“KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI AİLEDE BAŞLAR”

16 Eylül 2014 16:31 Evin GÖKTAŞ
Okunma
3381
“KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI AİLEDE BAŞLAR”

 
 
Nurser Göze, ömrünü çocuklara adamış bir eğitimci. Toplum olarak genelde Türklerde kitap okuma alışkanlığının olmadığını ifade ederken, "Bunun en büyük sorumlusu çocuklarına bu alışkanlığı kazandırmayan anne babalardır." diyor.
 
Göze, anne ve babaların her gün mutlaka belli süreyi çocukları ile birlikte kitap okumaya ayırmaları ve daha fazla okumak için de ödüllendirme yöntemini kullanmaları gerektiğini belirtiyor.
 
EVİN GÖKTAŞ 
 
YENİ DÜŞÜNCE - "Başarılı Çocuk Yetiştirmede Anne-Babaya Yardım" isimli kitabın yazarı Nurser Göze, ömrünü çocuklara adamış bir eğitimci. Şimdi, emekli öğretmen olarak yeni bir kitap üzerinde çalışıyor. Göze, Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği "Çocuklarını büyüklerinden çok düşünen, koruyan, esirgeyen ve onları sağlıklı yetiştiren bir ulustur ki yarınını daha iyiye daha güzele, gözü arkada kalmadan teslim edebilir." sözünü kendine düstur edinmiş.
Nurser öğretmenle, çocuklara kitap kuma alışkanlığının nasıl kazandırılabileceğini konuştuk.
 
- Türk toplumunun kitapla pek arasının iyi olmadığı söyleniyor. Sizce de bu doğru mu?
Maalesef doğru. Türk toplumu olarak kitapla pek aramız iyi değil. Ben bunun nedenini çocuklarına aile ortamı içerisinde kitap okuma alışkanlığı kazandırmayan anne babalarda görüyorum. Ülkemizde çoğu kişide kitap okuma alışkanlığı yoktur. Kulaktan dolma bilgilerle ve televizyonlardan duydukları ile yetinerek bilgilenirler. Kulaktan dolma bilgilere ne kadar güvenilir ki? Okumayan insanlar yeterli bilgiyi, bir olayın nedenini, niçinini veya nasılını asla bilemezler. Gençlerimizin birçoğunun ellerinde kitapları ile otobüste test çözdüklerini veya kitap okuduklarını görüyorum. Çok nadir de kitap okuyan komşularıma rastladım. Japonyalı ve Koreli komşularım çocuklarına bakarken bile ellerinden kitaplarını bırakmıyorlar. Arkadaşlarımın anlattıkları veya gördüğüm uçakta okumayan kişiye yaklaşınca Türk olduklarını gördüm. “Pek çok millet gibi Türk milleti olarak acaba bizler de okuyamaz mıyız?” diye düşünüyorum.
 
- Okumak insana ne gibi fayda sağlıyor?
Okumakla insanın düşünceleri gelişiyor. Daha dolu bir yaşamı oluyor. Anlayarak sorgulayarak hayatı öğreniyor ve yaşıyor. Konuşma yeteneği ve içeriği gelişiyor. Çocuğun derslerindeki başarısı anne ve babanın ona örnek oluşuyla yönlendirmedeki başarısına bağlı.
 
- Çocuğu okum alışkanlığının kazandırılmasında anne babaya ne gibi grev düşüyor?
Anne baba ve eğitici, yönlendireceği kişileri nasıl motive edeceğini, çocuğun veya bireyin nelerden hoşlandığını tespit etmelidir. Bireyin ihtiyacına göre gerekli olan kitabı seçmesini sağlamalıdır. Birlikte kitapçılara giderek kitap seçimine yardımcı olmalıdır. Hangi kitaba bakıyorsa o kitap alınmalıdır. O kitap okunup bitirilince kitap hakkında düşüncelerini almalıdır. Çocuk artık ikinci veya daha fazla kitabı kendisi alıp okumaya başlayacaktır. Çünkü kendi bildiklerine daha fazla bilginin ilave edilmiş olduğunu görebilmiş ve anlamıştır. Aileler akşamları belirli bir saati çocukları ile birlikte okumaya ayırmalıdırlar.
 
- Sürekli okuma ihtiyacı nasıl sağlanmalıdır?
Anne babalar çocuklarını cesaretlendirici dürtülerini, onu diğer çocuklardan ayıran özelliklerini bilmeli, anlamalı ve ödüllendirmelerdir. Ödüller, çocuğun başarısını artırmaya yönelik davranışlarına, dürtülerine ve özelliklerine göre düzenlenmelidir. İnsanlara sevecen ve iyi kalple yaklaşmanın daha fazla okumakla sağlandığı anlaşılmıştır. Mükemmel olmak gerekmez, insanlar hata yapabilir. Geç yaşta bile olsa okumak insanların duygularını zenginleştirir, ufuklarını açar ve aydınlatır. Önünü doğru görmesini sağlar. Yalnızlığını giderir. Aile bireyleri çocuklara örnek olmalıdır.
 
- Kitap çocuğa nasıl sevdirilir?
Çocuklarda resimli küçük bir hikâye kitabı alınır. Bir veya birkaç çocuğa sesli okunmaya başlanır. En heyecanlı yerine gelince aniden bırakılıp bir bahaneyle dışarı çıkılır. Dinleyen kişiler olayın devamını merak ettikleri için kitabı alıp sesli okuyacaklardır. Böylece okuma alışkanlığı kazandırılarak sürekli okuma ihtiyacı duyulacaktır. Yunus Emre'nin şu dörtlüğü, kitap okumanın önemini ortaya koymaktadır: "Emeksiz zengin olanın/ Kitapsız bilgin olanın/ Sermayesi din olanın/ Rehberi şeytan olmuştur."
 
 
KUTU HABER
 
NURSER GÖZE KİMDİR?
1944 yılında Niksar'da doğan Nurser Göze, ilk ve ortaöğrenimi Niksar'da tamamladıktan sonra Tokat Öğretmen Okulu ve Samsun Eğitim Enstitüsü Fen Bölümünü bitirdi. 1965 yılında başladığı resmî eğitimciliği 2004 yılına kadar sürdü. Matematik öğretmeni olarak uzun yıllar görev yapmasının yanı sıra matematik eğitim uzmanı olarak ÖDYM Sınav Merkezinde de çalıştı. Matematik ağırlıklı projelerde görev yapmaya devam eden Göze, çocuk eğitimi üzerine kaleme aldığı yazılarıyla dikkati çekti. Göze'nin bu alanda yazdığı kitapları yayımlanmaya devam ediyor. 1999 yılında "Süper Matematik", 2007 yılında "Başarılı Çocuk Yetiştirmede Anne - Baba Rehberi" ve 2010 yılında "Başarılı Çocuk Yetiştirmede Anne - Babaya Yardım" kitapları yayımlandı. Nurser Göze, iki kız evlat ve bir torun sahibi.