F-Tipi Yapılanma’nın / FETÖ’nün Psikolojik Harp Taktikleri Hakkında-1: Siz Türk Değilsiniz ve Anadolu’da Türk Yok!

07 Ağustos 2024 11:43 Dr.Serkan KEKEVİ
Okunma
148
F-Tipi Yapılanmanın / FETÖnün Psikolojik Harp Taktikleri Hakkında-1: Siz Türk Değilsiniz ve Anadoluda Türk Yok!

F-Tipi Yapılanma’nın / FETÖ’nün Psikolojik Harp Taktikleri Hakkında-1:Siz Türk Değilsiniz ve Anadolu’da Türk Yok!

 

Doç. Dr. Serkan Kekevi

Düzce Üniversitesi

Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi

Uluslararası İlişkiler Bölümü

 

Faaliyete başladığı ilkdönemlerden bu yana bir istihbarat örgütü gibi hareket eden ve yabancıistihbarat servislerine “hizmet”sunan F-tipi yapılanma/FETÖ’nün temel stratejilerinin başında “psikolojik harp”taktikleri gelmektedir. Batı literatüründe “psywar”olarak da bilinen psikolojik savaş, bir düşmanın düşüncesini veya davranışınıetkilemek için savaş dışı tekniklerin stratejik kullanımını kapsamaktadır.Askerî Bilgi Destek Operasyonları, psikolojik operasyonlar, siyasi savaş vepropaganda gibi çeşitli isimlerle de tanımlanmaktadır. Psikolojik savaşınbirincil amacı, çeşitli yöntemlerle hedef kitle/topluluk üzerinde planlanmış psikolojiktepkiler uyandırmaktır. Bunlar: a- DeğerSistemlerini ve İnançları Etkileme: Hedef kitlenin değer sistemini, inançsistemini, duygularını, güdülerini, muhakemesini veya davranışlarınışekillendirmek için kullanılan tekniklerdir. b- Demoralizasyon: Psikolojik taktikler ile hedefin moralini bozmateknikleridir.

Türkiye’de esasenTürklerin olmadığı veya sayıca az olan Türklerin dil ve dinlerini yayarak“Anadolu’nun yerli halklarını” asimile ettiklerine dair savlar siyasiyelpazenin hem sağ hem de sol kısımlarında varlığını sürdüren etnik bölücüsiyasi yapılarca, Türkiye’ye dönük hedefleri hâlen sonlanmamış dış güçlerceçokça dillendirilmektedir. 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrasında kendincebir “cemaat diasporası” oluşturan F-tipiyapılanma/FETÖ yurt dışında etnik bölücü yapılarla işbirliğini arttırırken dışdesteği de sağlamlaştırmak için “Anadolu’da Türk yok!”,“Aslında siz Türkdeğilsiniz!” veya “Siz sadece Türkçe konuşan Anadolulusunuz!” gibi mottolarkullanarak bilhassa sosyal medya üzerinden toplumu etkilemeye çalışmaktadır.

Burada F-tipi yapılanma/FETÖ’nündestek bulmaya çalıştığı diğer siyasi yapılarla paylaştığı ortak hedef ise Anadolu’nunbir asimilasyon süreci geçirdiği ve bu meyanda da Türkiye Cumhuriyeti’nintarihsel bir gerçekliğinin olmadığının topluma benimsetilmeye çalışılmasıdır. Uzakhedef ise Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüştürülmesi ve/veya yıkılmasıdır.

Türkleştirme veyahomojenleştirme savı üzerine kurulu bu söylem kabaca; “Türkiye Cumhuriyeti’ninulus devlet olarak ‘Türk’ etnisitesi üzerine inşa edilip, tarihini Türktarihine dayandırmasını eleştirmektedir. Tarihî ve etnik olarak bir Orta Asyageçmişi öğretisinin” kurgulandığı vurgulanmaktadır. Bu sav ile konuyayaklaşanlar özellikle gen araştırmalarına yaslanarak Cengiz Cinnioğlu vediğerlerinin 2003 yılında yayımlanan “ExcavatingY-chromosome haplotype strata in Anatolia” adlı makalesindeki Anadolucoğrafyasının gen havuzunda Orta Asya geninin etkisinin %9’un altında olduğuyargısına atıf yapmaktadır. [1]

Bu söylem F-tipiyapılanma/FETÖ’nün bol takipçili “entel-lektüel”akademisyenleri ve gazetecileri tarafından dile getirilmektedir. Bunu birtartışma konusu hâline getirerek özellikle yurt dışından Türkiye’ye dönük fikrîbir tazyik yaparak kendilerince “Türklüğü” olmayan veya sanal bir kategoriyedönüştürme gayretindedirler. Aslında F-tipi yapılanma/FETÖ ve örgütlebağlantılı “entel-ijansiyanın böyle bir söylemi benimsemelerininçok kolay olduğunun da altını çizmeliyiz. F-tipi yapılanma/FETÖ’nün “cemaat/hizmet”olduğu yıllarda 28 Şubat sonrasında örgüt lideri 21 Mart 1999’da sağlıksebepleri ile ABD’ye gitmiş ve “hüzünlü gurbet” başlamıştır. Süreç içinde ABD,Fethullah Gülen ve örgütü açısından “gurbetten”“sılayırahime” dönüşmüştür. Bu sırada2002-2011 yılları arasında AK Parti ile birlikte örgütün hem dünyada bir aktörhâline geldiği hem de kendisini liberal ve demokrat tanımlamaya başladığı[2] ve gayet kozmopolitan birsöylemi benimsediği de ifade edilmelidir. Durmuş Hocaoğlu’nun “Müslüman kozmopolitanizmi”olarak nitelediği dejenerasyon meselesi F-tipi yapılanma/FETÖ’nün stratejisinianlamak açısından mühimdir. Hocaoğlu’nun sözleriyle devam edersek:

“…Ben buna “Müslüman Kozmopolitanizmi” diyorum;yani “vatan” ve “devlet” duygusunu kaybetmenin – veya zedelenmesinin -,“Bu ülke benim ülkem, bu devlet benimdevletim olsaydı bana bunu yapmazdı.” demenin felsefî adıdır bu. 28Şubat'tan sonra, “Müslüman'ın devleteve vatana ihtiyacı yoktur.” diyenlerin sayısının niçin arttığının muhasebesiyapıldı mı? Ve unutmayalım: Kozmopolitanların intikamı çok ağır olur…”[3]

Yine Hocaoğlu’nun işaretettiği gibi “Kozmopolitan Müslümanlık”,“Vatansız Müslümanlığa”dönüşmektedir. F-tipi yapılanma/FETÖ de bunun en bariz örneğidir. Vatansızlıkise “vatan hainliğinden” neşet etmiştir. Bu meyanda da devleti ele geçiremeyenFETÖ’nün temel stratejisi Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun vadede tasfiye edilmesiolmuştur. Bunun adımlarından biri de bu yazının konusunu oluşturan Türkkimliğinin yok edilmeye çalışılmasıdır. Şimdi FETÖ içinden bazı örneklerigörelim:

Fethullah Gülen’inİsviçreli yayın kuruluşu Le Matin Dimance’a verdiği ve Almanya’da yayımlananröportajında Türkiye’nin uluslararası konumunu ve yapısını sorguladığı vekendisini konumladığı anlaşılabilir:

“…Gazeteci Welt: Ne var kiTürkiye’nin AB üyeliği gündeminin iyice ortadan kalktığı görülmekte. Bundandolayı üzgün müsünüz?

Gülen: Şu an, böyletotaliter bir hükûmet ile nasıl AB üyesi olunur, bunu pek mümkün görmüyorum.Kendini şiddet, nefret ve intikam ile iktidarda tutan birilerinden bir şeybeklenmez. Fransa ve Almanya gibi ülkeler zaviyesinde Türkiye tüminandırıcılığını yitirdi. Bizim hareketimiz her zaman AB ile yakınlaşma yönündemücadele gösterecektir, çünkü onlardan öğrenip istifade edebiliriz…”[4]

Aynı mülakatta örgütlideri Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Hitler ve Stalin ile aynı gördüğünübelirtmektedir. Burada Cumhurbaşkanı üzerinden konu yine Türkiye’nindeğiştirilmesi ve tasfiyesidir.

Gülen’in bu fikirleri F-tipiyapılanma/FETÖ üyelerince benimsenmekte ve yukarıda da ifade ettiğimiz gibi yurtdışında yaşayan gazeteci ve akademisyen gibi unvanları bulunan örgüt üyelerinceTürklüğe aleni saldırı başlatılmıştır. F-tipi yapılanma/FETÖ’nün Türklük veTürk kimliğine dair anlayışın konteksi Efe Çaman’a ait şu ifadelerdenetleşmektedir:

 

Büyük oranda AnadoluHristiyanları on birinci yüzyıl ile yirminci yüzyıl arası dönemde Osmanlı’nınuyguladığı dinî, sosyopolitik uygulamaların etkisiyle giderek İslamlaştı. Bubir nevi havuç-sopa taktiğiydi. Müslümanlığı kabul edenler daha uygun vergidüzenlemeleri, siyasi ve sosyal haklar, tebaa (vatandaşlık) güvencelerindenyararlanıyordu. Diğer yandan, gayrimüslimlere uygulanan devşirme, kölelik, malaveya mülke el koyma, dinî kısıtlamalar vs. pratikler, yıldırıcıydı. Bu havuç vesopa stratejisi sonucunda Memalik-i Osmanî’de Müslümanlaştırma fiilen çokbaşarılı oldu. Dil değiştirmek din değiştirmeden çok daha hızlı ilerleyen birsüreçti…Türk hanedanlarının politik kontrolü altında Türkçe hayata girdi. Dindeğişikliği olup Müslümanlığa geçen yerliler, kısa zamanda kendi etno-kültürelgeleneklerini İslami gelenek, örf ve kaidelerle değiştirdiler… Türkleştirmepolitikaları da bugünkü modern soykırım literatürüne göre soykırım girişimidir…İşin esası, Türkler Türkçe konuşan, Anadolu yerlileriyle az oranda Orta Asyalıüst sınıfın birbirine karışması sonucu oluşan, Anadolu yerlisi, Anadolu ileorganik, genetik, arkeolojik, kültürel, sanatsal, mimari vs. bağlantılarıgünlük hayatının temellerini oluşturan bir halk. Orta Asyalı olmadığınızınkabulü, sizi daha az Türk yapmayacak. Sadece Türklük tanımının daha sivil,kültürel ve kapsayıcı bir ulusal kimlik hâline dönüşmesine yardımcı olacak.Türk milliyeti tanımını ırki köklerden ve etnik temellerden alarak, onuaidiyete ve kültüre mal edecek. Her şeyden önemlisi de Anadolu’nun öz ana yurt,ata yurt, tek yurt olduğu gerçeği üzerine inşa edilen bir aidiyete, biryerelliğe kapı aralayacak. Geçmişte ırkçı Turancı Orta Asyacı diskurlarıntemelleri üzerine oturan Ermeni soykırımı, Pontus Soykırımı, Süryani soykırımı,Kürtlere asimilasyon, Alevilerin ayrımcılığa tabi tutulması gibi onlarca ayıpve utançla hesaplaşmayı sağlayacak bir anlayışı oluşturacak… Bugün çok basitbir kitle DNA örneğinizi herhangi bir genetik araştırma kuruluşuna gönderereketnik ve coğrafi kökenlerinizi öğrenmeniz mümkün. Bu testlerin sonucu hep aynışeye işaret ediyor: Anadolu’nun yerlisiyiz…”[5]

Uzun iki yazının epeyce azbir kısmının alıntısından da niyet açık biçimde ortaya çıkmaktadır. Yine F-tipiyapılanma/FETÖ bağlantılı Gazeteci Sevgi Akarçeşme’nin sosyal medyapaylaşımlarında benzer retoriği görebiliriz:

“Bu şaşırtıcı da değilürkütücü de değil. Aslında Anadolulu diye bir millet kabul edilse saçma sapanmilliyetçilik kaynaklı sorunlar da olmazdı. Elbette Orta Asya'dan bin yıl öncegöçenle bugün orada yaşayanların bir alakası yokya da çok çok az var. Ne olmuşyani böyleyse de:). Neyse ne...”[6]

Gentesti meselesi F-tipi yapılanma/FETÖ’nün medya mensupları arasında popüler hâlegelmiş ve insanların bu bakımdan dikkatini çekmeye çalışmışlardır.[7]

   Sonuç olarak F-tipi yapılanma/FETÖ’nün Türkkimliğine saldırması şaşırtıcı değildir. Ulus devlet ile kategorik sorunu olanbir kült yapı ve terör örgütüdür. Türklüğü kimi zaman “etnik düzeye” indirenkimi zaman “ırkçılık” ile eşitleyen F-tipi yapılanma/FETÖ “aparatçikleri” en basitinden Türklüğün kültürel boyutunu yoksaymakta ve DNA/Gen testlerine dayanarak aslında açık bir şekilde ırkçılığı vekafatasçılığı kendileri yapmaktadır. Öz olarak F-tipi yapılanma/FETÖ psikolojiksavaşta sıklıkla karşılaşılan “mugalata”vasıtasıyla “kafa karışıklığı yaratma”konsepti ile Türk milletine saldırmaktadır. Türk milliyetçileri bu taktik vestratejilerle ilk defa karşılaşmamaktadır ve bunların karşısında sıra dağlargibi durmaktadır. Yazımızı Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. DevletBahçeli’nin 14. Olağan Büyük Kurultaydaki sözleriyle noktalayalım:

“Bölücülere, bölünmerüyası görenlere, terör sevicilere, kurt içinde çakal beslemeyi düşünenakılsızlara taviz verirsek gök girsin kızıl çıksın.”[8]



[1] Cengiz Cinnioglu vd.,  Excavating Y-chromosome haplotype strata inAnatolia, Human Genetics (2004) 114:127–148, 10.1007/s00439-003-1031-4, (Erişim tarihi: 17.03.2024).

[2] Hilmi Demir, “FETÖmilliyetçi miydi, İslamcı mıydı?”, TEPAVGünlük, 24.01.2021, https://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/6851, (Erişimtarihi: 17.03.2024)

[3] Durmuş Hocaoğlu, KültürSavaşı' ve 'Müslüman Kozmopolitanizmi', Yeniçağ, 19.02.2008,http://www.durmushocaoglu.com/dh/yazi.asp?yid=5193732, (Erişim tarihi: 17.03.2024).

[4] “Fethullah Gülen’denİsviçre ve Alman medyasına ortak röportaj: ‘’Kadınlar toplumun her alanındaolmalı”, Bold Medya, 21.01.2020,https://boldmedya.com/2020/01/27/fethullah-gulenin-alman-welte-roportaji-erdoganin-sonu-hitler-veya-stalin-gibi-olacak/,(Erişim tarihi: 17.03.2024).

[5] Efe Çaman, “Tarih Tezi”,Derin Rejim s.311-324; “Türk Milliyetçiliği Üzerine Aykırı Düşünceler”, DerinRejim, s.325-331, 7/24 Kitap, New Foundland, 2021.

[6] Sevgi Akarçeşme X Hesabı, 01.03.2024,https://twitter.com/sevgistanbul/status/1763361708184097184, (Erişim tarihi:17.03.2024).

[7] FETÖ firarisi Adem YavuzArslan X sosyal medya hesabından 01.07.2021 tarihindeki gönderisinde DNA/Gensonuçlarını paylaşmıştır. İlgili gönderi ve altında verilen cevaplar psikolojikharp savımızı kuvvetlendirmektedir. bk.https://x.com/ademyarslan/status/1410651906771460097?t=rePizxnZ7aZ4NB_yfXDlbQ&s=03;Gazeteci Sevgi Akarçeşme 25.01.2023 tarihinde Xsosyal medya hesabından e şupaylaşımı yapmıştır: “Kanalımdaazınlıklarla ilgili konu ve konuklar görünce ilk düşüncesi onlardan olduğumolmuş! Ben meraktan DNA testimi yaptırdım. Ermenilik ya da Rumluk yok. Acılarıanlamak için insan olmak yeterli.” bk.:https://twitter.com/sevgistanbul/status/ 1618309955014250496?t=ajVUGdoBs9ZBHAci4FL_Eg&s=19,(Erişim tarihi: 17.03.2024).

[8] MHP X Hesabı, 17.03.2024,https://x.com/MHP_Bilgi/status/1769381455061283128?t=a75yPXmc6C pfbY2ihX6DBQ&s=03,(Erişim tarihi: 17.03.2024).