DEVLET OLMAK

29 Ağustos 2015 12:08 Av. Dr.Ahmet Korhan Mastı
Okunma
1763
DEVLET OLMAK



“Onlarıdoğru yola çağırırsanız duymazlar. Sana baktıklarını görürsün, oysa görmezler.”

 

                                                                                                                                     Araf198

 

İlk Çağ’da yaşamış sofist düşünürlerdenbiri olan Protagoras, toplumun yani devletin insanlar tarafından oluşturulmasınışöyle yorumlar:

“Hayvanlar âleminde her canlının yaşamınısürdürmesi için Tanrı her birini çeşitli yeteneklerle donatmıştır. Bazısına güçvermiş, bazısına hız vermiş, bazılarına silah vermiş, korunmak için bazılarınakanat vermiş uçmak için bazısını sıcak ve soğuktan korumak için tüylerleörtmüştür.

İnsanlara da yaşamını sürdürmek vehayatını koruması için ateş ve sanatlar bilgisi yani bilimi vermiş. İnsanlar bukaynaklarla başlangıçta birbirinden ayrı yaşamışlar, şehirler kuramamış vekendilerinden güçlü hayvanlara yenilmişlerdir. Çünkü askerlik sanatı olansiyaset sanatına sahip değillerdi. Bunun sonucunda bir araya gelerek şehirlerkurmayı ve kendilerini güvenlik altına almayı denemeye başlamışlardır.”

Pratagoras’a göre toplumların kurulmasıgönüllü iş bölümüne dayanır. Ona göre, imanların bir araya gelerek şekiller(devlet) kurmalarının amacı güvenliktir.

Devlet bugünkü anlamı ve unsurlarıylaancak XV ve XVI. yy.lerde ortaya çıkmıştır. Devlet, belli sınırlar içindeyerleşmiş insan topluluğu ve kurumsallaşmış bir siyasi otorite ve zorlamagücüne sahip kurumdur. Bu tanım çerçevesinde günümüzde devletin unsurları venitelikleri şu şekilde açıklanabilir.

- Devletin varlığı için, bir ülke; devletyetkilerinin kullanıldığı ve sınırları belli bir arazi parçası gereklidir.

- Devletin varlığı için bir ülke içindeyerleşmiş insan topluluğu gereklidir.

- Devletin varlığı için, siyasi otoriteyive zorlama gücünü elinde bulunduran bir siyasi ve hukuki teşkilatlanmagereklidir. Bu devletin siyasi ve idari yapısıdır.

Bu siyasi ve idari yapının tamamlayıcısıfonksiyonlar ise şöyledir:

- Demokratik yönetim ve hukukunüstünlüğü: politik gücün kurumlaşma ve uygulanmasında esas durumda olması.

- Dış ilişkilerde bağımsızlık: Dışgüvenlik ve dış ekonomik ilişkilerin bağımsız olarak sürdürülebilmesi.

- Ekonomik politikalarda bağımsızlık: Bağımsızekonomik ve finansal politikaların sürdürebilmesi.

- Refah toplumu: İstihdam, sosyalgüvenlik ve gelirin yeniden dağıtımı politikaları uygulaması.

- Sosyal bütünleşme: Kültürelfarklılıkları bütünleştirecek politikaların uygulanması.

Yukarıda devlet kavramına ilişkin birçokanlatılandan sizlere bazı kavramsal açıklamalarda bulunmaya çalıştık. Aslındabunu yaparken amacımız sizleri teorik bilgilerle sıkmak değil, bir hususadikkatinizi çekmekti.

Çünkü artık Cumhurbaşbakanının inayetiyleuzatmaları oynayan 13 yıllık AKP iktidarı devleti, devletin gerçek amacınıbilmeden şirket yönetir tarzda yönetmeye çalıştı. Birçok kanun yeni baştanyapılıp daha yürürlüğe girmeden birçok maddede değişiklik yapıldı. Devletkademelerine atamalarda liyakat yerine yandaşlık hâkim oldu ki devletkurumlarının dejenerasyonunu başlatan da bu oldu.

Son dönemde başka bir moda söz, gündemdedolaşır oldu. Aldatıldık!

Cumhurbaşbakanı Harp AkademileriKomutanlığını ziyaret ettiğinde Ergenekon ve Balyoz Davalarına ilişkin“Aldatıldık!” açıklamasında bulunmuştu.

"Yıllarca ‘Bağırsaklarıtemizliyoruz; iyi ki bu komutanlarla savaşa girmemişiz; darbe planlarıylaönümüzü kestiler, her istediğimizi yapamadık; vesayetten kurtulduk.’ diyenSayın Cumhurbaşbakanı şimdilerde ise “Kandırıldık, kumpasla karşı karşıyayız.”diyebilmektedir.

Aynı Cumhurbaşbakanı kutsiyetpenahlarıyani kutsal sığınak diyerek Türkiye’ye davet ettiği ve bir anlamda Kaçak Saray’ınuluslararası düzeydeki açılışını yaptırdığı Papa Françesko’nun da Türkiye’yisoykırımcılıkla suçladığında; paralel yapı konusunda yaptığı aldatıldık benzeriaçıklamalarını hatırlatan ifadeler kullanmıştır.

Cumhurbaşbakanı biraz da yanındaki devletitanımayan, işleyişini bilmeyenlerin de etkisiyle Papa için “Türkiye’yiziyaretinde farklı bir siyasetçi görmüştüm.” dedi ancak Papa’nın geçmişi debenzer açıklamalarla doludur.

Papa Françesko, Buenos Aires Başpiskoposuolduğu dönemde yazdığı kitapta, Türklerin Ermenilere karşı “soykırımgerçekleştirdiğini” belirtmiş, yine Buenos Aires’te düzenlenen bir törende“soykırımın, Osmanlı Türklerinin Ermenilere ve insanlığa karşı işlediği en ağırsuç olduğunu” öne sürmüştü.

 

Yine 13 yıllık AKP iktidarında birçok kezolduğu üzere Milletvekili Mehmet Metiner de televizyonlarda milyonların gözününiçine bakarak Beşiktaş’ta Dolmabahçe’de meydana gelen olayda aldatıldığını şusözlerle itiraf etmişti; “Niye var olduğunu söyledim, çünkü biz iktidarpartisiyiz, emniyet müdürlerimizi, ilgili birimlerimizi arar sorarız. Deriz kibu görüntüler var mı? O dönemin paralel müdürleri bu görüntülerin elimizdeolduğunu söylediler. Biz de namert olduklarını bilmeden onların söylemişoldukları söze itibar ederek, evet bu olayın görüntüleri var dedik. Ben dedim.”

Paralelde aldatıldık! Ergenekon,Balyoz'da aldatıldık! Irak'ta aldatıldık! Libya'da aldatıldık! Suriye'dealdatıldık! Mısır'da aldatıldık! Afganistan'da aldatıldık! Filistin'de,Gazze'de aldatıldık! Mavi Marmara’da aldatıldık! Kırım’da aldatıldık!Çeçenistan’da aldatıldık!

Putin'i ağırladık, baş tacı ettik, Ermenisoykırım yalanını onayladı, aldatıldık! Papa'yı ağırladık, baş tacı ettik, o dasoykırım dedi, aldatıldık! AB'yi, ABD'yi baş tacı ettik, ne dediyse yaptık,yasalarını uyum diye topyekûn aldık, onlarda soykırım dedi, aldatıldık!Yemen'de ABD emri ile Suudi Kralı ile olduk, aldatıldık! Kıbrıs'ta her türlütavizi verdik, aldatıldık! Yunanistan'a her türlü tavizi verdik, aldatıldık!Ermenistan’a her türlü tavizi verdik, ama aleyhimize her şeyi yapıyorlar,aldatıldık! Çin ile her türlü ilişkiyi kurduk, Doğu Türkistan’ı katlediyor,katletmeye devam ediyor, yine aldatıldık!

Allah aşkına aldatılmadığınız bir şey varmı? Bu ne aldatılma, bu ne gaflet! Artık yeter Cumhurbaşbakanının anayasalsınırların dışına çıkarak sizlere tanıdığı uzatmalarda bari devleti tanıyın daartık aldatılmayın. Devleti koruyun!

Rahmetli Başbuğ’umuzun 1975 yılındaDiyabakır’da söylediği; “Devlet ya vardır ya yoktur. Devleti sokağa mağlupettirmem.” sözünün siz devleti tanımayanların kulaklarınıza küpe olmasıtemennisiyle sağlıcakla kalın.