"Tamburalı Paşa" lakabıyla tanınan Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'in 19. ölüm yıl dönümü dolayısıyla Türk Ocakları Ankara Şubesi tarafından düzenlenen panele katıldı.
Hasan Kundakçı Paşa; panelde yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK’ya karşı geçmişte verdikleri mücadele hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Kundakçı Paşa; "Başında bulunduğum tugayla birlikte rüzgâr gibi estik. Askerime hiçbir zaman 'Hadi gidin.' demedim, 'Haydi gidiyoruz.' dedim. Güneydoğuda gittiğimiz her tarafta teröristlerin kâbusu olduk." dedi.
PKK’nın 1978 yılında Abdullah Öcalan'ın emri ve girişimiyle Lice'nin Fis köyünde kurulduğunu hatırlatan Hasan Kundakçı, daha sonraki süreçle ilgili şunları aktardı:
“Başlangıçta son derece sıradan bir örgüttü. 1980 yılında arkasına 12 Eylül'ün rüzgârını alarak önce Suriye'ye, oradan da Lübnan'a geçti. O dönemde Lübnan'da Sovyetler Birliği tarafından kamplar işletiliyordu. O kamplarda yıllarca eğitim gördüler. Bunları o dönemde yok olan ASALA'nın yerine Sovyet eğiticileri ve öğretmenleri yetiştirdi. Nihayet kısım kısım Türkiye'ye geçirmeye başladılar. 15 Ağustos 1984 günü Eruh ve Şemdinli'yi bastılar. Şemdinli pek etkili olmadı ama Eruh'ta oldukça etkili bir hareket yaptılar. Eruh'u basan terörist olan Mahsum Korkmaz, 28 Mart 1986'da Gabar Dağı'nda öldürüldü ve daha sonra adına akademi kuruldu. Bu olaylar o gün Türk kamuoyunda bomba gibi patladı. Peki bu olaylar olunca Türk Silahlı Kuvvetleri ne yaptı? Ordunun göz bebeği olan birliklerini hemen o bölgeye gönderdi. O birliklerden birisi Bolu Komando Tugayı idi. Kıbrıs'ta kendisini iyi gösteren bir birlikti. Sonra Kayseri Hava İndirme Komando Tugayı… Bunlar süratle bölgeye intikal ettirildi. Bu birlikler bölgeye gider gitmez örgütle savaşmaya başladı. Gidiyorsunuz da karşınızda kimse yok. Kimseyi bulamıyorsunuz, kimseyi. Terör örgütünü Lübnan'da öyle yetiştirmişler ki ‘Sakın askerin karşısına çıkmayın ve çatışmayın. Arı gibi sokup kaçacaksınız.’ diye eğitmişler. Teröristleri yetiştirenler Türk ordusunu çok iyi bilen insanlar. Temaslar bir ara oldu ama 15-20 saniye kadar. Arı gibi gelip sokup kaçıyorlar.”
ASKERİMİZİN KAHRAMANLIĞINA İNANAMIYORSUNUZ
Hasan Kundakçı, PKK’nın bütün çabalarına rağmen Türk askerinin terörle mücadelede önemli başarılar elde ederek tecrübe kazandığını ifade etti.
Kundakçı, arka arkaya elde edilen başarılardan sonra askerin önüne artık kimsenin geçemez olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
“Derken Damlabaşı olayı yaşandı. Gabar Dağı’ndaki terörist grubu Ünal isimli bir üsteğmenim yok etti. Bu grup çok acımasız bir gruptu. Köylüler bu grubun yerde serili olduğunu görünce artık bize güvenmeye ve yardımcı olmaya başladılar. Pervari’deki terörist grup da çok acımasızdı. Batıdan gelen herkesi öldürüyorlardı. Silahı olmayan öğretmenleri, imamları batıdan gelip Pervari'de görev yapan kim varsa katlediyorlardı. Kâşif Kozanoğlu o sırada üsteğmen olarak orada görev yapıyordu. Kendisi Ergenekon'dan tutuklu iken cezaevinde hayatını kaybetti. O bölgede katliamlar yapan teröristbaşı Firaz ve grubunu vuran Kozanoğlu'dur. Çok yiğit ve kahraman bir subaydı. Daha ne kahraman ve yiğitler var. Gerçekten Türk askerinin kahramanlığını gördüğünüz zaman inanamıyorsunuz. Hakkâri bölgesinde bir çatışma olmuştu ve birkaç şehit vermiştik. Ben gidip baktım. Aslan gibi askerlerimizin şehit olduğunu görünce çılgına döndüm. Karşılığını alamayınca rahat edemiyorsunuz. 1990'larda terör örgütü fazla ileri gidememişti. 1991-1992 terör örgütünün yaşamında çok önemlidir. O güne kadar 1.000-1.200 civarında silahları vardı. Biz tüfeklerinin numaralarını bile bilirdik.”
PKK, IRAK ORDUSUNDAN KALAN SİLAHLARLA GÜÇLENDİ
Emekli Korgeneral Kundakçı, “Amerika’nın 2 Ağustos 1990 yılında Irak’a gelerek Saddam Hüseyin’le savaşa başladığını hatırlatarak şunları kaydetti:
“Saddam'ın bizim bölgemize karşı tertiplediği 5-6 tümeni vardı. Saddam Hüseyin, Basra'daki savaşı 1991 yılında kaybedince bu iki tümen silah ve teçhizatını bırakıp kaçtı. Önceden 1.000-1.200 silahı dahi olmayan PKK'nın 30-40 bin silahı oldu. En modern orta ağır silahlara sahip oldu. 500-600 bin Iraklı sınırlarımıza geldi. Bunları PKK'lılar getirdi. Altınlarını ve paralarının hepsini PKK aldı. Kuzey Irak'ta çok rahat şekilde barınmaya başlayan ve eğitim yapan PKK, daha sonra burada kurtarılmış bir bölge yarattı. Amerika'nın birinci gelişi bizim için çok zararlı oldu ama ikinci gelişi daha çok zararlı oldu. “
HASAN KUNDAKÇI KİMDİR?
Afyonkarahisar Sandıklı'da 1937 yılında dünyaya gelen Kundakçı, 1955 yılında Kuleli Askerî Lisesini bitirerek Kara Harp Okuluna girdi. 1957 yılında Kara Harp Okulundan piyade teğmen olarak mezun oldu. 1961-1962 yıllarında, 12. Kore Bölüğünde takım komutanlığı, 1965-1967 yıllarında Ağrı ve Tendürek Dağları'nda sınır bölük komutanlığı yaptı. 1970’li yıllarda Atina'da askerî ataşe olarak görev aldı. 1979-1980 yıllarında Kıbrıs'ta 230. Piyade Alayı Komutanlığı yaptı. 1984'te tuğgeneralliğe yükseldi. İki yıl 70. Mekanize Piyade Tugayı Komutanlığı ve Siirt'te Sıkıyönetim Komutan Yardımcılığı görevini yürüttü. 1986 yılında Özel Harp Dairesi Başkanlığına atandı. 1994-1995 yıllarında Güneydoğu Anadolu bölgesi ve Kuzey Irak üzerinde çok etkili bir askerdi. 1993-1995 yılları arasında Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı olarak görev yaptı. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptığı 14 Ağustos 1996 günü, Rum gösterici Solomos Solomou’nun bayrak direğine tırmanırken vurulup öldürülmesi sonrasında Kıbrıs Rum kesiminin başvurusu üzerine Interpol tarafından Kırmızı Bülten çıkarıldı.
Güneydoğuya Asayiş Komutanı olarak atandıktan sonra teröre karşı bölgede çok sayıda operasyona öncülük etti. 20 Mart 1995 tarihli PKK’ya ağır darbe vuran Cudi Dağı Operasyonu'nu yönetti. İleride Genelkurmay Başkanı olacak Hilmi Özkök'ün ardından ikinci sıradan korgeneralliğe terfi ettirildi. Orgeneralliğe terfi ettirilmesi beklenirken sürpriz bir şekilde emekli edildi.