E. SEMİH YALÇIN: “DAVUTOĞLU'NUN KIT AKLI, BİZİM PARTİ İÇİ MESELELERİMİZE ERMEZ”

18 Ekim 2017 10:22 Prof. Dr.E. Semih Yalçın
Okunma
1229
 E. SEMİH YALÇIN: “DAVUTOĞLUNUN KIT AKLI, BİZİM PARTİ İÇİ MESELELERİMİZE ERMEZ”

BAHÇELİ-DAVUTOĞLU TARTIŞMASI

E. SEMİH YALÇIN: “DAVUTOĞLU'NUN KIT AKLI, BİZİM PARTİ İÇİ MESELELERİMİZE ERMEZ”

AHMET DENİZ AĞCA

 

YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eski Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in kabine dışında kalmasının ardından yaptığı açıklama sebebiyle AKP Konya Milletvekili ve Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile polemik yaşadı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tuğrul Türkeş'in kabine dışında kalmasının ardından yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine “Gidişinden haberimiz yokken, gelişimizden nasıl haberi olacak? Onu Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım.” dedi.

Davutoğlu ise Bahçeli’ye cevap vererek “Bahçeli'den beklenen, nezaketten ve siyasi olgunluktan yoksun tavırlar yerine kendi sorunlarıyla yüzleşme cesaret ve erdemini göstermesidir.” ifadelerini kullandı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da tartışmaya katılarak “Siyasette nezaket çok önemlidir ve kıymetlidir.” şeklindeki yazılı açıklama yaptı.

Bunun üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ayrı ayrı yaptığı açıklamalarda hem Davutoğlu’na hem de Ünal’a cevap verdi.

İlk açıklamasında, "Ahmet Davutoğlu'nun, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye edep, hayâ ve saygı sınırlarını aşan çirkin ithamları ayaklarımız altındadır." ifadesine yer veren Yalçın, "Sayın Davutoğlu'nun rotayı şaşırmış, zillet ve rezalete dalmış haliyle liderimize lafetmesi kabullenilemez. Haddini aşarak MHP liderine parti içi meseleleri hatırlatan Davutoğlu, üzerine vazife olmayan işlere de burnunu sokmaktadır." dedi. Yalçın, şunları kaydetti:

"Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlıktan haledilmesine sebep olan basiretsizliği ve kıt aklı, bizim parti içi meselelerimize ermez. 7 Haziran 2015 sonrasında yaşananlar ve Davutoğlu'nun sergilediği orta oyunu hâlâ hafızalardadır. Ahmet Davutoğlu tarafından erken seçim için geçiş hükûmeti oluşturmak üzere siyasette her kaba girebilen her siyasi renge uyum sağlayabilen, eşik bekçiliğine ve at uşaklığına müsait bir takım dönme ve devşirmelerin toplandığı unutulmamıştır. Davutoğlu’nun basiretsizliği ve kıtaklı, bizim parti içi meselelerimize ermez. MHP’nin kamuoyundaki imajının zedelenmesi, haklı iken haksız pozisyonda gösterilmesi için algı operasyonlarına girişilmesi Pensilvanya taktiğidir. Mazul başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, bir süreden beri sindiği köşesinde başarısızlık, kabahat ve veballerinin özeleştirisiyle meşgul olması gerekirken büyük bir unutkanlıkla eski defterleri karıştırma cüretini göstermiştir. Ahmet Davutoğlu,başbakanlıktan haledildikten sonra iyice şaşırmış, tarihî sorumluluklarından kurtulmanın yolunu, başarısızlıklarının yükünü eskiden olduğu gibi MHP’ye yüklemekte bulmuştur. Geçmişte yaşananları yeniden hatırlatmakta fayda vardır.7 Haziran 2015 sonrasında MHP’ye ne de CHP’ye koalisyon teklifi yapılmıştır.Bilakis erken seçim hükûmeti önerilmiştir. Bunu o günlerde CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da açıklamıştır."

DAVUTOĞLU İKİYÜZLÜ SİYASİTEN MANİDAR ÖRNEĞİNİ SERGİLEMİŞTİR

Yalçın, 7 Haziran 2015 Seçimlerinden sonra yapılan koalisyon görüşmelerini de değerlendirdiği açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:

"Ahmet Davutoğlu, partisini ve kendisini koalisyon hükûmeti kurmaya istekli gibi göstererek özellikle MHP’nin bu süreçte her şeye hayır dediği izlenimini verme gayreti gütmüştür. Üstelik CHP ile o dönemde 35 gün süren istikşafi görüşmeler sonunda MHP Lideri Bahçeli’nin 14 Ağustos 2015 günü yaptığı ‘AKP ile CHP’nin son defa bir araya gelerek koalisyon düğümünü çözmeleri tarihî bir zorunluluk, millî bir sorumluluktur.’ şeklindeki çağrısına, Davutoğlu şöyle cevap vermiştir: ‘CHP ile AKP hükûmet kursun diyor Sayın Bahçeli. Bırakın ona biz karar verelim. CHP ile bir koalisyon görüşmesi yapmanın şu anda ihtimali yoktur.’ Davutoğlu yine aynı gün ‘Bütün siyasi liderlere seslenerek söylüyorum, seçim hiçbir şartta zehir değildir, seçim ve millî irade devadır, deva.’ diye konuşarak asıl amacının ülkeyi erken seçime götürmek olduğunu ortaya koymuştur. Ahmet Davutoğlu’nun MHP Lideri Devlet Bahçeli’yle son kez yapacağı görüşmenin yasak savmaktan ve halk tabiriyle MHP’nin sakalının altından geçmekten ibaret olacağı anlaşılmıştır. Ahmet Davutoğlu, daha sonra Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile görüşmeye koalisyon için değil, çay içmek için gelmiştir. Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile dönemin AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu arasında 17Ağustos’ta TBMM’de yapılan görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmamıştır. Bu görüşme,kamuoyuna ‘MHP’ye de gittik ama olmadı. Koalisyonu istemediler.’ demek için bir bahane teşkil etmiştir. Davutoğlu toplantıdan çıktıktan sonra, MHP’nin koalisyon kurma niyetinin olmadığını büyük bir pişkinlikle iddia etmiştir.MHP’nin aslında koalisyon için gerekli hazırlıkları yaptığına, ancak bunun için bazı şartlar öne sürdüğüne de hiç değinmemiştir. Oysa hakikat hiç de Davutoğlu’nun açıkladığı gibi değildir. İsteksiz taraf kendisi olmuştur. Ahmet Davutoğlu o dönemde MHP lideriyle yaptığı görüşmeden bir netice çıkmamasının vebalini Devlet Bahçeli’ye yükleyerek gayri ahlaki ve pişkin bir siyasi tutum takınmıştır. Davutoğlu; içeride başka, dışarıda başka konuşarak iki yüzlü siyasetin manidar örneklerinden birini sergilemiştir. CHP’ye olduğu gibi MHP’ye de koalisyon teklifi yapılmamış, erken seçim hükûmeti önerilmiştir. Başından beri Davutoğlu’nun amacı ne yapıp yapıp yeniden seçime gitmektir. Bilindiği gibi bu da gerçekleşmiştir. Davutoğlu, aynı pişkin ve utanmaz tutumu şimdi yeniden takınmaya kalkışmıştır."