Koronavirüs, Hayatı Felç Etti ve Tüm Dünya Bu Ölümcül Virüsle Mücadele Ediyor
BAHÇELİ: KORONA MUSİBETİNİ AKLIN, BİLİMİN VE DUANIN GÜCÜYLE YENECEĞİMİZDEN HİÇ KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, koronavirüs salgınıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Korona musibetini aklın, bilimin ve duanın gücüyle yeneceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Geçmişte daha müşkül anlarda bile yeise ve yılgınlığa kapılmayan Türk milletinin bu virüs kuşatmasını da yaracağına inanıyorum." dedi.
Çin'in yaydığı koronavirüs tüm dünyada hayatı felç etti. Dünyanın hemen tüm ülkeleri şu anda ölümcül bu virüse karşı baş etmeye çalışıyor. Dünya genelinde vaka ve can kaybı sayısı her geçen gün daha da artıyor. Türkiye’de de tablo giderek ağırlaşıyor. Koronavise karşı alınan tedbirlere her gün yenileri eklenerek daha da sıkılaştırılıyor. Tüm dünyada olduğu gibi ilk virüsün tespit edildiği 11 Mart 2020 tarihinden bu yana, Türkiye’de de olağanüstü günler yaşanmaya başlandı
BAHÇELİ’NİN KORONAVİRÜSLE İLGİLİ ÖNERİ VE DİLEKLERİ DİKKAT ÇEKTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, koronavirüs salgınına ilişkin iki ayrı yazılı bir açıklama yaptı.
Geçen yıl aralık ayında ilk kez Çin'in Vuhan kentinde görülen koronavirüsün, çok sayıda ülkeye bulaştığını, Türkiye’de vaka sayısının giderek arttığını hatırlattı.
Bahçeli, Türkiye'nin hastalık ortaya çıkar çıkmaz engelleyici tedbirleri sıkı bir şekilde almaya dikkat ve titizlikle özen gösterdiğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Devlet tüm kurum ve kurullarıyla seferber edilmiştir. Hükûmet tarihî nitelikli görevini muvaffakiyetle yerine getirmiştir. Habis virüs etrafımızdaki ülkelerde ciddi kayıp ve yıkımlara yol açmışken, Türkiye'ye gecikmeli ve sınırlı ölçülerde yayılması alınan müteyakkız önlemlerin sayesindedir. Elbette Kovid-19 hastalığının yol açacağı sosyal, ekonomik ve siyasal sonuçlar olacaktır ve bugünden öngörülmektedir. Ancak bu sonuçların seviyesi ve çerçevesi hakkında tam ve kesin bir hüküm vermek, içinde bulunduğumuz kırılgan, değişken ve zorlu süreçte neredeyse imkânsıza yakındır. Sadece Türkiye değil, bütün ülkeler Covid-19 hastalığına her yönüyle maruz ve muhataptır. Şurası açıktır ki, dünya artık eski dünya olmayacaktır. Ülkemiz açısından önemli olan virüs kuşatmasını birlik ve beraberlik şuuruyla göğüslemek, doğabilecek hasar ve zararları kademe kademe azaltmaktır."
Bahçeli, açıklamasının devamında, şu uyarı ve dileklerde bulundu:
"Telaşa kapılmadan, şüpheye düşmeden, birbirimize güvenerek, mümkün mertebe evlerde kalarak, devlet ve millet kenetlenmesiyle virüsün alanı daraltılacak, sonra da tasfiye edilecektir. Hükûmetin alacağı her kararın arkasında duracağımızı, üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğimizi bu vesileyle ifade etmek boyun borcudur. Korona musibetini aklın, bilimin ve duanın gücüyle yeneceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Geçmişte daha müşkül anlarda bile yeise ve yılgınlığa kapılmayan Türk milletinin bu virüs kuşatmasını da yaracağına inanıyorum. Bu süreçte karamsarlık aşılayanlara, kötümserlik yayanlara, provokasyonlara yeltenenlere, fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapanlara azami derecede dikkat ve uyanıklık mühim bir sorumluluktur. Mikrobun kırılması için Sağlık Bakanlığının tavsiye ve tembihlerine aynen riayet etmek insan ve toplum sağlığı açısından mecburiyettir. İnsanlık tarihi yaygın savaşların, aynı zamanda salgın hastalıkların da tarihidir. Hayvanların evcilleştirilmesi, tarım devrimi, kent hayatının tezahür etmesiyle birlikte insan vücuduna yararlı ve zararlı bakteriler dolaşıma girerek beşeriyetin varlığına doğrudan tesir etmeye başlamıştır. Yüzyıllar içinde pek çok salgın hastalık ya belirli bir bölgeyle sınırlı kalmış ya da küresel düzeyde yayılma özelliği göstermiştir. 14’üncü yüzyılda Avrupa’yı kasıp kavuran kara veba, 15’inci yüzyılda Amerika kıtasını yıkıp geçen çiçek hastalığı bunlardan sadece bazılarıdır. Doğu ile batının kavşak noktasında bulunan Anadolu coğrafyası salgın hastalıklardan her devirde ziyadesiyle etkilenmiştir. Bilim ve teknikte yaşanan gelişmeler asırlar içinde ortaya çıkan salgın hastalıkların tedavisinde insanlığa eşsiz imkân ve fırsatlar sunmuş, öldürücü virüslerin kökü böylelikle kurutulmuştur. Koruyucu sağlık ve tedavi hizmetleriyle eş zamanlı ilerleyen ve gelişen ilaç sektörü insanlığı pek çok hastalığın musibetinden korumuş, can kayıplarını doğal olarak engellemiştir. Beşeriyet hâlihazırda dehşet saçan KOVİD-19 tehdidiyle karşı karşıyadır. Yeni koronavirüs hastalığı küresel bir salgın hâline bürünerek aşama aşama bütün kıtalara sıçramış ve sirayet etmiştir. Aralık 2019’da ilk kez Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde görülen KOVİD-19 hastalığının günbegün dalga boyu yükselerek çok sayıda ülkeye farklı kanallardan bulaştığı ortadadır. Gidişatın vahim tehlikesini teşhis ve tespit eden Dünya Sağlık Örgütü anında harekete geçerek 11 Mart 2020 tarihinde dünya genelinde KOVİD-19 salgınını ilan etmiştir. Bu kapsamda çok sayıda ülke, sınırlarını hava ve kara yolu trafiğine kapatmış, sosyal hayatı izole etmenin yanında önleyici sağlık tedbirlerini sert ve seri şekilde almıştır. Dünya üzerinde KOVİD-19 hastalığına yakalanan insan sayısı 200 bine ulaşmış, ölüm vakaları da 8 bini geçmiştir. Türkiye’de ilk vaka 11 Mart 2020’de görülmüş, dün itibarıyla da bu sayı 191’e çıkmıştır. Bu süreçte KOVİD-19 hastalığından dolayı iki vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyor, halen tedavisi süren vatandaşlarımızın da bir an önce şifa bulmalarını niyaz ediyorum. Türkiye hastalık ortaya çıkar çıkmaz engelleyici tedbirleri sıkı bir şekilde almaya dikkat ve titizlikle özen göstermiştir. Nitekim 6 Ocak 2020’de Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir operasyon merkezi kurulmuş, 10 Ocak 2020’de de Bilim Kurulu teşekkül ettirilerek ölümcül virüsün gelişmesi sıcak takibe alınmıştır. Hiçbir ihmale, hiçbir gevşekliğe, hiçbir duyarsızlığa müsaade edilmemiştir. Sağlık Bakanlığı süreci müessir ve müspet ölçüde yönetmiş, kamuoyu doğru zamanda isabetle bilgilendirilmiştir.”
HÜKÛMET GÖREVİNİ MUVAFFAKİYETLE YERİNE GETİRMİŞTİR
“Devlet tüm kurum ve kurullarıyla seferber edilmiştir. Hükûmet tarihî nitelikli görevini muvaffakiyetle yerine getirmiştir. Habis virüs etrafımızdaki ülkelerde ciddi kayıp ve yıkımlara yol açmışken, Türkiye’ye gecikmeli ve sınırlı ölçülerde yayılması alınan müteyakkız önlemlerin sayesindedir. Elbette KOVİD-19 hastalığının yol açacağı sosyal, ekonomik ve siyasal sonuçlar olacaktır ve bugünden öngörülmektedir. Ancak bu sonuçların seviyesi ve çerçevesi hakkında tam ve kesin bir hüküm vermek içinde bulunduğumuz kırılgan, değişken ve zorlu süreçte neredeyse imkânsıza yakındır. Sadece Türkiye değil, bütün ülkeler KOVİD-19 hastalığına her yönüyle maruz ve muhataptır. Şurası açıktır ki, dünya artık eski dünya olmayacaktır. Ülkemiz açısından önemli olan virüs kuşatmasını birlik ve beraberlik şuuruyla göğüslemek, doğabilecek hasar ve zararları kademe kademe azaltmaktır. İnsanı yaşatarak devlet ve millet bekamız muhafaza edilecektir. Kaldı ki başka bir seçeneğimiz de yoktur. Derinlikli ve tesirli tedbirlerle hem panik havası sönecek hem de tahribat zaman içinde tamir ve telafi edilecektir. İyi günde, kötü günde bir ve bütün olan Türk milleti, tüm dünyayı sarıp sarmalayan KOVİD-19 hastalığını Allah’ın izniyle yenecek dirayete, deneyime ve bilimsel zihniyete sahiptir. Bugünler geçecektir. Hayat normale dönecektir. Türkiye bugünkü karanlıktan güçlenerek çıkacaktır. Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun haricinde hiçbir açıklamaya itibar etmemek çok önemlidir. Telaşa kapılmadan, şüpheye düşmeden, birbirimize güvenerek, mümkün mertebe evlerde kalarak, devlet ve millet kenetlenmesiyle virüsün alanı daraltılacak, sonra da tasfiye edilecektir. İnancım ve beklentim budur. Türkiye’nin her yöresinde üstün bir adanmışlıkla görev yapan doktorlarımıza, hemşirelerimize ve bütün sağlık personelimize güvenimiz ve desteğimiz tamdır. Hükûmetin alacağı her kararın arkasında duracağımızı, üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğimizi bu vesileyle ifade etmek boyun borcudur. Türk milleti daha nice sorun ve sıkıntılara dayanacak kudrete haizdir. Bir olursak, yardımlaşma ve dayanışmamızı diri tutarsak her engeli aşmamız mümkündür. Sağlık alanında stratejik ve operasyonel başarılarımızın katlanarak büyüyeceğinden, KOVİD-19 salgınının muhakkak alt edileceğinden en ufak şüphe duymuyor, aziz milletimize sabırlı ve sağlıklı günler diliyorum. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde, başta Sağlık Bakanı’mız olmak üzere hükûmetimizi tebrik ediyorum. Allah bizleri her türlü hastalıktan, beladan, kazadan ve dermansız dertten korusun diyorum. Unutmayalım ki, henüz aşısı ve kesin tedavisi bulunmayan KOVİD-19 hastalığından korunmanın en gerçekçi yolu bulaşmasına mani olmaktır. İnsan ve toplum sağlığı için yapılacak fedakârlıklar geleceğimizi de kesinlikle güvenceye alacaktır.”
MHP LİDERİ BAHÇELİ'DEN SAĞLIK BAKANI KOCA'YA TEŞEKKÜR
Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ederken, hızla alınan önlemler ve kamuoyunun bilgilendirilmesi noktasında Türkiye öne geçti. Sağlık Bakanlığı, 26 kişilik Yeni Koronavirüs Bilim Kurulu oluşturdu. Salgınla ilgili olarak sık sık bilgilendirme yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, topluma “güven” kazandırırken, MHP Lideri Bahçeli'den "teşekkür" aldı. Bahçeli, koronavirüse karşı aldığı etkin tedbirler ve gösterdiği üstün çabası sebebiyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı tebrik etti.
Bakan Koca da Twitter’dan yaptığı paylaşımda da "Sayın Devlet Bahçeli, yeni koronavirüs tehdidine karşı verdiğimiz mücadeleden dolayı Bakanlığımızı ve ekibimizi kutladı. Açıklamasıyla kendisini bir kez daha yanımızda gördük. Teşekkür ediyoruz." dedi.
VİRÜS ENİNDE SONUNDA YENİLECEK, MİLLÎ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZ PERÇİNLENECEK
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Koronavirüs eninde sonunda yenilecek, eskisinden daha güçlü bir şekilde millî birlik ve beraberliğimiz perçinlenecektir. Kendi kozamızdan çıktığımız, yaralarımızı sardığımız zaman inanıyorum ki hem Türkiye, hem de dünya kirden, pastan, zalimden ve hainden daha da arınacaktır." dedi.
Bahçeli Twitter hesabından koronavirüsle mücadeleye ilişkin yaptığı açıklamada da çarpıcı mesajlar verdi. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin paylaşımları şöyle:
"İnsanlık bir virüse karşı aynı cephede savaşıyor. Tehlike ne ülke tanıyor, ne millet takıyor! Tehdit her kıtada at koşturuyor, her coğrafyada hüküm sürüyor. KOVİD-19 salgını adım adım dünyayı dolaşıyor. Bütün ülkeler ortak bir amaçta birleşip hastalığa karşı direniyor. İnsanlık uzun zamandır hiç bu kadar ortak bir hedefte birleşmemişti. Uygarlıkların günbatımında; her renkten, her dilden, her dinden, her kökenden insan ağır bir soruna eşgüdüm hâlinde çareler arıyor. Dünyanın dağınıklığı bir virüsün müdahalesiyle dengelenip düzenleniyor. Korona döneminin bir felsefesi, bir edebiyatı, bir fikrî zemini, sosyal ve siyasal bir iklimi oluşacak, ardından da beşeriyetin yol haritasını belirleyecektir. Şimdiden her ihtimale karşı hazırlıklı olmamız, hâkim ve hadim bir iradeyle hareket etmemiz tarihî bir görevdir. İmanla meftun kalplerin umutsuzluğa kapılması, kaygıya düşmesi aklın inkârı, maneviyat ihlâlidir. Tedbiri alıp tevekkül etmek, sağlık ve sıhhatin en büyük nimet olduğunu tereddütsüz kabullenmek, biz ortak paydasında buluşmak sıkıntılı dönemin en hayırlı sonucu olsa gerektir. Biraz tefekkür edelim, biraz vicdanımızın sesini dinleyelim, zamanın dişlileri arasında sürekli öğütülen varlığımızın kuytuda kalan yönlerini gözden geçirelim; hem kendimizi, hem de çevremizi baştan sona gözlemleme mahareti gösterelim. Ve de nefsi emmareyi sorguya çekelim. Her şey Allah'tandır. Kendini bilen Allah'ı bilir. Allah'ı bilen sabrı, aklı, ahlakı, atayı bilir, yanlışa sapmaz, yalana tamah etmez. Kardeşçe, bir ve beraberce yaşamak varken kötüye, kötülüğe, kötü emellere hiçbir şekilde müsamaha göstermez, müsaade etmez. Geceye sabredene bir gündüz müjdelenmiştir. Zorluklara metanet ve feragatle katlananlara huzur ve nice güzellik vaat edilmiştir. Yokuşun ardı düzlük, fecaatin sonu ve sonucu mutlaka felah ve ferahtır. Karamsarlığı semtimizden kovalım, kötümserliği yöremizden uzak tutalım. Beşeriz, şaşabiliriz. İnsanız, gücümüz bir yere kadardır. Ancak inanırsak, birbirimizi desteklersek, kucaklaşma hasletini canlandırıp tek nefer, tek nefes olabilirsek, elhak hiçbir engel, hiçbir badire, hiçbir salgın maddi bedenimizi, manevi surlarımızı aşamayacaktır."
BİRLİK BERABERLİĞİMİZ PERÇİNLENECEK
"KOVİD-19 virüsüyle mücadeleyi Allah'ın izniyle kazanacağız." diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Şerden hayrın doğacağını göreceğiz. Sadece aklın ve bilimin, aynı zamanda da duanın gücüne güvenelim. Bir süre evde kalalım. Sağlık Bakanlığıyla Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine mutlak süratte dikkat ve riayet edelim. Gün eleştiri veya açık arama günü değildir. Gün birbirimize çatık kaşla bakma, darılma, küsme, mesafe koyma, sırt dönme günü de değildir. Bir olursak muvaffak oluruz. KOVİD-19 virüsü insan olmanın erdeminden ve muazzam birikim ve ihtişamından daha kuvvetli olamayacaktır. Virüs eninde sonunda yenilecek, eskisinden daha güçlü bir şekilde millî birlik ve beraberliğimiz perçinlenecektir. Kendi kozamızdan çıktığımız, yaralarımızı sardığımız zaman inanıyorum ki hem Türkiye, hem de dünya kirden, pastan, zalimden ve hainden daha da arınacaktır."
BAHÇELİ'DEN NEVRUZ MESAJI
Bahçeli, açıklamasında Nevruz'la ilgili de şu mesaja yer verdi:
"Bugün Türk'ün Bahar Bayramı'dır. Nevruz baharın habercisi, bereketin sembolü, kardeşliğin simgesi, dayanışmanın payesidir. Orta Asya'dan Balkanlara kadar kutlanan Yeni Gün'ü biraz buruk ve içe kapanık olarak karşılasak da bugünlerin geçici olduğuna inancım eksiksizdir. Nevruz, binlerce yıllık tarihî süreç içerisinde, büyük Türk milletini ortak sevinç ve gelecekte, ortak ülkü ve dostlukta buluşturan köklü bir kaynaşma fırsatı olarak yüzyılları aşarak bugünlere ulaşmıştır. Bu kültürel miras bizim için her zaman iftihar kaynağıdır. Aziz milletimizin Nevruz Bayramı'nı yürekten kutluyor, Türk-İslam dünyasına ve insanlık âlemine, şu kasvetli korona günlerinde sağlık, dirlik, huzur, esenlik, kardeşlik, beraberlik ve bolluk getirmesini temenni ediyorum. İnsanlık bir virüse karşı aynı cephede savaşıyor. Tehlike ne ülke tanıyor, ne millet takıyor! Tehdit her kıtada at koşturuyor, her coğrafyada hüküm sürüyor. KOVİD-19 salgını adım adım dünyayı dolaşıyor. Bütün ülkeler ortak bir amaçta birleşip hastalığa karşı direniyor."
MİRACIMIZ MÜBAREK OLSUN
MHP Lideri Bahçeli, Mübarek Miraç Kandili İle ilgili de şu paylaşımlarda bulundu:
"Ayrıca bu gece, Peygamber Efendimizin Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da semaya yükseldiği Miraç Gecesi'ni idrak edeceğiz. Miraç pek çok hikmetin tezahürü olmasının yanında, Allah'ın sonsuz kudretinin Efendimize gösterildiği muhteşem ve mucizevi yükselişin adıdır. Miracımız mübarek olsun. Rabbim üzerimizden rahmetini esirgemesin. KOVİD-19 hastalığının bertaraf edilmesi konusunda Türk milletine ve tüm insanlığa yar ve yardımcı olsun. Huzurun, sağlıklı ve saadet dolu günlerin miracına hep birlikte ulaşmayı yürekten niyaz ediyorum. Doktorlarımızı, hemşirelerimizi, bütün sağlık çalışanlarımızı, aynı şekilde güvenlik güçlerimizi gönülden selamlıyor, hepsini muhabbetle alkışlıyorum. Allah hepsinden razı olsun diyorum. KOVİD-19 hastalığından vefat edenlere rahmet, tedavi edilenlere de şifa diliyorum."
DAYAN MİLLETİM, GECEYİ GÖRDÜK, GÜNEŞİ DE GÖRECEĞİZ
MHP Lideri Devlet Bahçeli, ölümcül koronavirüs salgınıyla ilgili hemen hemen hafta bir açıklamalarda bulunarak, vatandaşları hem alınan çeşitli tedbirlere uyması için uyarırken hem de moral aşılamaya çalıştı.
Bahçeli, en son yayımladığı koronavirüsle ilgili açıklamada, salgına karşı önleyici tedbirler alan Bilim Kurulu üyelerinin el yıkama ve hijyen konusunda yeterli bilgilendirmeyi yaptığını belirtti.
Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
" - Beşeriyet olağanüstü bir sürecin bütün yönlerini ağır bir şekilde yaşamaktadır. Ölümcül bir virüs insanlığa adeta savaş açmış durumdadır. Ülkeler, milletler, medeniyetler diken üstünde, bıçak sırtında, tahammül sınırındadır. KOVİD-19 musibetiyle mücadele de üst noktadadır.
- Dünya genelinde KOVİD-19'dan hastalanan insan sayısı 537.736, vefat eden sayısı 24.136, yoğun bakımda tedavi gören sayısı da 19.733'dir. Özellikle İtalya'da ölüm sayısı 8.215'e sıçramıştır. Ülkemizde şu ana kadar hastalanan kişi sayısı 3.629 düzeyindedir.
- KOVİD-19'dan dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 75'dir. Virüse karşı muazzam ve muhtevalı bir direniş devamlı tahkim edilmekte, tedbirler azimle ve azami şekilde alınmaktadır. Salgının önüne geçmek maksadıyla makul ve mantıklı her yola başvurulmaktadır.
- Elbette aklın, bilimin ve duanın gücüyle virüs salgınına direniyor, engel olmaya, önünü kesmeye çabalıyoruz. Kaldı ki mücadeleyi mutlaka kazanacağımıza inanıyoruz. Bu süreçte tavsiyelere uymak, telaşa kapılmamak, birbirimize güvenip inanmak yegâne çare ve çözümdür.
- Bilim Kurulumuzun 26 muhterem üyesi bulunmaktadır. Hepsi de birbirinden değerli bu bilim insanlarının fedakârca çalışmaları ümitlerimizi diri tutmaktadır. Ancak bu bilim insanlarının her birisi farklı farklı televizyon kanallarına çıkıp sürekli aynı şeyleri tekrarlamaktadır.
- Ellerin nasıl yıkanacağından tutun da diğer temizlik ve hijyen şartlarına nasıl uyulup riayet edileceği Bilim Kurulunun saygın üyeleri tarafından ısrarla ve inatla anlatılmaktadır.
- Herhâlde söylenenleri anlamayan, ellerin nasıl yıkanacağını bilmeyen kalmamıştır. Bunlar oluyorken değerli bilim insanlarımızın kimisi umut vermekte, kimisi ufuk çizmekte, kimisi korku salmakta, kimisi de zevahiri kurtarmaktadır.
- Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi devreye gireli 628 gün olmuştur. Bu süre zarfında AK Parti'nin sözcülüğü görevini Sayın Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sözcülüğüne de Sayın İbrahim Kalın gayet başarılı bir şekilde yapmışlar ve kamuoyunu isabetle bilgilendirmişlerdir.
- Sağlık Bakanımız her gün şeffaf ve samimi bir üslupla KOVİD-19 virüsüyle ilgili gelişmeleri açıklayıp milletimizle en doğru bilgileri paylaşmaktadır. Bu gerçek ortadayken, televizyon ekranlarından maksadı aşan, farklı yerlere çekilen, kargaşa yaratan beyanatlara ne gerek vardır?
- Aziz milletimiz Bilim Kurulunun değerli üyelerinin hangi birisine kulak versin? Hangisine itibar etsin? Hangisini dikkate alsın? Karşımızda bir karmaşa vardır. Bu çerçevede ihtiyaç varsa Bilim Kurulu'ndan bir sözcü tayin edilerek beyanat enflasyonun önüne geçilebilecektir.
- Tıp eğitimi almamış, virüs nedir bilmeyen sabitleşmiş sabit yorumcular ekranlarda bilirkişilik taslamaktadır. Deprem olur bunlar çıkar, sel olur bunlar konuşur, salgın olur bunlar dile gelir. Bıktık bunların hezeyan ve cehaletlerinden! Susulacak yerde konuşmak ahmaklıktır.
- Mücadele ettiğimiz hastalıkla ilgili derinlikli, doyurucu ve tesirli bilgilendirme gerekirse anbean yapılmalıdır. Herkes konuşursa, önüne gelen müktesebatına göre yorum yaparsa vatandaşlarımızın kafası allak bullak olacak, belirsizlik korkuları ve kaygıları tırmandıracaktır.
- Ya etkin bir aşı bulunacak, ya insanlar virüse karşı bağışıklık kazanacak, ya da virüs tıpkı SARS hastalığı gibi zamanla mutasyona uğrayıp bulaşma özelliğini kaybedecektir. Bir dördüncü yol şimdilik yoktur. Doğru mücadele, doğru tedavi, doğru süreç yönetimiyle mümkündür.
- KOVİD-19 hastalığından hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, tedavi gören vatandaşlarımıza şifalar diliyorum. Hükûmetin çalışmalarını ve aldığı tedbirleri sonuna kadar destekliyorum. Türk milleti bu badireyi atlatacak, bu belayı inşallah def edecektir.
- Sosyal izolasyonla, evde kalarak, birbirimize dayanarak, yardımlaşma kanallarını aktifleştirerek, karamsarlığı kovarak virüs karanlığını bertaraf edeceğiz. Zamanı geldiğinde hayat normalleşecek, birbirimizle kucaklaşacağız. Dayan milletim, geceyi gördük, güneşi de göreceğiz."