Bu güzel ülkenin asilmilleti; üzerine oynanan onca oyuna rağmen, yoluna serilen onca engele rağmen büyükbir kararlılık ve emin adımlarla hedefine yürümektedir. Yürüdükçe önündekiengelleri tek tek aşmakta, aştıkça da yoluna kurulan tuzakları bir bir yıkmaktave üstelik birilerinin bölmek için her yolu denediği bu kadirşinas millet, aşağılıktuzağı kuranlara inat yürüdükçe safları sıklaştırmaktadır. Saflar sıklaştıkça dabirbirine kenetlenmekte ve gösterilen bu birliktelik de birilerinin oyununu veruh hâlini fena şekilde bozmaktadır.
Birçoğumuz belki farkındabile değiliz ama son yıllarda hepsi kendi içinde tarihî birer dönemeç olan birdizi badireler atlattık. Evet, gerçekten bunların her biri inanılmaz kritik dönemeçtive yaşanan sürece bu benzetmeyi yakıştıranlar da yerden göğe kadar haklıydılar.Bugün yaşadığımız söz konusu badirelerden askerî olanlarını bir kenara bırakaraksiyasi olanlarına şöyle bir göz atalım. İşte 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri,işte 07 Haziran 2015 ile 01 Kasım 2015 Genel Seçimleri, işte 16 Nisan 2017 CumhurbaşkanlığıHükümet Sistemi referandumu. Bunların her biri şu an tarihin tozlu sayfalarındayerlerini almış, an itibarıyla birçoğumuzun varlığını dahi hatırlamadığı büyük badireler.Oysa o günleri ve meydanlarda verilen nefes kesen mücadeleyi göz önünegetirerek hatırlamaya çalışalım. Bu badirelerin her biri kalpleri durduracakgerilimde, gerçekten ülkeyi ve milleti sırat köprüsünden geçiren badirelerdi. Yürüyensüreç öylesine zorlu, yaşanan günler öylesine çetindi ki, unutmayıp hatırlayanların bile, hatırladığı aniliklerine kadar titreyeceği anlardı.