ERDOĞAN VEBAHÇELİ’DEN KKTC’YE TARİHÎ ZİYARET
Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15Kasım 2020 Pazar günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) tarihî birziyaret gerçekleştirdiler. Erdoğan’a, eşi Emine Hanım da eşlik etti.
Erdoğan daha önce “Sayın DevletBahçeli ile KKTC’ye gideceğiz ve Maraş’ta piknik yapacağız.” demişti.
Lefkoşa’daki Ercan Havaalanı’ndaKKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından törenle karşılanan Erdoğan ve Bahçeli’yeKKTC’li vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Önce Lefkoşa Atatürk Anıtı›ndadüzenlenen törene katılan liderler, ardından Dr. Fazıl Küçük Bulvarı›ndakiresmigeçit törenine katıldı. Erdoğan, Tatar ve Bahçeli Kapalı Maraş ve HalaSultan Camii ziyaretlerinin ardından Lefkoşa Acil Durum Hastanesinin açılıştörenine iştirak ettiler.
Erdoğan, Bahçeli ve Tatarbirlikte yağmurlu havaya rağmen Maraş’ta piknik yaptı. Piknik alanındaki törene bakanların yanı sıraEski Meclis B:aşkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım,Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri Cemil Çiçek ve Bülent Arınç ileTBMM Başkan Vekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ErsinTatar baş başa görüşme yaptıktan sonra ortak basın toplantısı düzenledi.Erdoğan, daha sonra katıldığı KKTC’nin 37’nci kuruluş yıl dönümü ile ilgilitörende, konuşma yaparak 46 yıldır kapalı tutulan turistik Maraş kentindendünyaya tarihî mesajlar verdi.
Geçtiğimiz ay açılışınıyaptıkları Kapalı Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir döneminbaşlayacağını ifade eden Erdoğan, “Garantör ülke olarak bizim de KKTC’nin dediplomasi oyunlarına tahammülüz kalmamıştır.” dedi.
Erdoğan, Kıbrıs müzakerelerininbundan sonra Rumlarla federasyon yerine iki ayrı devlet temelindeyürütüleceğini, Maraş kentinde yeni bir dönem başlayacağını, Türkiye’nin Kıbrısçevresinde sondaj ve sismik araştırma çalışmalarının devam edeceğini bildirdi.
Türklerinin kendi topraklarındabaşı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşadığını belirten Erdoğan, şunlarıkaydetti:
“Elbette bugünlere kolaygelmedik. Her bir başarımızı çetin mücadeleler sonucunda ağır bedeller ödeyerekelde ettik. Mücadele sancağımızı asla yere düşürmedik. Hamdolsun zafereulaştık. Kıbrıs semalarını ezansın, vatanı esir bırakmamak için toprağa düşenaziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Bundan sonra da onların kutlumirasına sahip çıkarak ruhlarını şad edeceğiz. Burası tarihin her dönemindecazibesini korumuş kadim bir coğrafyadır. Kıbrıs maalesef son 1.5 asırdırbelirsizliğin hâkim olduğu çalkantılı bir süreç yaşamıştır. Kıbrıs Türkhalkının meşru haklarını temin edecek şekilde, adil, kalıcı, sürdürülebilirçözüm önceliğimizdir. İyi niyetli çaba gösterdik ancak sadece bir tarafınçabası çözümün kilidini açmaya yetmiyor. Annan Planı’na Kıbrıs Türkü evet dedi,Rum tarafı ise hayır kampanyası sonucunda Kıbrıs Türk’ü ile ortak geleceğireddetti. 2017›de Rum tarafı Kıbrıs Türk’ü ile bırakın siyasi gücü, hastaneleribile paylaşmam diyerek yine masadan kaçtı. Bürgenstock’ta gerek Kofi Annangerekse buradan katılanlar, Yunanistan’dan katılanlar konuştuk ama ne yazık kireferanduma gelince iş değiştir. Kuzey Kıbrıs evet dedi, güney ise hayır dedi.O gün nasıl yalan söylediyseler bugün de yalan söylüyorlar. Kıbrıs’ta 1963’tesilah zoruyla bozulan, 1974’te ise Yunan cuntasının darbesi ile tamamen ortadankalkan ortaklığı Rumlarla birlikte yeniden tesis etmek mümkün değildir. Dününgüneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz. Bugün Kıbrıs’ta iki ayrı halk iki ayrıdemokratik düzen ve iki ayrı devlet vardır. Cumhurbaşkanı Tatar’ın dabelirttiği üzere egemen eşitlik temelinde iki devletle çözümün müzakereedilmesi gerekiyor. KKTC halkının iradesi de son seçimlerde bu yönde tecellietmiştir. Bizim de KKTC’nin de bu diplomasi oyunlarına tahammülüz kalmamıştır.Kuzey Kıbrıs’ta yaşayıp da kendi Cumhurbaşkanı’ı, Güney Kıbrıs’ın başındakisözde yöneticilere şikâyet edenlerle Güney Kıbrıs güç devşireceğinizannediyorsa aldandığını bilmelidir. Bu sözde paçavralar, maalesef kendiCumhurbaşkanı’nı kalkıp da Güney Kıbrıs’ın sözde Cumhurbaşkanı’na şikâyetederse bunun akıbeti nereye varır, sevgili kardeşlerim çok iyi biliyor.Maraş’ın kullanıma açılması yönünde aldıkları cesur karardan dolayı şahsımmilletim adına tebrik ediyorum. İnşallah Maraş kısa sürede yeniden hayatbulacak, çözümsüzlüğün sembolü olmaktan kurtulacaktır. Bu adımdan rahatsızolanlar şimdi mağduriyet edebiyatı yapıyor. Oysa tek mağdur vardır, o dahakları gasbedilen Kıbrıs Türkleridir. Maraş›ta atılan adımın amacı yenimağduriyetler oluşturmak değil, mevcut mağduriyetlerin giderilmesidir. Maraş›taherkesin yararına olacak yeni bir dönem başlayacaktır. Akdeniz›in ecdadımızındöneminde olduğu gibi yeniden bir huzur havzası hâline gelmesi gerektiğinisavunduk ancak bunun karşılığını alamadık. Avrupa ülkeleri Yunanistan’ın veKıbrıs Rum Kesimi’nin şımarıklıklarına göz yumdu. Doğu Akdeniz’de haklarımızıkorumakta kararlıyız. Biz Rum-Yunan ikilisinin haklarımızı gasp etmesine engelolmaya çalışıyoruz. Diplomasi ve müzakere bizleri ortak paydaya ulaştıracak enkısa yoldur. Doğu Akdeniz konferansı önerimiz bu irademizin samimi ifadesidir.Arzumuz AB’nin uzattığımız eli havada bırakmaması. Karadeniz’de keşfettiğimiz405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi enerjiyi iş birliğine dönüştürmeirademizi daha da kuvvetlendirmiştir. İnşallah Doğu Akdeniz’deki araştırmafaaliyetlerimizden de müjdeli haber alacağımıza inanıyoruz. Sondajfaaliyetlerimize adil bir anlaşma sağlanana kadar devam edeceğiz. Yine denizinaltından bir doğal gaz çalışması, yine denizin altından kablo ile elektrikenerjisi getirme çalışmalarımızı da ayrıca sürdürüyoruz. Hiçbir zaman biz KuzeyKıbrıs’ımızı yalnız bırakmayacağız. Desteksiz bırakmayacağız.»