BİR 12 EYLÜL FİLMİ: KAFES

29 Mayıs 2015 10:49 Evin GÖKTAŞ
Okunma
5407
BİR 12 EYLÜL FİLMİ: KAFES

 

          12 Eylül Dönemi’nde Ülkücülerin cezaevlerinde yaşadığı işkencelerianlatan “Kafes” isimli sinema filminin çekimleri tamamlandı. 

         Filmin senaristi Gazeteci-Yazar Lütfi Şehsuvaroğlu, Kafes'te merhumMuhsin Yazıcıoğlu da dâhil olmak üzere Dursun Önkuzu ve Mustafa Pehlivanlıoğlugibi pek çok Ülkücünün hayatından izlerin yer aldığını belirtti.

 

    JoyPR Yapım şirketinin "Kafes" isimli sinema filminin bir ay önceGölbaşı'nda başlayan çekimleri, Ulucanlar Merkez Cezaevinde son buldu.

          Senaryosu Gazeteci-Yazar LütfiŞehsuvaroğlu ile Bektaş Sofuoğlu ve Bilgehan Karaca'ya ait olan, yönetmenliğiniMahmut Kaptan'ın yaptığı filmin başrollerini İsmail Hacıoğlu, Nilay Duru, ŞefikOnatoğlu, Murat Ercanlı, Fatih Doğan ve Erdal Cindoruk paylaşıyor.

          12 Eylül Dönemi’ni konu alan ve odönemde cezaevinde yatan Ülkücülere yapılan işkence ve zulmü anlatan filmin sonsahneleri, müze hâline getirilen Ulucanlar Merkez Cezaevinde çekildi. Üç gün süreyleUlucanlar Merkez Cezaevinde yapılan çekimler, vatandaşlar tarafından da büyükbir ilgiyle izlendi.

         Filmin senaristlerinden Şehsuvaroğlu,dergimize yaptığı açıklamada bir 12 Eylül filmi olan Kafes’in gösterimegirdikten sonra gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çok büyük ilgigöreceğinden ümitli olduğunu söyledi.

         Şehsuvaroğlu Kafes'te, merhum MuhsinYazıcıoğlu da dâhil olmak üzere Dursun Önkuzu ve Mustafa Pehlivanlıoğlu gibipek çok Ülkücünün hayatından izlerin yer aldığını ifade etti.

         Filmde bir aşk temasının dabulunduğunu kaydeden Şehsuvaroğlu, "Kafes’i kin ve nefret duygusuyla 12Eylül'den intikam almak için yapmadık. O dönemde cezaevlerinde Ülkücülereyapılan işkence ve zulmü objektif bir gözle yansıtmaya çalıştık." dedi.

        Şehsuvaroğlu, sol ideoloji mensuplarınayönelik de önemli mesajlar verilmeye çalışılan filmin senaryosunun büyük orandakendisine ait olduğunu bildirdi.

         Kafes’in 40 yıldan beri düşündüğü birfilm olduğunu ifade eden Şehsuvaroğlu, şunları söyledi:

"12Eylül Askerî Darbesi’yle ilgili şimdiye kadar genellikle sol düşünceninsanatkârları filmler yaptılar. Ancak 12 Eylül'le ilgili her iki tarafın hakkınıteslim eden, iki tarafın psikolojisini inceleyen gerçek bir sinema eseri ortayaçıkarılamadı. Bu anlamda ilk defa onların yaptığı gibi bir film değil de heriki tarafa yönelik olarak böyle objektif bir proje hazırladık. Biliyorsunuz1980'li yıllarda cezaevinden çıktıktan sonra Kafes isimli romanımı kalemealdım. Ama bu Kafes'in benim romanımla pek ilgisi yok. Bu Kafes’i tamamenyeniden yazdık. İçinde merhum Muhsin Yazıcıoğlu da dâhil olmak üzere o dönemdeşehit edilen Dursun Önkuzu’dan idam edilen Mustafa Pehlivanlıoğlu'na kadar birçok Ülkücünün hayatından izler bulunuyor. Bu süre içinde geçen olayları,davaları, adanmışlıkları, fedakârlıkları, sağdan soldan ailelerin çektiğiçileleri, yalnızlıkları ele aldık."

       "ÖLÜNCE TACEDDİN DERGÂHI'NA BİZİ DE GÖMERLER Mİ?"

        Şehsuvaroğlu, bu filmi yaparken kin venefret duygusuyla hareket ederek 12 Eylül'den intikam almadıklarını vurgularkenfilmde rol alan oyunculardan da övgüyle söz etti.

        Bütün oyuncuların rollerini büyük birbaşarı ve ustalıkla oynadıklarını ifade eden Şehsuvaroğlu, "MuhsinYazıcıoğlu’nu İhsan Başkan rolüyle oynayan Şefik Onatoğlu ile Elif rolünüoynayan Nilay Duru da rollerinin hakkını verdiler." diye konuştu.

        Çekimlerine bir ay önce Gölbaşı'ndabaşlanan Kafes'in son sahnelerinin üç günde Ulucanlar Merkez Cezaevindeçekildiğini bildiren Şehsuvaroğlu, şunları anlattı:

        "Ekip, çekimleri bir ay içerisindetamamladı. Bu film bir biyografi filmi değil, bütün Ülkücülerin davasıanlatılıyor. Sadece Muhsin Yazıcıoğlu anlatılmıyor ama hayatından önemli ölçüdeizler yer alıyor. Özellikle Muhsin Yazıcıoğlu'nun Taceddin Dergâhı'nda MehmetSipahioğlu ile bir arada olduğu sahne filme damga vuruyor. Yazıcıoğlu veSipahioğlu birlikte cezaevinden kaçıp Taceddin Dergâhı'na gidiyorlar. OradaYazıcıoğlu'nun, “Bizi de ölünce burada yatırırlar mı?” demesi filmin baş ahnesidir.Sol ideolojiyle ilgili de önemli mesajlar veriliyor Kafes'te. Bu filmde solunda farklı yönlerini ele alarak o dönemde cezaevindeki durumlarını objektif birbiçimde yansıtmaya çalıştık."