DEVLET BAHÇELİ: “TÜRKİYE'YE YAKIŞIR İNSANCIL BİR YAKLAŞIM”

10 Haziran 2018 17:06 Evin GÖKTAŞ
Okunma
1206
DEVLET BAHÇELİ: “TÜRKİYEYE YAKIŞIR İNSANCIL BİR YAKLAŞIM”

DEVLET BAHÇELİ: “TÜRKİYE'YEYAKIŞIR İNSANCIL BİR YAKLAŞIM”

TBMM TÖRENLE YENİ YASAMA DÖNEMİNE BAŞLADI

 

EVİN GÖKTAŞ

YENİ DÜŞÜNCE -TBMM'nin 26. Dönem 3. Yasama Yılı, 1 Ekim 2017 Pazar günü törenle başladı.Törenler saat 14.00'te Anıtkabir'e yapılan ziyaretle başladı, ardından da TBMM Başkanı İsmail Kahraman Meclis Genel Kurulunu topladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mecliste bir konuşma yaptıktan sonra Suriye ve Irak Tezkereleri görüşüldü.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın törende yaptığı konuşmayı gazetecilere değerlendirirken beğenisini ifade ederek, "Sayın Cumhurbaşkanı, Barzani referandumdan bütünun surlarıyla vazgeçtiğini ifade ederse, o zaman orada yaşayan Kürt ve diğer topluluklara her konuda yardımcı olunabileceğini ifade ediyor ki bu, Türkiye'ye yakışır, insancıl bir yaklaşımdır." dedi.

Yeni yasama yılı törenine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, kuvvet komutanları, yüksek yargı başkanları, bakanlar,milletvekilleri, yabancı ülke temsilcileriyle eski bakanlar, eski Meclis başkanları ve bürokratlar da katıldı.

HDP'li milletvekillerinin katılmadığı yeni yasama yılı açılışında, masalara halk arasında “dikensiz kaktüs” olarak bilinen sukulent çiçeği bırakıldı.

Tören dolayısıyla Meclise gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı,TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçe kapılı tarafından karşılandı. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Tören Birliği Kıtasını selamladıktan sonra Genel Kurul Salonu'na geçti.

CHP'liler, Erdoğan'ı TBMM Genel Kurul Salonu'na girdiği sırada ayağa kalkmadığı gibi alkışlamadı da. AK Parti Grubu Erdoğan'ı hem salona girerken hem de salondan ayrılırken ayağa kalkarak alkışlarken, MHP Grubu her iki durumda da ayağa kalktı ancak alkışlamadı.

Konuşmasının ardından TBMM Şeref Holü'nde kendisi bekleyen vatandaşları ve gazetecileri de selamlayan Erdoğan, HDP'lilerin yeni yasamayılı açılışına katılmamasına ilişkin soruyu "Niye olduğunu anlamıyormusunuz? Onların yeri Kandil, biliyorsunuz." diye cevapladı.

KAHRAMAN, ATATÜRK'ÜN İSMİNİ ANMAYI İHMAL ETMEDİ

Birleşimi açan Kahraman, konuşması sırasında ilk defa prompter kullanırken, Abdurrahim Karakoç'un "Birlik" şiirinden dizeler deokudu.

Kahraman,”İçinde bulunduğumuz 26. Dönemde 507 milletvekilimizin akademik kariyer yaptığını görmekteyiz. Ankara semalarında top sesleri yankılanırken tam bir cihat ruhu ile aylarca çalıştılar. Ülkemiz emperyalist güçlerin uşağı olan FETÖ eliyle darbe girişimine maruz kaldı.Darbenin önlenmesinin lideri halkımızı direnişe çağıran muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Mankurt kafalı FETÖ’cü teröristlere karşı ay yıldızlı bayrağımız altında birleşen necip milletimize tekrar teşekkür ediyorum." dedi.

Açış konuşmasında “cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” ileilgili değerlendirmelerde bulunan Kahraman, "İnşallah bu sistemle ülkemiz bir daha hükûmet krizleri yaşamayacak. Yeni yasama yılının örnek olması,hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Mecliste hakaret, kavga görüntülerinin olmaması elzemdir. Bunu sağlamamalıyız ve inşallah sağlayacağız. Örnek çalışmalarla yeni yasama yılının hayırlı olmasını diliyorum." diyekonuştu.

Kahraman, 15 Temmuz Hain FETÖ kalkışmasında Meclisin fiziki yapısının büyük zarar gördüğünü hatırlatarak, şunları söyledi:

“Bir bölümünü yaşayan müze olarak aynen muhafaza edeceğiz.Bunun dışında kalan yerler için genel bir düzenleme gerekmektedir. Bu ihtiyacı karşılamak için 'Milletin Meclisini Millet Yapar' sloganıyla dayanışma hâlinde yenileme faaliyetlerine girişen STK'lere teşekkür ediyorum. Yeni dönemde Meclisimizin çok büyük bir iş yükü bulunmaktadır. Türkiye'mizin muasır medeniyet yarışında önde giden bir ülke olması için ihtiyaç duyduğumuz düzenlemeleri daha fazla gecikmeden yapmalıyız. En öncelikli konularımızdan biri sade, sivil, demokratik ve merkezinde bireyin olduğu yeni bir Anayasa yapmaktır. Bütün partilerimizin milletimize taahhüdüdür. Bu taahhüdü mümkün olan en geniş mutabakatla yerine getirmeliyiz. Bunun yanında Meclis çalışmalarını düzenli hâle getirecek yeni bir iç tüzük tanzim etmemiz gerekmektedir. Meclis kanun üretim merkezi değildir. Başka görevlerimiz de vardır. Kavgalı oturumlara sebep olan temel felsefe bir an önce değiştirilmelidir. Gündemde olması gereken diğer konular arasında Siyasi Partiler, Seçim ve Milletvekilleri Kanunları da vardır."

Konuşmalarında Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini pek anmamaya özen gösteren Kahraman, “Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri, necip milletim;sözlerime son verirken yeni yasama yılının hayırlı ve uğurlu olmasını niyaz ediyorum. Meclisimizin açılışından günümüze kadar hayri ve hasbi hizmetleri geçenleri, Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere millî bekamızı temin etmek gayesiyle büyük bir azimle hizmet edenleri, aramızda bulunmayan Meclis başkanlarımızı, milletvekillerimizi ve meçhul kahramanlarımızı saygıyla anıyorum." sözleriyle konuşmasını tamamladı.

KUZEY IRAK VE AB'YE SERT SÖZLER

Kahraman, konuşmasını tamamladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı TBMM Genel Kurul Salonu’na davet etti.

Salonu girer girmez konuşmasına başlayan Erdoğan, güçlü Türkiye vurgusu yaptı. Türkiye’nin AB üyeliğine ihtiyacının kalmadığını, ancak süreci bitiren taraf olmayacağını bildiren Erdoğan, Kuzey Irak yönetimi ve AB'ye yönelik çok sert sözler sarf etti.

Erdoğan, şunları söyledi:

“Aslına bakarsanız, bizim AB üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır. Şayet bugün AB bir atılım yapacaksa, bunun tek bir yolu vardır, oda Türkiye'yi üye yaparak, gerçek anlamda bir ekonomik ve kültürel genişleme hamlesini başlatmasıdır. Eğer AB bunu yaparsa, biz buradayız, Avrupa’nın geleceğine katkı vermekten memnuniyet duyarız. Yapmazsa da bizim için hiç farketmez; kendi yolumuzda ilerlemeyi sürdürürüz. TBMM'nin ve hemen karşımızdaki Genelkurmay Başkanlığı çevresinde 34 vatandaşımız, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi civarında da 29 vatandaşımız şehit olmuştur. 15 Temmuz'da etten duvar ören vatandaşımız canını vermekten kaçınmamıştır. 15 Temmuz hepimizin ortak bir değeridir. Bu değere saygı duyan herkes milletimizin gönlünde yücelir, itibar sahibi olur. Bu değeri çarpıtmaya kalkan herkes de milletimizden hak ettiği muameleyi alır. Geçtiğimiz yasama döneminde Meclisimizin en önemli çalışmalarından biri de Anayasa değişikliği sürecini yürütmüş olmasıdır.Anayasa değişikliği süreci AK Parti ve MHP tarafından yürütülmüştür. Anayasa değişikliği gerektiren bu düzenlemenin gerçekleştirilebilmesi ancak diğer partilerden destek alınabilmesi ile mümkündü. MHP'nin gösterdiği irade 16 Nisan'a giden yolu açmıştır. Milletimiz de nihai kararını hür iradesi ilevermiştir. Türkiye, 2019'da yapılacak seçimlerin ardından cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçecektir. Yeni sistem güçler arasındaki ayrımı netleştirirken asıl kararları hep millete bırakıyor. Bu vesile ile ülkemizde ilk defa Meclisimizin eli ile milletimizin özgür iradesi ile köklü bir reformu hayata geçirebilmemize katkı sağlayan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum."

OHAL’İN SONA ERECEĞİ SÖZÜ

Bu yasaya döneminde uyum yasalarının bir an önce çıkarılmasını isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Uyum yasaları başta olmak üzere yeni sistemin en sağlıklı şekilde hayata geçmesini sağlayacak düzenlemeler üzerinde derhâl çalışılmaya başlanması gerekiyor. Yeni yasama yılında çok daha önemli çalışmalara imza atacaktır. Her anlamda tarihî bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizin son yıllarda yaşadığı sosyal, siyasi, ekonomik, diplomatik gelişmelerin hiçbiri genel fotoğraftan bağımsız değildir. Hükûmetten beklentim, kamu mali disiplininden ödün vermeden geleceğe daha rahat bakabileceğimiz tedbirleri almasıdır.Milletimizi huzursuz ve tedirgin edecek gereksiz adımlardan kaçınılması büyük önem arz etmektedir. Geçtiğimiz hafta yapılan tezkere konusunda Meclisimizde sergilenen birlik ve beraberliği takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum.OHAL'e yönelik birtakım nitelemeler var ki kabul edilebilir değil. Türkiye'nin olağanüstü tehditlerle karşı karşıya bulunduğunu kim inkâr edebilir. Olağanüstü tehditler olağanüstü tedbirleri gerektirir. OHAL'den zarar gören kimse olmamıştır. Terörle mücadeleye yönelik ihtiyaçlar kalktığında elbette OHAL de sona erecektir. Terörle mücadelede kararlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz.”