
“Homo economicus”lar için demokrasi yoktur. Demokrasi onlar için amaç değil, araçtır.
“Homo economicus”lar için devlet yoktur. Devlet onlar için sadece iktidarlarının devamına yarayan ve menfaat bir aygıttır.
“Homo economicus”lar için din yoktur. Din onlar için iktidara gelme vasıtası ve suçlarını meşru gösteren bir fetva aracıdır.
Homo Economicular için halk yoktur. Halk onlar için sadece seçim zamanlarında kendilerine iktidarın anahtarını teslim eden bir güruhtur.
Onlar için, şehit yakını “karaktersiz”, çiftçi “anasını alıp gitmesi gereken”, asker “yan gelip yatan”, terörist başı “sayın”, memur “işini bilen”dir. Siyasetleri de karakterleri gibidir. Yani “Dün dündür, bugün bugündür.” 
Yine seçim var…
Yine içi erzak dolu parti amblemli naylon poşetler, kentlerin varoşlarında çevre kirliliği oluşturacak. Kitleler döner-ekmek uğruna meydanları dolduracak. Fakire dinî söylemlerle dağıtılan poşetler, ikram edilen döner ekmekler, siyasi değerlere dönüşecek, her poşet sandığa oy olarak atılacak.
Yani sözde iyilik, ahlak ile mübadele edilecek. Parti amblemli poşetler sayesinde seçilenler, daha sonra iktidarın nimetlerini kendine yakın öznelerle (sermaye ve medya) paylaşacak. Yoksul ise bir sonraki seçimdeki parti amblemli poşeti beklerken bu çirkin döngü, ortak bir ahlaki zemin oluşana kadar sömürülüp duracak.
Yine seçim var.
Bakalım hangi siyasi görüş seçmene “eşrefimahlukat”, hangisi “Homo economicus” muamelesi yapacak.
Allah, insanı en çok bildiği konuda sınar.
 
AMA
 
Orta Doğu’ya barış getirecektik AMA “Esed” buna mâni  oldu.
Orta Doğu’nun lider ülkesi olacaktır AMA “Sisi” buna mâni  oldu.
Petrol bulacaktık AMA enerji lobisi buna mâni  oldu.
1 lira, 1 dolar olacaktı AMA faiz lobisi buna mâni  oldu.
Zam yapmayacaktık AMA karaborsacılar buna mâni  oldu.
İşsizliği bitirecektik AMA küresel güçler buna mâni  oldu.
Terörün üstesinden gelecektik AMA PKK buna mâni  oldu.
“Analar Ağlamayacaktı.” AMA Kandil buna mâni  oldu.
Adalet mülkün temeli olacaktı AMA Pensilvanya buna mâni  oldu.
Sıfırlamayacaktık AMA paralel yargı buna mâni  oldu.
Çalmayacaktık AMA nefsimiz buna mâni  oldu (!)
Duygu istismarı yapmayacaktık AMA gözyaşlarımız buna mâni  oldu (!)
Ağlamayacaktık AMA halkın içler acısı hâli buna mâni  oldu (!)
Tek başına iktidar olacaktık AMA seçmen buna mâni  oldu (!)
Koalisyon kuracaktık AMA muhalefet buna mâni  oldu.
Bu kadar AMA’sı olan iktidarın, ayakkabı kutusu dolusu MAMA’sı olur.