Prof. Dr. Mehmet Öz:
“Türk milleti şerefli millettir ve kimseden özür dileyecek bir şey tarihinde yoktur.”
Prof. Dr. Yusuf SARINAY:
Türkçülük; Türk milliyetçiliğinin, tarihe sürgün edilmek istenen Türk milletinin isyan hareketidir.
Prof. Dr. Mehmet ŞAHİNGÖZ:
“Türk milliyetçiliği, Türk milletinin bağışıklık sistemidir.”
Prof. Dr. Cemal Kurnaz:
“3 Mayıs Olayları, hükûmetin göz yumduğu komünist faaliyetlerden rahatsız olan milliyetçi gençlerin tepkisidir.”
Ülkü Ocaklarından sonra 3 Mayıs Milliyetçiler Günü ile ilgili bir başka etkinlik de Türk Ocakları ve Eskimeyen Dostlar Grubu tarafından düzenlendi. Türk Ocağı binasındaki panelde konuşan Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, şunları söyledi:
"Türk milleti şerefli millettir ve kimseden özür dileyecek bir şey tarihinde yoktur. Ecdadımızın soykırım yapmakla yaftalanmasına asla ve kat’a izin vermeyeceğiz. Türk milliyetçilerinin önünde çok zorlu bir görev vardır. Kamuoyu alıştırılmaya çalışılıyor. Tıpkı sözde çözüm sürecine alıştırıldığı gibi. Türk milleti kesinlikle buna izin vermemelidir.”
TÜRKÇÜLÜK, TÜRK MİLLETİNİN İSYAN HAREKETİDİR
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Sarınay da Türklüğün bu vatana silinmez bir şekilde vurduğu damga ve mührün asla silinmeyeceğini belirtti.
Sarınay, “Nihayet Atatürk döneminden beri gelen bu Türk kimliği, devlet politikası hâline gelen milliyetçiliği yer yer zayıflamış ve İkinci Dünya Savaşı'nın konjönkürü içinde Türkçüler siyasi dengeler içerisinde tutuklanmıştır. Aslında Türkçülük; Türk milliyetçiliğinin, tarihe sürgün edilmek istenen Türk milletinin isyan hareketidir.” dedi.
MİLLİYETÇİLİK, MİLLETİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİDİR
GÜ Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahingöz ise milliyetçiliği “bir milletin bağışıklık sistemi" olarak nitelendirdi.
Şahingöz 3 Mayıs’ı değerlendirirken de şunları söyledi:
“1944 olaylarına baktığınız zaman büyük bir toplumsal olay görürsünüz. Oysa tek parti döneminde böyle bir olayı yapmaya kimse cesaret edememiştir. Bir toplumsal muhalefet olayı olarak o gün kendini göstermiştir. Bunun büyük bir siyasi organizasyona dönme kabiliyeti açıktır. Bu görülmüştür. Tabii burada pek çok faktör var. Bunların içinde birincisi İkinci Dünya Savaşı'na giden yol. O çok önemlidir. O dönemdeki olayları belirleyen en önemli unsur budur.”
3 MAYIS VE SERDENGEÇTİ
GÜ Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Kurnaz da 3 Mayıs’ın başkahramanlarından olan Osman Yüksel Serdengeçti'yi ve olayların içindeki rolünü anlattı:
"Atsız Ankara'ya gelir. Tren garında milliyetçi gençler onu karşılar. Çok büyük izdiham olur ve mahkeme salonu o kalabalığı almaz. Duruşma öğleden sonraya ertelenir. Bu sefer de çok fazla izdiham olduğu için olaylar yaşanır. Milliyetçi gençler salona alınmayınca bir gerginlik yaşanır. İkinci duruşma 3 Mayıs'a ertelenir. 3 Mayıs'taki duruşma milliyetçiler içeriye hiç alınmazlar. 3 Mayıs 1944 olayları dediğimiz şey işte bunun üzerine patlak verir. Bunun öncesinde bir birikim ve gerilim mutlaka vardır. Cumhuriyet kurulmuştur ve ülke yokluklar içindedir. 1930 dünya ekonomik krizi ve İkinci Dünya Savaşı ülkeyi vurmuştur. Halkta bir memnuniyetsizlik vardır. Üniversite gençleri zaten komünist faaliyetlerden rahatsızdır. Hükûmetin tavrından dolayı bunu protesto ederek yürüyüşe geçerler. Osman Yüksel Serdengeçti. DCTF Felsefe Bölümünde son sınıfta okumaktadır. O da bu komünist faaliyetlerden rahatsız olan öğrencilerdendir."