GÜVENLİ BİRÖĞRENME ORTAMI İÇİN OKULLARDA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ
Prof. Dr.Temel ÇALIK
Günümüzde şiddet olayları, basın yayınorganlarında çokça karşılaştığımız ve yakın çevremizde de sıkça duyduğumuz çok önemli toplumsal sorunlar arasında yer almaktadır. Okullarda ve toplumda şiddet eğiliminde giderek bir artış olduğu izlenmektedir. Buna bağlı olarak daokulların güvenli eğitim yerleri olması için okul çevresinden, özellikle ailelerden gelen taleplerin arttığı görülmektedir.
Mevcut okullarımızın daha öncekilerden farklı bir duruma geldiği herkes tarafından bilinmektedir. 20-30 yıl önce okullardaki başlıca disiplin problemleri, koridorlarda yürümek, yüksek sesle konuşmak, sakız çiğnemek gibi davranışlardı. Bugünün problemleri ise, fiziksel ve sözel şiddet, bazı okullarda uyuşturucu kullanımı, hırsızlık ve saldırı gibi suçları içine almaktadır.
Çocuklarımızın çok küçük yaşta daha fazla krizle karşı karşıya kalması geçmiş dönemlerdeki çocuklar ile şimdiki çocuklar arasındaki üzücü farklardan biridir. Gençler ve çocuklar binlerce kilometre uzaklıktaki bir savaşı televizyonlarda izleyebiliyor, şiddet ve suçile ilgili kitaplar okuyor, filmler seyrediyor, resimler görüyor ve en kötüsüde şiddete doğrudan tanıklık ediyor veya şiddete maruz kalabiliyorlar. Bu durumu toplumun ve eğitim sisteminin bir paradoksu olarak ifade etmek mümkündür.
Toplumda ve okullarda şiddetin ortaya çıkmasında birçok faktörün önemli olduğu bilinmektedir. Bunlardan birisi ailedir. Genellikle bir kısım aileler çocuğu ihmal edebilmekte veya onun ihtiyaçlarını yeterince karşılayamamaktadır. Bu durum, çocuklarda çeşitli davranış problemlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Yine anne baba arasındaki olumsuz ilişkilerin çocuğun davranışını olumsuz yönde etkilediği bilinen bir gerçektir. Anne babanın çocuk önünde sürekli tartışması, kavgası veya eşlerden birinin evi terk etmesi; çocuğun ruh sağlığını bozmakta ve onu şiddete yönlendirebilmektedir.
Özellikle okullarda şiddetin tırmanmasında, çocuklar arasındaki bireysel farklılıkların yeterince dikkate alınmaması da önemli bir neden olarak görülebilir. Bütün çocuklardan her derse aynı düzeyde ilgi ve başarı beklenmesi, çocuklar arasındaki uyumsuzlukların başta gelen nedenlerindendir. Diğer yandan öğrencilere, okullarda rehberlik hizmetlerinin yeterince verilememesi de şiddet olaylarının artmasında önem taşımaktadır. Çocukların ve gençlerin kendilerinde ve çevrelerinde olan değişiklikleri anlaması, bilmesi ve bunlara göre, uygun davranış ve tutum geliştirmesi, ancak sistemli ve uyumlu bir rehberlik hizmeti ile sağlanabilir.Yine bazı öğretmenlerin sert bazılarının yumuşak, bazılarının tenkitçi bazılarının alaycı bir tutumla öğrenciye yaklaşmaları, çocukları ve gençleri şiddete yönelten etmenler arasında yer almaktadır.
Öğrencilerin sağlıksız gelişmesine etki eden ve onları şiddete yönelten önemli unsurlardan birinin de kitle iletişim araçları ve sosyal medya olduğu bilinen bir gerçektir. Şiddeti ve saldırganlığı, çok çekici hâle getiren yayınlar ve programlar etkili propaganda ile çocuklara sunulmakta ve onlar için vazgeçilmez bir hâle getirilmektedir. Özellikle son yıllarda sosyal medyanın yanlış kullanımının çocuklar ve gençler üzerindene derece tahribat yaptığı da ortadadır.
Okulların daha güvenli hale getirilebilmesi ve şiddetin önlenmesi için alınması gerekenleri bazı tedbirleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
a) Şiddeti önleme,çatışma çözümü ve krize müdahale etme plan ve programlarının hazırlanması,
b) Okuldaki alınacak kararlara, öğrenci ve ailelerin katılımının sağlanması,
c) Zorlayıcı tedbirlerin daha az kullanılması,
d) Okul çevre ilişkilerinin sağlıklı bir hale getirilmesi,
e) Aile ve öğrencilere danışmanlık hizmetlerinin sağlanması,
f) Öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirmelerinde, okul yönetiminin ve öğretmenlerin onlara yardımcı olması,
g) Okul aile işbirliğinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi,
h) Öğretmenlere şiddet konusunda hizmet içi eğitim verilmesi.
i) Sosyal medyanın etkili kullanılması konusunda öğrencilerin eğitilmesi,
j) Kitle iletişim araçlarının toplumu bilgilendirici ve bilinçlendirici yayınlar yapması.
Sonuç olarak artan şiddet olayları okullarda önemli problemlerden biri hâline gelmiştir. Okulların şiddetin önlenmesinde birçok görev ve sorumlulukları vardır. Bununla ilgili olarak okulların ilk yapması gereken, şiddeti kabul etmesi ve önemsemesidir. Yine şiddet olaylarının toplumsal bir problem olduğu bilinmelidir. Bu nedenle şiddetkonusu toplumla ilişkili olarak ele alınmalı ve okul, çevre, çocuk ve suç olgularıyla birlikte işlenmelidir. Özellikle, okul aile iş birliğinin şiddeti önleme konusunda çok önemli bir yere sahip olduğu vurgulanmalıdır. Devletin,kitle iletişim araçlarında çocuklara ve gençlere yönelik olumlu davranışlar kazandıracak yayınları artırma konusunda önlem alması çok önemlidir. Çocukların ve gençlerin şiddet ve suç içeren davranışlarını önlemek için tedbirler alınırken, olumsuz davranışların yerini alacak olumlu davranış kalıplarının aile, okul ve çevre tarafından öğrencilere sunulması da şiddeti önlemede etkili yollardan birisidir.