Son dönemlerde gerek Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) içinde yaşanan gelişmeleri mercek altına aldığınızda, bu partide yaşanan olayları biraz mantıkla, biraz da akılla değerlendirdiğinizde haklı olarak gözünüz yine paralel yapıya diğer adıyla Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) kayar, bakışlarınız bu şer yuvasına döner.
Olayları iyi bir süzgeçten geçiren biri dönen dolapların bir dış güç operasyonu olduğunu rahatlıkla anlayabilir. Bunu anlamak, olanı görmek için de öyle istihbaratçı olmaya, insanüstü bir zekâya sahip olmaya gerek yoktur. Çünkü artık günümüzde her şey alenen olmakta her şey fütursuzca yapılmaktadır, çünkü artık büyük oyunun sonu yaklaşmaktadır.
Belli bir süre geçtiğinde karanlık güçlerin talimatıyla MHP içerisinde Devlet Bahçeli’ye karşı sinsice oluşturulan muhalefet atağının arkasında paralel yapı parmağının olduğu dilden dile yayılmaya başlamıştı. Birden ve dört koldan başlayan muhalefet kalkışmasının bizzat FETÖ talimatıyla başlatıldığı ve kalkışmayı üst aklın yani Amerika Birleşik Devletleri’nin perde arkasından desteklediği söylentileri sadece parti içinde değil tüm siyasi kulislerde kulaktan kulağa fısıldanmaya başlamıştı.
Yalnızbu oyunu oynayanların, MHP tabanının bu oyuna geleceğini zannedenlerin hesaplayamadığı bir şey vardı. Türk’ün zekâsı ve sadakati.
Böylesine sinsi bir oyun gerçekten dünyanın her ülkesinde iş yapardı. Ama kendine haszekâsı olan Türk’e, inandığı liderine sadakati dillere destan bu millete böylesine oyunlar ucuz numara olarak kalır, bu sinsi plan tuzağı kuranın elinde kalarak tozlu raflarda yerini alırdı. Öyle de oldu…
Söylentilerin hepsi doğru çıktı. Recep Tayyip Erdoğan’ı al aşağı ederek oluşacak siyasi kargaşayla ülkeyi birbirine katmayı planlayan FETÖ bu planı uygulayabilmenin çıkışını sağda bölünmede görüyordu ve elbette bu bölünmeyi sağlamak içinde AKP’den sonra sağın en kuvvetli partisi olan MHP’de lider değişikliğinin, parti başına ve yönetimine kendi etki ajanlarını getirmenin mutlak gerekliliğine inanıyordu. Hiçbir şey elde edemese bile bu partide bir bölünme yaratacaktı.
Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmenin yolunu açacak en önemli hareket, gerçekleştiğinde domino etkisi yapacak olan Devlet Bahçeli’nin devrilmesi olayı olacaktı. Bir başka deyişle FETÖ, Recep Tayyip Erdoğan’ın devrilmesini Devlet Bahçeli’nin devrilmesine bağlamıştı. Gerçekleştiği takdirde kısa vadede çok ciddi etkileri olabilecek bu operasyon için malum karanlık el MHP’de düğmeye bastı ve parti yavaş yavaş ve için için kaynatılmaya başlandı.