DEVLET BAHÇELİ'DEN, "KERKÜK MİTİNGİ"NDE TARİHÎ KONUŞMA

10 Haziran 2018 18:44 Evin GÖKTAŞ
Okunma
1122
DEVLET BAHÇELİDEN, KERKÜK MİTİNGİNDE TARİHÎ KONUŞMA

DEVLET BAHÇELİ'DEN,"KERKÜK MİTİNGİ"NDE TARİHÎ KONUŞMA

Bahçeli, "Beşbin Ülkücü demişsek karar verilmiş, söz bir kez ağızdan çıkmıştır. Dediğimiziyapar yaptığımızı da dosta düşmana delilleriyle gösteririz. Boş konuşmuyoruz,kurusıkı atmıyoruz. 82 Kerkük, 83 Musul dedik. 84’ü söyleseydik herhalde bunlarçılgına dönecekti." dedi.

EVİN GÖKTAŞ

YENİ DÜŞÜNCE -Kerkük sevdalıları, Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlediği muhteşem "Kerkük Mitingi"nde buluştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, spor salonunu hınca hınç dolduran ve bir o kadar da dışarıda bekleyen muhteşem kalabalığı hitaben tarihî bir konuşma yaptı.

Bahçeli gelmeden "Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat.","Korsan referandum yok hükmündedir.", "Türklüğün sesiyiz, sorun tarihe neyin nesiyiz.", "Kardeşlik bakidir, fitne fânidir."yazılı pankartların asıldığı salonda Ülkücüler, "Bir gece ansızın gelebiliriz.", "Dik dur eğilme, evlatların seninle.","Hareketin lideri Devlet Bahçeli.", "Türkmendir özümüz.","Ankara ovası, Bozkurtların yuvas.ı", "Kerkük Türk’tür, Türk kalacak.", "Ne mutlu Türk’üm diyene!", "Türklüğün lideri Devlet Bahçeli." sloganları attı.

Ülkücüler Atilla Yılmaz, Ahmet Şafak ve Mustafa Yıldızdoğan şarkılarına eşlik edip Türk bayraklarını salladılar. Buluşmaya MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, Kerkük’ten ve Avrupa’dan gelen Türkler ve Ülkücüler katıldı.

Salona gelişinde büyük bir coşku ve tezahüratla karşılanan MHP Lideri Devlet Bahçeli, İstiklal Marşı ve saygı duruşundan sonra konuşmasına başladı.

Konuşmasına "Yüreklerinizdeki Kerkük sevdasıyla geldiniz, hoş geldiniz. Yüksek bir vicdan, yüce bir bağlanışla geldiniz, sefa getirdiniz." diyerek başlayan Bahçeli, daha önce dile getirdiği "5 bin Ülkücü Kerkük için bekliyor." sözünü hatırlattı.

Kerkük için en az beş bin Ülkücünün Kerkük için hazır beklediğini hatırlatan Bahçeli, "Beş bin Ülkücü hazır demişsek, karar verilmiş, söz bir defa ağızdan çıkmıştır. Dediğimizi yapar, yaptığımızı dostada düşmana da delilleriyle gösteririz. Boş konuşmuyoruz, kuru sıkı atmıyoruz. 82 Kerkük, 83 Musul dedik. 84’ü söyleseydik herhâlde bunlar çılgına dönecekti. Bedenlerimizi ortaya koyarak ihaneti deliğe süpürürüz. Boş konuşmuyoruz.” diye konuştu.

KERKÜK'ÜN GÜVENLİĞİ,ANKARA'NIN GÜVENLİĞİDİR

Bahçeli, Kerkük üzerine yazılmış şiir ve deyişlerle zaman zaman süslediği konuşmasında, Kerkük'ün güvenliğinin Ankara'nın güvenliği olduğunu vurgulayarak, şunları belirtti:

"Türkmeneli ateşe atılırsa Türkiye de yanmaktan kurtulamayacaktır. Gerçekler bu kadar acı ve alarm verici boyuttadır. Her minnete katlanıp, her melaneti göğüsleyip mütecaviz emelleri kaynağında kesmek şarttır, fitneyi odağında kurutmak Türk devletinin en tabii hakkı, ertelenemez görevidir. Biz Türkmeneli’ni son nefesimize kadar, tıpkı son vatanımızı olduğu gibi, savunacağız, sahipleneceğiz, şerefsizlerin ambargosuna, egosuna, pisemellerine bırakmayacağız. Herkes ayağını denk alsın, sözlerinin nereye varacağını iyi tartsın. Milliyetçi Ülkücü Hareket ölüm karşısında sınırsız imtihandan geçmiştir. MHP, devletin ve hükûmetin yanında sağlam, tavizsiz,millî çıkarlara uygun bir şekilde duracaktır. Aynı siperdeyiz, aynı cephedeyiz,aynı saftayız. Türkiye'nin tüm düşmanlarına karşı biriz, beraberiz, çok güçlüyüz. Bu iradeyi kıramayacaklar, bu azmi bozamayacaklar, bu kaleyi aşamayacaklar. Şayet Barzani aklını başına almazsa bir gece orada görünmek,bağımsızlıkta ısrar ederse Misakı millî'nin namusunu çiğnetmemek bizim boynumuzun borcudur. Türkmeneli figan, Türkmenler feryat ediyor. Allah'a hamdolsunki, gök kubbede çınlayan ahları vahları durduracak; göz pınarlarından sicim gibi akan yaşları dindirecek güç buradadır, bu salondadır. Feryatları bitirecek irade ayaktadır, teyakkuzdadır, sefer için hazırlıklıdır. Beklenen sesi verecek, özlenen eli uzatacak çok şükür bir kudret vardır ve o kudret büyük Türk milletidir. Zulme sessiz kalmadık, sesimizi yükselttik. Şiddete tepkisiz durmadık, irademizi gösterdik. İhaneti seyretmedik, cesaretle direndik. Biz Kerkük sevdalısıyız. Biz Türkmeneli'nin kalp atışıyız. Biz Türklüğün onurlu mensuplarıyız. Selam olsun Kerkük sevdalılarına. Selam olsun Türkmen kardeşlerimize. Selam olsun aziz Türk milletine. Selam olsun Türk-İslam ruhunun varlık mücadelesi verdiği coğrafyalara, buralardaki soydaşlarımıza."

PEŞMERGE BAŞIBARZANİ. ZULMÜN İŞ BİRLİKÇİSİDİR

"Irak'ta sistematik şekilde artan olaylar, Suriye'de körüklenen iç sarsıntılar, Orta Doğu'nun geneline hâkim olan iç savaş ve kargaşa ortamı bize bir şeyler anlatmaktadır." hatırlatmasında bulunan Bahçeli, şunları söyledi:

"Bitmeyen bir paylaşım kavgası devrededir. Dinmeyen düşmanlıklar yeni bir evrededir.

Azılı katiller, azgın ve gemi azıya almış taşeronlar çevrededir. Emperyalizmin vahşi iştahı doymak bilmiyor. Zalimler dur durak bilmiyor. Seri cinayetler, cehaletin köhne seferleri durmak bilmiyor. Üstelik sözde medeni ve gelişmiş ülkeler insaf bilmiyor.

Haksızlık karşısında susacağımızı, sineceğimizi, her dayatmayı sineye çekeceğimizi zannediyorlar. Tutsaklığa itiraz etmezsek bizden iyisi olmayacak. Gevşekliğe tamam dersek bizden itibarlısı da görülmeyecek.Asırlardır devam eden kanlı ve koordineli kuşatmaya aldırış etmeyeceğimizi,Anadolu'nun istila ve imha planlarına gözümüzü yumacağımızı sanıyorlar. Bu itibarla gafletin, dalaletin, sefaletin tam ortasındalar.

Bu nedenle arsızlığın, ahmaklığın, ahlaksızlığın tarafındalar. Irak'ın kuzeyinde bir oyun oynanmaktadır. Senaristleri, failleri,figüranları çok belirgin ve bilinen bu rezil oyun Türkmeneli'nin mahvına, komşu coğrafyaların altüst oluşuna hizmet etmektedir. Peşmerge başı Barzani, sözde İsrail dışında herkesin karşı çıkmasına rağmen, 25 Eylül'de korsan referandumunu gerçekleştirmiştir. Irak'ın siyasi ve toprak bütünlüğüne kastetmekiçin kolları sıvamıştır. Türkiye'nin millî güvenliğini sakatlamak için referandum yoluyla harekete geçmiştir. Sahnenin önünde hayır diyen, arkakısmında sırtını sıvazlayıp referandum konusunda cesaretlendiren zalim güçlerden izin ve icazet alarak emperyalizmin uşağı olduğunu 25 Eylül'de birkez daha ispatlamıştır. Barzani, zulmün iş birlikçisidir. İhanetin Irak'taki ismidir. Barzani çetesiyle birlikte iblisin teşrifatçısı ve tetikçisidir. Irak Anayasa’sına göre tartışmalı olan bölgelerde de sandık kuruldu. Kerkük oldu bittiye getirilerek, dayatma ve tehditle kirli referanduma dâhil edildi.Barzani'nin 25 Eylül komplosu Sevr'i canlandırma teşebbüsüdür. Bu komploTürkiye ve komşu ülkeleri parçalama testidir.

Barzani, yıllarca Türkmenlerin kanını dökmüştür. Yıllarca PKK'yı arkalamış, himaye etmiş, destek vermiştir. Akan her şehit kanında bu peşmerge çıbanının parmak izi, silinmeyecek vebali vardır."

 

KORSAN REFERAHDUM KESİNLİMKLE YOK HÜKMÜNDEDİR

 

Barzani'nin 25 Eylül'de yaptığı korsan referandumun kesinlikle yok hükmünde olduğunu kaydeden Bahçeli, şu ifadelere yer verdi:

"25 Eylül kumpası asla kabul görmeyecek; hukuki dayanağı, meşruluğu, bağlayıcılığı asla olmayacak, olamayacaktır. Eğer, Irak'ın kuzeyinde referandum bahanesiyle bağımsızlık ilan edilecek olursa bu Irak'ın bölünmesi, dağılması ve siyasi birliğini kaybetmesi anlamına gelecektir. Bu kapsamda, Allah muhafaza, Türkmenler, Türkmeneli bütün tarihsel kimliği ve kültürel haklarıyla birlikte tasfiye edilecek, esaret altına girecektir. Bir Türk şehri olan Kerkük'ün geçmişi silinecek, ruhu söndürülecek, tarih ve kültür mirası parçalanacaktır. Buna izin vermeyiz. Buna onay veremeyiz. Böylesi bir alçaklığa buyur diyemeyiz. Elbette her şey bununla da bitmeyecek, zelzele son yurdumuza kadar ulaşacak, etnik ve mezhep kıvılcımı her tarafı saracaktır. 25 Eylül korsan referandumu şayet tümüyle iptal edilmezse, karşımıza çok ciddi,ağır bedelleri olan zincirleme sorunlar peyder pey gelecek, tedbir alınmazsa,önüne geçilmezse bizi yutacaktır. Tehlike bu kadar yakındır. Tehdit bu kadar büyüktür. Bu kapsamda, Irak'ın kuzeyinde sahnelenen Kürdistan provası; Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını, geleceğini ve sınırlarını hayati derecede etkileyecek bir beka sorunudur. Milletimizin bin yıllık kardeşliğini ve millî kimliğini aşındırarak, yıkıma götürecek sosyolojik parçalanma sorunudur.Türkiye'nin hükümranlık gücünü kaybedeceği, millî devletin ortadan kalkacağı stratejik çözülme ve siyasal dağılma sorunudur. Güney sınırlarımız boyunca gittikçe yoğunlaşacak, gittikçe derinleşecek ve Anadolu'nun ele geçirilmesi projelerine basamak olacak millî güvenlik ve huzur sorunudur. Türk milletini kaynaklarını kullanmaktan uzaklaştıracak, başka milletlerin ekonomik hükümranlığı altına sokacak bağımsızlık ve kalkınma sorunudur. Irak'ın istikrar ve toprak bütünlüğü Türkiye için hayati niteliktedir. Aynı durum hiç kuşku yok ki Suriye için degeçerlidir. Çünkü iki ülke bizim sınır komşumuz, tarihsel bağlarımızın olduğu ülkelerdir."

IRAK TÜRKMENLERİGÖZDEN ÇIKARILAMAZ

Bahçeli, "Türkmeneli ateşe atılırsa Türkiye deyanmaktan kurtulamayacaktır." hatırlatmasında bulunarak, şunları belirtti:

"Gerçekler bu kadar acı ve alarm verici boyuttadır. Herminnete katlanıp, her melaneti göğüsleyip mütecaviz emelleri kaynağında kesmek şarttır, fitneyi odağında kurutmak Türk devletinin en tabii hakkı, ertelenemez görevidir. Irak Türkmenleri gözden çıkarılamaz, gönüllerimizden koparılamaz.Onlar bizim namusumuza emanettir. Onlar bizim sınır ötesindeki sancaktarlarımızdır. Onlara dil uzatan olursa o dili keser, tuzak kuranlar olursa o tuzakları başlarına geçiririz. Türkmenlerden vazgeçmeyiz. Türkmeneli’ni mâkus talihine bırakamayız, aşağılık hesaplara teslim edemeyiz. Kerkük'ün Türklüğünü, Türkmeneli'nin Türk kimliğini sadece biz söylemiyoruz. Tarih basbas bağırıyor. Coğrafya adeta kükrüyor, âdeta dile geliyor. Kerkük Türk'tür,Türk'ündür, Türkmeneli Türk'ün öz yurdudur. Bunun tam tersini iddia edenler eğer zekâ özürlüsü, eğer akıl fukarası değilse, biliniz ki, peşmergenin ağında kıvranan, küresel zalimlerin gölgesine sığınan, irade ve iffet kaybına uğrayan Türk düşmanlarıdır. Barzani'nin gönüllü ajanlarına, FETÖ'ye kuyruğunu kaptırmış, PKK'ya aklını kiralamış, Türkiye düşmanlarının denetim ve ipoteği altına girmiş müstevli kalıntılarına tavsiyem, kendi çamurlarında oynasınlar,kendi karanlıklarında debelensinler. Biz Misakı millî diyeceğiz. Biz coğrafyayadar gelen tarihi konuşacağız. Biz Kerkük'ün şeref tapusunu yağmalat mayacağız.Biz Türkmeneli’ni son nefesimize kadar, tıpkı son vatanımızı olduğu gibi,savunacağız, sahipleneceğiz, şerefsizlerin ambargosuna, egosuna, pis emellerine bırakmayacağız. Bu haftaki Meclis Grup konuşmamda dedim ki; 'O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misakı millî uyanacak;81 Düzce'den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.' Âcizler, kalbi kararmışlar hemen pusudan başını çıkardı.Korkaklar anında gözlerini fal taşı gibi açtı. Tarihe sırtını çevirmiş odaklar,ecdadımızı küçümseyip yargılayan küstahlar birden bire yalan, riya, iftira ve tezviratla öne çıktı."

BARZANİ'YE VE ÇETESİNE HADDİNİ BİLDİRMELİYİZ

"Çürük ve çorak bir zihniyet diyor ki: Kerkük, Musul'u alalım diyen, Diyarbakır'ı verirmiş." görüşünü dile getirenlere sert tepki gösteren MHP Lideri Devlet Bahçeli, şunları söyledi:

"Bu ruhsuz, bu onursuz, bu omurgasız sözlerin ne tarihle, ne coğrafyayla, ne jeopolitik gerçeklerle, ne de millî siyasetle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Biz Türk milliyetçisiyiz. Biz Türkçüyüz. Ve biz merhum Ziya Gökalp'ı şu sözüne sonuna kadar da bağlıyız: 'Vatan ne Türkiye'dir Türklere ne Türkistan, vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan.' Yıllarca Turan demedik mi? Yıllarca esir Türklerden bahsetmedik mi? Yıllardır Türk-İslam ülküsünün Kızılelma amacını benimsemedik mi? Bu soruların cevabına evet diyenler,İnanın ve emin olun, doğru yerdesiniz. Doğru zamandasınız. Doğru davadasınız.Biz Ülkücüyüz, ülkülerimizle yaşar, ülkülerimizle bakar, ülkülerimizin gereğini yapar, ülkülerimizle de ölürüz. Ülküsü olmayan, güya millî olduğunu söyleyip gayrimillî çevrelerin ümit ışığı, geçim kapısı olmaya talip Ülkücü katili mihraklara eyvallah etmez, adam diye yüzlerine bile bakmayız. Altını özenle çiziyorum; Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için asıldır, önemlidir, üzerinde spekülasyon yapılmamalıdır. Türkiye olarak Irak'ın tartışılmaz toprak bütünlüğünü muhakkak surette müdafaa etmememiz zorunludur. Irak'ta yaşayan tüm halklara saygımız vardır. Arap kardeşlerimize, Kürt kökenli kardeşlerimize,diğer insanlara bakışımız doğal olarak müspettir. Hepsinin insanca hayatlarını idamesi şarttır. Irak merkezî yönetimle ilişkilerimizi kuvvetlendirmeliyiz.Diyalog kanallarını açık tutmalıyız. Uçurumları kapatmalıyız. İrtibatlarımızı temellendirmeliyiz. Bir asırdır çizilen haritaları güncellemek için fırsat kollayan Vandallara kapıları sürgülemeliyiz. Mütecaviz niyetlere birlikte setçekmeliyiz. Bir Türk atasözünde ifade edildiği gibi;  'Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmayacaktır.' Barzani'ye ve çetesine haddini bildirmeliyiz. Bir Türkmen atasözünde söylendiği üzere; 'Domuz derisinden post, eski düşmandan dost olmayacağını' aklımızdan çıkarmayacağız. İşte görüyorsunuz, İdlib'de yeni bir operasyon başlamıştır. Darısı Afrin'in başınadır ve bu da gerçekleşmelidir. Buralar temizlenmeli, terörden arındırılmalıdır."