MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin Nevruz gününde yapılan 11. Olağan Büyük Kurultayında 7. defa Genel Başkan seçildi.
Arena Spor Salonu'nda yapılan ve 40 bini aşkın kişinin katıldığı Kurultayda tarihî uyarılarda bulunan Bahçeli, "Türkiye'yi bölmek için yola çıkan hıyanet çetesini buradan uyarıyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bizi sınamaya kalkmayın." dedi.
Bahçeli, sözde çözüm sürecini "ölüm kalım süreci" olarak nitelerken iktidara yönelik sert eleştirilerde bulundu. Dolmabahçe'de açıklanan 10 maddelik metni, "bölünme manifestosu" olarak değerlendiren Bahçeli, "Resmiyet kazanan bu ihanet belgesi ile PKK'ya özerklik, teröriste af, bebek katiline siyaset yolu açılacaktır. İmralı canisinin dikte ettiği bu 10 madde, Türkiye'nin bölünme yol haritasıdır." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizimle Yürü Türkiye" temalı 11. Olağan Büyük Kurultayda bütün delegelerin oyu ile yeniden Genel Başkanlık görevine seçildi.
Arena Spor Salonu'nda Nevruz günü gerçekleştirilen Kurultayda, toplam 1160 delege, 14 ayrı sandıkta oy kullandı. Tek aday gösterilen Bahçeli, geçerli olan 1149 oyun tamamını alarak 7. kez Genel Başkan oldu.
Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcısı E. Semih Yalçın'ın yaptığı kongrede Bahçeli, Nevruz geleneğini unutmayıp sahnede çekiçle örs dövdü.
Yurdun dört bir tarafından Ülkücülerin akın ettiği Kurultaydaki heyecan ve coşku görülmeye değerdi. Ülkücüler, 13 bin kişilik spor salonunu hınca hınç doldurdu. Salondakinden daha fazla bir kalabalık da dışarıda Kurultayı izledi. Mart'ın soğuğuna rağmen gün boyu dışarıda bekleyen binlerce Ülkücü, kurulan dev ekranlardan Kurultayı takip ederek coşku ve heyecana ortak oldu.
MHP’nin 21 Mart Cumartesi günü gerçekleştirdiği örnek başarılı ve ihtişamlı Kurultay, bazı medya organlarında “Huzur Kurultayı” olarak değerlendirildi.
Kurultay, saat 10.00’da başladı. Bahçeli, salona saat 11.05'te "Sayın Devlet Bahçeli, Nevruz ateşini yakmak için geliyor." anonsu eşliğinde, Ülkü Ocaklı gençlerin arasından girdi ve büyük bir tezahüratla ayakta karşılandı. Kurultay boyunca devam eden bu coşku, hem MHP Lideri Bahçeli’yi hem de partilileri umutlandırdı.
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, hükûmeti ve çözüm sürecini eleştiren son derece etkileyici bir konuşma yaptı. Teşekkür konuşmasında "İddialıyım." diyen Bahçeli, kritik viraj gördüğü seçime doğru tarihî sorumluluk yüklendiğinin farkında olduğunu ifade etti.
Kongre salonundaki düzen ve sadelik herkesin dikkatini çekti. Platforma sadece Atatürk ve merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in posterleri asıldı. Bahçeli, kendi dev posterini astırmadı.
"Yolsuzluğa Yoksulluğa Karşı; Yasaklara Karşı; Hainlere Karşı; Tavizlere ve Tahriklere Karşı; Haksızlığa ve Adaletsizliğe Karşı; Çözülmeye ve Yıkıma Karşı" sözleriyle başlayıp "Bizimle Yürü Türkiye" ile biten afişler salonun dört bir yanını süsledi.
Partinin genel seçim kampanyasında kullanılacak şarkıların da ilk defa seslendirildiği Kurultaya bini aşkın davetli katıldı. Kurultay boyunca söylenen ünlü sanatçı Kıraç'a ait "Zalime eğilme, haksıza güvenme, yurdunu haine verme Türkiye!" sözlerini içeren seçim şarkısı partililer tarafından beğenildi. "Unutma Aksaraylı hesap sorulacak." şarkısı çalınırken ekranlara 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonlarını simgeleyen ayakkabı kutuları, para sayma makinaları ve "Kaçak Saray" yansıtıldı.
ANAP ve DYP’li isimlerin yanında MHP'den milletvekili adayı olan Eski Merkez Bankası Başkanı ve 11. Cumhurbaşkanı Gül’ün danışmanı Durmuş Yılmaz, ismi anons edilince büyük alkış aldı. Kongreye temsilci gönderen siyasi partiler tek tek tanıtıldı. AKP adına kongreye katılan Genel Sekreter Haluk İpek yuhalanırken en çok alkışı BBP ve Saadet Partisi temsilcileri aldı. CHP'yi temsilen Kurultaya katılan Haluk Koç da alkışlanan isimler arasındaydı. MHP Kurultayına ayrıca DSP, Anadolu Partisi, Vatan Partisi ve Bağımsız Türkiye Partisinden temsilciler katıldı.
İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kongre Divanı oluşturuldu. Genel Başkan Yardımcısı E. Semih Yalçın oy birliği ile divan başkanlığına seçildi. Kısa bir konuşma yapan E. Semih Yalçın, gündem gereği konuşma yapması için Devlet Bey’i kürsüye davet etti.
ERDOĞAN'I HER ÖNÜNE GELEN KANDIRIYORSA TÜRKİYE BATMIŞ DEMEKTİR
Salona girdiği gibi kürsüye de yine büyük bir coşku ve tezahürat eşliğinde çıkan Bahçeli, bozkurt işareti yaparak katılımcıları selamladı.
Bahçeli, konuşmasında AKP ve PKK'ya yönelik tarihî uyarılarda bulundu. AKP’ye yüklendi ama hedef tahtasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı koydu.
Erdoğan'ın Ergenekon ve Balyoz gibi davalar konusundaki açıklamalarını eleştiren Bahçeli, "Erdoğan devamlı çark etmektedir. Şimdilerde aldatıldık, yanıltıldık, yanlış bilgilendirildik sözleri ile pişmanlık duyması münafıklık ve ikiyüzlülüktür. Paralel yapı dedikleri AKP'nin eseridir. Erdoğan'ı her önüne gelen kandırıyorsa Türkiye batmış demektir. Erdoğan onun bunun ağzına göre iş yapıyor ve tuzağa düşüyorsa Türkiye çukurda demektir. Böyle bir kişinin cumhurbaşkanı olması büyük bir talihsizliktir.” dedi.
Sık sık "vatan, millet, bayrak ve devlet" vurgusu yapan Bahçeli, "AKP'li yılları silme" vaadinde bulundu.
KAÇAK KARANLIK SARAYDA DİKTATÖR HESAPLARI YAPAN 17-25 RUMUZLU ŞAHIS
Erdoğan'dan "Kaçak karanlık sarayında diktatörlük hesapları yapan, 17-25 rumuzlu şahıs", Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan da "Saray süsü, Serok Ahmet" diye bahseden Bahçeli, AKP- BDP-PKK birlikteliğinden söz etti. Erdoğan’ın tavır ve söylemlerindeki çelişkilere değinirken de salondaki coşku zirve yaptı.
Bahçeli, "Erdoğan’ın izni ve icazeti olmadan PKK heyeti kurulmaz, kurulamaz. Doğuda Kürt sorunu yaygarası koparan, batıda ‘Ne Kürt sorunu kardeşim!’ diyen bu Erdoğan’dır. Mısır’da İhvancı, Erbil’de peşmergeci, İmralı’da peşkirci, Brüksel’de AB’ci, ABD’de BOP’çu, tarihte mandacı, Erivan’da diasporacı, Moskova’da Şanghaycı, Kıbrıs’ta Rumcu, Kandil’de iş birlikçi, Ankara’da 36 etnik tetikçi aynı kişidir. Erdoğan her şey olmuştur, her şeye gönül vermiştir; ama bir tek Türk olamamış, bir tek Türklüğü içine sindirememiştir." ifadesini kullandı.
Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun taşınmasını da sert bir dille eleştiren Bahçeli, "Süleyman Şah Türbesi'ni yıkanların, Çanakkale kahramanlarından bahsetmeleri yüzsüzlüğün zirvesidir. Serok Ahmet, tehdit var diye vatan toprağını bırakmak nerede görülmüştür? Serok Ahmet'e göre, vatan kaybı başarıdır. 17/25 Erdoğan'a göre, toprak kaybı kutlanması gereken bir zaferdir. Bunlara göre hainlerin gözetiminde hareket etmek itibardır." dedi.
ÇANAKKALE'DE OLSALARDI, TEK KURŞUN ATMADAN VATANI TESLİM EDERLERDİ
Bahçeli, "Bunlar Çanakkale'de olsalardı, tek kurşun atmadan vatanı teslim ederlerdi. İşgal yıllarında yaşasalardı, işgalcilere bin takla atarlar, bayraklarını sevinçle sallarlardı. Bunlar Damat Ferit'e rahmet okuturlar, bunlar Ali Kemal'i bile aratırlardı. Bunlarda millî namus yoktur. Haysiyet kadavra hâlindedir. Zira Erdoğan'a göre vatan sıradan toprak parçasıdır. Kupon araziden farksızdır. Bize göre ise vatan namustur. Vatan kanla alınmıştır." diye konuştu.
Kurultayın "kucaklaşma" ve "kararlılık" gösterme hedefi olduğunu vurgulayan Bahçeli, Kurultayın Nevruz günü yapılmasına ilişkin, "Kucaklaşmak ve kararlılığımızı göstermek için buradayız. Kongremizi ebedî başkentte yapıyoruz. Yeni bir günde, yeni diriliş destanı yazmak için beraberiz. Türk'ün bahar bayramında yeniden doğuş, yeniden millî doğruluş amacıyla biriz ve birlikteyiz." mesajını verdi.
Devlet Bahçeli, Kurultay salonundaki partililere seslenerek "AKP'li yılları silmek için hazırsınız. Vatanı ablukaya alan insan suretlerine tahammülsüzsünüz. Kalplere kızgın hançer gibi saplanan AKP'li yılları silmek için hazırsınız. Biliniz ki Türkiye'nin geleceği sizlere bağlıdır." dedi.
TARİHÎ UYARI: BIÇAK KEMİĞE DAYANDI, BİZİ SINAMAYA KALKMAYIN
MHP Lideri Devlet Bahçeli, konuşmasında çözüm sürecine karşı MHP'nin sakin duruşuna yönelik getirilen eleştirilere de cevap verdi.
"Bugüne kadar içimiz kan ağladı, ama vakur duruşumuzu bozmadık." diyen Bahçeli, "Ancak şimdi bıçak kemiğe dayanmıştır. Türkiye'yi bölmek için yola çıkan hıyanet çetesini uyarıyoruz. Bizi sınamaya kalkmayın." diye uyarıda bulundu.
Bahçeli şöyle konuştu:
"Sağduyu ve soğukkanlılığımızı teslimiyetle karıştırmayın, atalete yormayın. Sorumlu duruşumuzdan dolayı meydanı boş sanmayın. Türkiye sevdamızı sınamaya asla kalkışmayın. Bizde bölünecek ülke yoktur, bizde yıkılacak devlet yoktur, bizde parçalanacak vatan yoktur. Hain ve sinsi tuzaklarını, Erdoğan ve Davutoğlu'nun başına yıkarız."
Dolmabahçe'de açıklanan 10 maddelik metni, "bölünme manifestosu" olarak değerlendiren Bahçeli, "Resmiyet kazanan bu ihanet belgesi ile PKK'ya özerklik, teröriste af, bebek katiline siyaset yolu açılacaktır. İmralı canisinin dikte ettiği bu 10 madde Türkiye'nin bölünme yol haritasıdır." diye değerlendirdi.
4 PARÇALI KÜRDİSTAN ERDOĞAN VE ÖCALAN'A İHALE EDİLMİŞTİR
Devlet Bahçeli, "Nevruz'da hainler meydanlara çıkmaktadır. AKP - PKK koalisyonu Nevruz'u bölücülüğün günü hâline getirmektedir. Biz bugün buradayız. Diyarbakır'da ihanet mektupları okunmaktadır. Türkiye'nin kuyusu kazılmaktadır. Nevruz kirletilmekte, hain pazarlıklara paravan yapılmaktadır. Ne ibretliktir ki bölücü hainler Nevruz Bayramı'nı da sahiplenmektedirler." ifadesini kullandı.
Öcalan'ın mektubu, Çözüm süreci ve izleme heyetine ilişkin eleştirilerini sürdüren Bahçeli, "AKP hükûmeti Türkiye’nin bölünmesi için PKK ile söz kesmiştir. Yeni Anayasa AKP ve PKK’nın ihanet sertifikası olacaktır. PKK silah bırakmamış, silahtan vazgeçmemiştir. Buna da niyeti yoktur. İhanet müzakereleri silah tehdidi altında sürmektedir. Erdoğan’ın başkanlık ihtirasları ile PKK’nın Türkiye’yi bölme emelleri kesişmiştir. 4 parçalı Kürdistan, Erdoğan ve Öcalan’a çözülme şartnamesi ile ihale edilmiştir. Erdoğan’ın meydan meydan dolaşarak 400 milletvekili çığırtkanlığı yapmasını arkasında yatan zihniyet budur. Anayasa suçu işleten koltuk ve bölünme hırsıdır." dedi.
Bahçeli, daha sonra şunları kaydetti:
“Bebeklere kurşun sıkan bir katilin ne diyeceği, hangi fitne ve fesat sözlere imza atacağı günlerdir konuşulmaktadır. Mütareke basını, yandaş ve köşesiz yazar çizer takımı İmralı canisinin ağzına bakmaktadır. PKK’nın siyasi kolu, AKP’nin klonlanmış ve kopyalanmış hâli HDP gün aşırı İmralı’dadır. Ankara-İmralı-Kandil arasında ihanet mesaisi vızır vızır işlemektedir. Türkiye pazarlık masasındadır. Türk vatanı ve Türk milleti ihanet ağındadır. Öcalan canisi ne isterse AKP’ye yaptırmaktadır. Türk milleti böylesi bir çürümüş iktidarı hiç görmemiştir. Teröristbaşının 10 maddelik ihanet ve melanet metni saraylarda okunmuş, Erdoğan ve Davutoğlu âdeta sevinç çığlıkları atmışlardır. 10 maddelik “bölünme manifestosu” ile ihanet resmiyet kazanmıştır. Ortak açıklamayla AKP ile PKK eşitlenmiştir.”
SESİMİZ İMRALI VE KANDİL'DE YANKILANACAKTIR
Bahçeli, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Bugün Türkiye'nin millî değerlerine sahip çıkmak için yedi düvele haykırıyoruz. İktidara ürüdüğümüzü ilan ediyoruz. Bugün Türkiye'ye soyanlardan hesap sorulacağını tarihe not düşüyoruz. Bu salondan yükselen ses; vatan ve millet sevgisinin, millî vicdanın gür sesidir. Sesimiz İmralı ve Kandil'de yankılanacaktır. Kaçak Saraydaki şahsın uykularını kaçıracaktır. Bizi duyan rüşvetçiler, hırsızlar Türkiye'yi dört koldan soyanlar sinecek yer arayacaklardır. Buradan çıkan sesi bekliyorlar. Bu ses işsizlerin, kimsesizlerin, köylülerin, çiftçilerin, memurların, çaresiz esnafın, tüccarların sesi olacaktır. Al bayrağımıza ihanet yoktur, bölücü hainlerle yol arkadaşlığı yoktur. Türkiye'yi parçalamak için İmralı canisiyle iş yapmak yoktur. Yolumuz nurlu, yönümüz uğurlu, yürüyüşümüz kararlıdır. Bu nedenle diyorum ki “Bizimle Yürü Türkiye!” Amaç Türklüğü yerinde yok etmektir. Haçlı operasyonları sürekli bunun için plan yapmıştır. Türk'e etnik milletten yaklaşan içimizdeki gafillerin amacı ne yazık ki aynıdır."
YEŞİLÇAM KALINTILARI, PKK'NIN BOĞAZ’DA DEMLENEN ADAMLARI
Devlet Bahçeli, sözde çözüm sürecini "ölüm kalım süreci" olarak nitelerken son olarak gündeme gelen “izleme heyeti” oluşturma çabalarını sert bir dille eleştirdi. İsim vermeden bir dönem "akil insanlar" heyetinde yer ala ve "izleme heyeti”nde de olacağı söylenen sanatçı Kadir İnanır'a yüklendi.
Çözüm sürecinin ilk döneminde görev yapan ve 63 kişiden oluşan "akil insanlar" heyetinden "PKK maskotları" olarak bahseden Bahçeli, şöyle dedi:
"Şimdi de izleme heyeti kurulmuştur. 63'lükler arasında yer alanlar PKK maskotu olarak yeniden tedavüle çıkmıştır. Bu heyet neleri izleyecektir? Sözde sanatçılar, gazeteciler, Yeşilçam kalıntıları, PKK'nın Boğaz’da demlenen adamları, para içinde yüzen elemanları, hangi film fırıldağı çevireceklerdir? Erdoğan haberim yok diyor, doğru bulmuyorum diyor. Siz bakmayın bu sözlerine. Şerefsizliğin kimin ayağına dolandığı kısa sürede belli olmuştur. Erdoğan’ın izni olmadan PKK heyeti kurulmaz, kurulamaz."
Devlet Bahçeli, "Ülkemiz art niyetlilerin elindedir. AKP iktidarı Türk tarihine, Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne alenen ihanet etmiştir. Devletin bölünmesi için İmralı canisiyle müzakere masasına oturmuştur." diye konuştu.
FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU’NUN HESABI SORULACIKTIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir süre önce Dokuz Eylül Üniversitesinde PKK’lı canilerce katledilen Ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu da unutmayarak şunları söyledi:
“Hükûmet İmralı’nın maskarası, Kandil’in oyuncağı olmuştur. Bu onur ve haysiyet kırıcı durumu sineye çekmiş, bu bölünme sürecini sahiplenmiştir. Bundan cesaret alan bölücü hainler iyice azmıştır. Devlet, güneydoğunun bazı bölgelerinde görünmez olmuş, güvenlik güçleri âdeta silah bırakarak kışlalarına ve karakollara çekilmiştir. Bayrak yakılmaktadır. Bugün PKK bazı pilot bölgelerde fiilî hâkimiyetini ilan etmiştir ve paralel devlet gibi faaliyet göstermektedir. Sözde vergi daireleri açmışlar, yol kesip kimlik kontrolü yapmışlar, yerel asayiş güçleri adıyla devriye görevine çıkmışlar, çadır mahkemeleri kurarak yargılama bile yapmışlardır. Bölgede sokak terörü de tırmandırılmıştır. Atatürk heykelleri yıkılmakta, teröristlerin heykelleri dikilmektedir. Eli kanlı teröristler için sözde şehitlikler inşa edilmektedir. AKP hükûmeti bütün bu rezaletler karşısında İmralı’nın ve ihanet sürecinin hatırına sessiz ve tepkisizdir. PKK’nın şehir yapılanması KCK, bölgede âdeta egemenlik yetkileri kullanırken AKP hükûmeti hâlâ “Güzel şeyler olacak.” masallarıyla Türk milletini oyalamaktadır. PKK üniversitelerimizde de örgütlenmiştir. Bazı üniversiteler, bölücü hainlerin kontrolüne geçmiş, PKK’nın propaganda cephesi ve eylem platformuna dönüşmüştür. Hükûmet sesiz ve umursamazdır. Rektörler PKK çetelerine teslim olmuştur. Güvenlik güçleri sinmiştir. Terör örgütü serbestçe at koşturmaktadır. Geçtiğimiz ay Ege Üniversitesinde evladımız Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun bu şerefsiz hainler tarafından alçakça şehit edilmesinin acısı yüreklerimizdedir. Hükûmetin, Rektörlüğün ve güvenlik güçlerinin ihmali ve aymazlığı sonucu Fırat evladımız katledilmiştir. Bunların hepsinin eline Fırat’ın kanı bulaşmıştır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki bu kanın hesabı bir gün çok ağır bir biçimde sorulacaktır. Buradan sevgili evladımız Çakıroğlu’na bir kere daha yüce Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.”
DUA VE ÖRSTE DEMİR DÖVEREK KONUŞMASINI TAMAMLADI
MHP, 11. Olağan Büyük Kurultayı ile aynı güne gelen Nevruz'u, Orta Asya geleneklerine göre kutladı. Nevruz'un simgesi olarak MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin oturacağı koltuğun önüne bir tepsi içinde yeşillikler ve yumurta konuldu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Peygamber Efendimiz’in (SAV) hadisleriyle süslediği konuşmasını Dede Korkut’tan uyarladığı dua ile ve örste demir döverek tamamladı.