EGE DENİZİ’NİN NADİDE KÖRFEZLERİNDEN BİRİNE KONUMLANMIŞ EFSUNKAR ŞEHİR: EDREMİT

23 Haziran 2021 16:14 Prof. Dr. Temel ÇALIK
Okunma
976
EGE DENİZİNİN NADİDE KÖRFEZLERİNDEN BİRİNE KONUMLANMIŞ EFSUNKAR ŞEHİR: EDREMİT

EGE DENİZİ’NİN NADİDE KÖRFEZLERİNDEN BİRİNE KONUMLANMIŞ
EFSUNKAR ŞEHİR: EDREMİT
Temel ÇALIK


Adını verdiği körfeze kurulup, sırtını Kaz Dağları’na yaslayan kadim şehrin adıdır Edremit… Denizi, dağı, ovası ve körfeziyle Edremit, sadece Türkiye’nin değil bütün yerkürenin bir tabiat harikasıdır. Anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kaldığı bu eşsiz coğrafya, tarih boyunca insanların sürekli uğrak ve yerleşim yeri olmuştur. Bu şehirdir ki; Ziyaretçilerinden bazılarını, güzelliği ile büyüleyip, ebet-müddet Edremitli yapmıştır.
Yapılan arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkarılan buluntular. Edremit ve çevresine yerleşmelerin, Taş Devrine kadar geriye gittiğini göstermektedir. Eski Çağlardaki adı Adramytteion olan Edremit, Truva (Troia) Savaşı’ndan önce, MÖ 1443 yılında Pidasus adı ile bugünkü Burhaniye ilçesinin iki kilometre kadar batısında, sahildeki Karataş mevkiindeki Ören Tepe ve çevresinde kurulmuştur. Ünlü Coğrafyacı Strabon’un “Geographika” adlı eserinde “… ve Eueonos (Havran Çayı) nehrine gelinir; bu nehir kentten Adramytteionluların yapmış olduğu su yoluna ulaşılır.” şeklindeki tasviri şehrin konumunu doğrulamaktadır.
Şehir, Truva-Bergama yolu üzerinde bulunmasından dolayı birçok kez istilaya uğramıştır. Mysia olarak adlandırılan Adramytteion’un ilk yerleşimcilerinin, Anadolu’nun yerli halklarından biri olan Pelasglar olduğu ifade edilmektedir. Bazı kaynaklarda ise, Lelegler olduğu belirtilmektedir. Adramytteion MÖ 13. yüzyıldaki gerçekleşen Truva Savaşı sonucu, Thebe, Lyrnessos ve Pedasos antik şehirleri ile birlikte Truvalıların egemenliğine girmiştir. MÖ 7. yüzyıl sonlarında Ege bölgesindeki şehirlerin tamamına yakınına hâkim olan Lidyalılar döneminde Edremit, Lidya Kralı Kroisos’un kardeşi Adramys tarafından yeniden imar edilir. Daha sonra şehir, 250 yıl süren Pers egemenliği altına girmiştir. Ünlü Tarihçi Herodot’un Historia’da eserinde; Pers Kralı Kserkses’in Yunanistan’a yaptığı sefer sırasında geçtiği güzergâh üzerinde bulunmaktaydı.  
Perslerin hâkimiyeti, MÖ 334 yılında Büyük İskender’in Persleri yendiği Granikos Savaşı’yla son bulur. İskender’in ölümünden sonra, komutanlarından önce Lysimakhos daha sonra Antiochos tarafından ilhak edilen şehir; MÖ 4. yüzyılın sonlarında Bergama Krallığı’na bağlanmıştır. 1231 yılında Türk akıncıları Edremit’e seferler düzenlemiş ve çetin savaşlardan sonra, Türk Komutanı Yusuf Sinan şehrin anahtarını teslim almıştır. 1336 yılında Karesi Beyliği topraklarının Osmanlı Devleti sınırları içine alınmasıyla Edremit, Orhan Gazi tarafından Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.
20. yüzyılda Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nın ardından başlayan Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı Devleti altı yüzyıl süren var oluşunun sonuna gelmiştir. İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. İtilaf Devletleri yetkilileri kendi lehlerinde olan bu mütarekeyi hemen uygulamaya koymuşlar ve 6-12 Kasım 1918 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nın istihkâmlarını ele geçirmişlerdir. Mondros Mütarekesi’nin ardından başlayan Paris Barış Konferansı’nda ise Yunan Başbakanı Venizelos Batı Anadolu’da Rum nüfusunun Türk nüfusundan fazla olduğunu iddia etmiş ve bölgenin Wilson Prensipleri gereğince kendilerine verilmesinin gerekli olduğunu belirtmiştir.
Yunan Yüzbaşı Mavra Matris kumandasında düşman birliği 1 Temmuz 1920’de, Bostancı civarında bulunan karargâhlarından ayrılıp Edremit’e girmiş ve şehri işgal etmiştir.  Ağustos 1920 tarihinde Yunan İşgal Kumandanlığı yayımladıkları beyanname ile Edremit şehrinde bulunan dükkânların tabelalarının Yunanca olarak değiştirilmesini istemiştir. 20 Şubat 1921 tarihinde ise Edremit halkına silah bırakılması konusunda dördüncü kez çağrıda bulunulmuştur. Bölgesinin ve diğer vatan topraklarının işgalini kabul etmeyen ve tanımayan Edremit ahalisi, silah bırakmayı reddederek şanlı bir direniş ve mücadele örneği sergilemiştir.
Millî Mücadele Dönemi’nde Edremit, Kuvayımilliye hareketlerinin başladığı ilk yöreler arasında yer almaktadır. Başta Kaymakam Hamdi Bey ve Bölgenin hatırı sayılır kişileri komiteler kurmuşlar, işgal kuvvetleri ile zaman zaman silahlı çatışmalara girmişler, Ayvalık ve Dikili Cephelerinin kurtarılmasına önderlik etmişlerdir. Kurtuluş Savaşı yıllarında; Edremit’te Kaymakam olan Hamdi Bey, işgalci devletlerin Osmanlı Devlet yöneticilerine baskısı sonucu görevden alınır. Hamdi Bey, Burhaniye’de bulunan eniştesinin yanına yerleşir. 15 Eylül 1919’da Burhaniye’de kurduğu Kuvâyimilliye teşkilatı ile Akbaş Baskınını düzenleyerek, ele geçirdiği silah ve cephaneyi Anadolu’ya aktarmıştır. İki yıldan fazla işgal altında kalan Edremit, pek çok zorluklara göğüs germiştir. 1922 yılı Eylül ayının 9. günü İzmir’le birlikte düşman işgalinden kurtarılmıştır. Beyaz ve gri bulutların içinde doğaya kucak açmış, baş döndüren tertemiz havası ve içmeye doyulmaz suları ile naifliğin dile geldiği bir diyardır Edremit. Kazdağı, Eybek Dağı ve Gürgen Dağı’na sırtını yaslarken, ilçe Ege bölgesinde, Edremit Körfezi ile Kazdağı arasındaki sahaya yerleşmiştir. Batısında Ege Denizi ve tabiatın yeşili ile denizin mavisini birleştiren Ayvacık, kuzeyinde birbiri ile kıyaslanamayan Bayramiç ve Yenice ilçeleri, doğusunda, Çanakkale kahramanı Koca Seyit’in de memleketi olan Havran, güneyinde ise doğası ile dillere destan Burhaniye ilçesi vardır. Edremit, gökten inen her bir damla yağmurda bereketi toprağına işleyerek emeğin, huzurun ve sabrın simgesi olmuştur. Kaz Dağları’ndan çıkan buz gibi kaynak sularını yudumlamak, özellikle yaz aylarında insanı ferahlatmakta ve canına can katmaktadır. Ülkemizin sahip olduğu en önemli güzelliklerden biridir Kaz Dağları… kıymeti yıllar öncesinden, ta Antik Çağlardan beri değişmemiş bu “Tanrıların Armağanı” yerin. Belki çoktan yolunuz geçti, belki şimdi bir gezi planı yapıyorsunuz belki de okuduğunuz yerden bir dağ havası almayı arzuluyorsunuz. Kaz Dağları’nın havasını solumak için Edremit’e gittiğinize, bu ziyarete değdiğini ve o zamana kadarki en güzel uykularınızdan birini çektiğinize şahit olacaksınız. Bu mis gibi havadaki oksijenin kaynağı, Kazdağları’ndaki ormanlar yanında, denizdeki yosunlardandır da. Doğa ve tarih müzesi olan Edremit, Ege,  Med ve Pers, Roma medeniyetinin, Selçuklu ve Osmanlı sanat eserlerinin bulunduğu bir tarih vitrini gibidir. Altınoluk’ta, Şahin Kale Ören ve mahzenleri ile Antandros kenti, Manastır Çayı dolaylarında bir sağlık merkezinin kalıntıları, Orta Oba köyü yakınlarında Paşa Sultan Zaviyesi (Diana Mabedi), Eski Tekke dolaylarında taban mozaiki bir aslan kalıntıları mevcuttur. Osmanlı Dönemi zamanında, Edremit'in ulemalarından Yusuf Bin Habib için kesme taştan ve tek kubbeli olarak yaptırılan Kurşunlu Camii, Osmanlı mimarisi son dönem özelliklerini taşıyan ve duvarları kademeli olarak inşaa edilen Eşref Rumi Camisi, moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılan Emir Ali Türbesi mevcuttur. Balıkesir’in en güzel ilçelerinden biri olan Edremit, yeşil ve mavinin birleştiği âdeta cennet gibi bir tatil beldesidir. Yılın on iki ayı boyunca misafirlerine huzurlu ve sakin bir tatilin kapısını aralayan Edremit’te Kaz Dağlarının tertemiz havasını soluyabilir, bol bol yürüyüş yaparak doğada eşsiz fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Termal suları ile şifa deposu olan Güre Kaplıcaları’nı ve Derman Kaplıcaları’nı ziyaret edebilir, hem dinlenebilir hem hastalıklarınızı iyileştirebilirsiniz. Sütüven Şelalesi, Hasanboğuldu Şelalesi ve Göleti,  Şahinderesi Kanyonu, Darıdere Tabiat Parkı Edremit’in nadide güzelliklerdendir. Kazdağı Milî Parkı bünyesinde barındırdığı hayvan ve bitki çeşitliliğiyle sadece Edremit ve Balıkesir’in değil Türkiye’nin hatta yerkürenin de ender doğal güzelliklerinden biridir. Millî Park İçerisinde bulunan vadiler, kanyonlar, akarsular, şelaleler ve birçok bitki türü nedeniyle doğaseverler için mükemmel bir gezi rotası olarak dikkatleri üzerine çekmektedir. Kazdağı veya İda Dağı; güzelliği ve görkemiyle bugün olduğu gibi Antik Çağ insanlarını da etkilemiş olmalı ki, Antik Çağ mitoslarında tanrıların mekânı olarak adı sıkça geçer. Dağ, tarihteki ilk güzellik yarışmasının yapıldığı ve kazananın Afrodit olduğu yer olarak da bilinmektedir. İda Dağı, Homeros’un İlyada Destanı’yla birlikte dünyaca ünlü bir dağ olmuştur. Edremit, Akdeniz iklimi kuşağındadır ve bu iklim özelliklerine uygun maki bitki örtüsüne sahiptir. Maki topluluklarını oluşturan defne, koca yemiş, mersin, pınar meşesi, katırtırnağı ve yabani zeytin ağaçlarının Kazdağı’nın iklim özellikleri ile özdeşleşmiştir. Yörede kırk civarında endemik bitki türü de yer almakta olup en bilineni “Kazdağı göknarıdır (köknarı). İklime uygun ağaç türlerinden; Karaçam, kızılçam, kayın, fıstık çamı, kızıl ağaç, akçaağaç, üvez, ıhlamur, çınar, karaağaç, kestane ve kavak başta gelenlerdir. Kazdağı’nın özellikle derin vadilerinde ve yüksek tepelerinde yırtıcı kuşlardan kartal, şahin atmaca, kerkenez ve kuzgun görülür. Ayrıca, göç eden kuşların önemli bir uğrak yeridir. Sayıları azalmış olan keklik, bıldırcın, karatavuk ile martı ve karga gibi kuşlara da rastlanır. Etrafı geniş zeytinliklerle kaplı olan Edremit ilçesi her şeyden önce bir tarım merkezidir. Deniz seviyesinden 500 metreye kadar genel olarak zeytin ağaçları sıklıkla görülmektedir. Edremit Ovası olarak bilinen ve Havran-Burhaniye sınırına kadar uzanan ova bereketli ve bol suludur. Ovanın güney kısımları Çoruk-Burhaniye doğusu ise Havran Ovası olarak anılır. Edremit’in bereketli topraklarından elde ettiği bol ürünler, tarihî süreçte içinde bölgede uygarlıkların kurulmasında etkili olmuştur. Bugün ilçenin ekonomisinin başlıca kaynağı tarım olmakta ve bu kaynağı tarımsal sanayi takip etmektedir. Hem doğal güzellikleri hem geçmişten gelen kültür mirası ve sahip olduğu tüm dinamikleri ile Edremit, Türkiye'nin önemli ilçelerinden biridir. Doğa, deniz, kültür, tarih, el sanatları, zeytin, sağlıklı yaşam, yaylalar, ekoturizm, spor gibi turizmin gelişmesine katkı sağlayacak alanlar Edremit’in, mevcut zenginlikleri ve dinamikleriyle öne çıkan özellikleridir.  Başta zeytin olmak üzere, narenciye, incir, elma, armut, ayva ve üzüm yetiştirilirken; tahıl, baklagiller, pancar, tütün, ayçiçeği gibi çeşitli ürünlerde yetiştirilmektedir. Bölgenin iklim koşulları ve jeotermal kaynaklar açısından zengin oluşu seracılık için de oldukça elverişli bir ortam oluşturmaktadır.
Yöresel yemekler arasında keşkek, etli nohut, mantı, tatlılardan da höşmerim başta gelmektedir. Âdeta oksijen çadırı misali insanın canına can katan havası, denizi, ormanı ve ovalarıyla ziyaretçilerini mest eden Edremit köy peyniri, tereyağI, yumurta, domates, salatalık ve biberin yanında her çeşit reçelin bulunduğu ve zeytinyağı ile taçlandırılmış bir kahvaltı yapmadan ve balık yemeden ayrılmak, bilinmeli ki Edremit ziyaretini eksik bırakacaktır.  Ot kavurması, arapsaçı, börülce, semizotu ve şevketi bostan sofraları süsleyen ot yemekleridir. Saçaklı mantı, tirit, elbasan tava, mafiş tatlısı ve zerde Edremit’in yöresel lezzetleridir.
Thomas More'un Utopia'sındaki Bir yeryüzü cenneti misali, doğal güzelliklerini tarihî zenginliklerinin arasında serpiştirerek sergileyen Edremit, asırlardır Türk mührünü taçlandırarak, sahip olduğu tüm değerleri ve yaşanmışlıkları meraklılarıyla paylaşmak için sizleri davet etmektedir. Bedenini ve ruhunu dinlendirmek, zengin doğasına eşlik eden kültür varlıklarıyla benzersiz güzellikleri paylaşmak için efsunkar şehir Edremit, konuklarını beklemektedir… Ziyaretinizin dönüşünde sakın bölgenin nefis zeytin çeşitlerinden ve zeytinyağından almayı ihmal etmeyin.

Kaynaklar
Akar, M. Ş. (1937). İstiklal Harbi’nde 57. Tümen ve Aydın Milli Cidali. İstanbul: Askeri Matbaa.
Arıkan, Z. (1999). Millî Mücadele’de Balıkesir. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 1(24), 469-474.
Arıkan, R. (2010). İstiklal Savaşına doğru milli bilincin doğuşu. International Journal of History, 2(2),453-467.
Castleden, R. (2011), Truva Savaşı, (Çev. Süleyman Genç), Doruk Yayınları.
More, T., (2018),  Utopya, (Çev. Yağmur Küçükbezci), Salon Yayınları, İstanbul.
Narçın, A., (2020), Lidyalılar-Unutulmuş Krallıklar Paranın Mucitleri Halk Kitabevi, İstanbul.
Özdemir, Z. (2001). Adramyttion’dan efeler toprağı Edremit’e (2. Baskı). İstanbul: Mir Ajans.
Tansel, S. (1991). Mondros’tan Mudanya’ya kadar I. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı.
http://www.balikesir.gov.tr/sehrimiz
https://antandros.org/ida-dagi-mitoslari/
https://otelleri.net/edremit-dogal-guzellikleri.htm
 https://www.edremit.bel.tr/edremit/1
http://www.balikesir-edremit.gov.tr/ilcemiz
https://gezimanya.com/balikesir/edremit-mutfagi