Suriye Türkleri tarihlerinin en zorlu ve sıkıntılı sürecini yaşıyor. Bu tarihî süreçte Türkmenlerin haklarını savunmak üzere kurulmuş sivil örgütler var. Bunlardan birisi de Suriye Demokratik Türkmen Hareketi.
Hareketin yıllardır başkanlığını yapan Abdülkerim Aga, Suriye’deki iç savaş, Türkmenlerin örgütlenme süreci, şu an içinde bulundukları durum ve savaşan taraflara ilişkin dergimize önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkmenlere kimsenin sahip çıkmadığını ve çok zor durumda olduklarını söyleyen Aga, “78 milyonluk bir büyük devlet olarak Türkiye böyle bir zamanda bütün dünyaya kendisini göstermeyecekse eğer, daha ne zaman gösterecek?” diye sordu.
“TÜRKİYE, TÜRKMENLERE GEREKLİ ABİLİĞİ YAPAMADI”
Türkiye’nin Türkmenlerle ilgili politikalarından hoşnut olmadıklarını kaydeden Abdülkerim Aga, şöyle konuştu:
“Bizim hayat boyunca Türk bayrağı için kalbimiz attı. Şu anda da Türk bayrağını görünce kalbimiz hızla çarpıyor. Suriye’de radyodan bir Türkçe şarkı duymak için can atıyoruz. Bize çok baskı yaptılar. Türk dilini duymak istemiyorlardı. Biz Suriye'de bin seneden beri kahramanca mücadele ederek şehitler vererek yaşamaya ve ayakta durmaya çalışıyoruz. Biz Türkiye'den asla vazgeçmeyiz. Bu uğurda canımızı veririz. Ama Türkiye’nin şu anda Türkmenlerle ilgili yürüttüğü politikadan pek memnun değiliz. Türkiye Türkmenlere bundan kat kat daha iyi yardım yapabilirdi. Bugün Suriye'de 1 milyon Kürt var ve bütün dünya onları muhatap alıyor. Oysa 3,5 milyon olmamıza rağmen bizi kimse muhatap dahi almıyor. Suriye Türkmenleri şu anda IŞİD'in esareti altında. Hem PYD'den hem de IŞİD'den zulüm görüyor. İki arada bir derede kalmış durumda. IŞİD'le PYD Türkmenlerin yeri için kavga ediyor. Türkiye şunu demeli: ‘Orada benim Kırmızı çizgilerim var. Türkmenlere kimse dokunmayacak. Şu çizgileri kimse geçmeyecek.’ Türkiye, IŞİD'e olsun PYD'ye olsun Suriye'ye olsun böyle söylemeliydi. Türkiye küçük bir ülke değil ki. Türkmenlere gerekli abiliği yapamadı ve gerçek gücünü gösteremedi. Türkiye masaya yumruğunu vurup ‘Ben de burada oyunun sahibiyim, burada istediğimi yapar istediğimi yapmam.’ demeliydi. Bizim de Rusya gibi yapmamız lazım. Çünkü Suriye'de Türkiye'nin bin yıllık tarihi var. Türkmenlere kimse sahip çıkmadı. Bizim yerlerimizi yok edecekler. Rakka'da Türkmenler PYD ile IŞİD'in arasında sıkışıp kalmış durumda. Oradaki Türkmenler Türkiye'ye giremediler ve sonunda IŞİD'e sığınmak durumunda kaldılar. IŞİD bizim köylerimizi istila etmiş durumda. Amerikan, Irak, Suriye ve İsrail istihbaratının adamları IŞID'in içinde. 78 milyonluk bir büyük devlet olarak Türkiye böyle bir zamanda bütün dünyaya kendisini göstermeyecekse eğer daha ne zaman gösterecek?”
“KÜRT DEVLETİ KURMAK İÇİN IŞİD’İ ÖRGÜTLEDİLER.”
Abdulkerim Aga, hiçbir etnik gruba ait olmayan Kuzey Suriye’de bir Kürt devleti kurulmak istendiğini belirterek, ancak bunun için en az 4 milyon insanın tehcir edilmesi gerektiğini bildirdi.
Bunu kısa zamanda sağlayamadıkları için orada “IŞİD” diye bir terör örgütünü yarattıklarını kaydeden Aga, şu görüşleri ifade etti:
“Kobani savaşı yalandan başka bir şey değildir. Orada büyük bir senaryo uygulandı. Silah göndererek terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PDY'yi meşru hâle getirdiler. PYD özgürlüğün simgesi gibi oldu. PYD kendisinin dışında olan herkese düşman durumda. Kürtleri dahi öldürüyorlar. SUK’tan sonra Suriye Koalisyonu kuruldu. Orada 3 arkadaşımız temsilci oldu. Türkmenlere yönelik çeşitli planlar uygulanmaya devam ediyor. Bu planları yapanlar Türkiye'nin düşmanları. Türkiye'yi yok etmek ve zayıf duruma düşürmek isteyenlerin planları Lozan'da bitmediği gibi bugün de bitmiyor. Bugün Suriye'de 3,5 milyon Türkmen var. Bunlar bütün Suriye'ye dağılmış durumda. Türkmenler Suriye'de önemli bir unsur olmasına rağmen kimse muhatap almak istemiyor. Arap ülkeleri, İngilizler, Amerikalılar ve İsrail; herkes kendi çıkarına uygun grupları destekliyor.”
“HER YERDE TÜRKLER EZİLİYOR”
Biz bugün tüm dünyada 300 milyon Türk varız. Biz birbirimize sahip çıksak kimse bize karşı cesaret edemez. Kendimi 300 milyon Türkün bir parçası sayıyorum. Kendimize önem vermezsek başkası bize hiç önem vermez. Bizim Türkler Çin'de eziliyor, Irak'ta eziliyor, Rusya'da eziliyor, Mısır'da, Suudi Arabistan'da, Yemen'de eziliyor. Her yerde Türkler eziliyor. Biz bunlara değer vermezsek kim verecek? Türkiye’nin kararlılığını göstermesi lazım… Türkiye daha önce Suriye'ye dedi ki: ‘Öcalan'ı çıkarmazsan senin canına okurum.’ Bunun üzerine Suriye bir saatin içinden onu oradan kovdu. Bu tür bir kararlılığı şimdi de göstermesi lazım. Türk tankları girse 5 saatte Şam'da olurlar. Bütün Suriye insanları Türk askerini görsünler hepsi tankların zincirlerini öperler, bayram ederler. Çünkü buna çok büyük ihtiyaç var. “
“TÜRKİYE TÜRKMENLERE YETERLİ YARDIM YAPMIYOR.”
Türkiye’nin de Türkmenleri desteklediğini ve çeşitli yardımlar yaptığını anlatan Aga, ama bu yardımların yetersiz kaldığını söyledi.
Abdülkerim Aga, öteki gruplara çeşitli ülkelerden fazlasıyla yardım ve destek gönderildiğini belirtti.
Aga, daha sonra şunları söyledi:
“Onlara yapılan yardımlar silah olsun para olsun her taraftan gelirken bize sadece Türkiye'den geliyor. Suriye'de Türkmenleri yok etmeye çalışıyorlar. Çünkü biliyorlar ki Türkmenler Suriye'de güçlü oldukları takdirde Suriye'yi parçalayamayacaklar. Çünkü Irak'taki senaryonun aynısını Suriye'de uygulamaya çalışıyorlar. Biz Suriye'nin parçalanmasını istemiyoruz. Mezhebe ve ırka dayalı bir parçalanmaya kesinlikle karşıyız. Türkmenler olarak Suriye'de tıpkı Türkiye'de olduğu gibi bir yönetim istiyoruz. Bizim model ülkemiz Türkiye. Bunların planlarına yardımcı olmadığımız için bizi dışlıyorlar ve birçok toplantıya davet etmiyorlar. Bizi hep göz ardı edip geri planda kalmamızı sağlıyorlar. Onun için de muhalif cephenin içinde yeterince yokuz.”
Suriye Ulusal Konseyinin (SUK) daha sonra koalisyona dönüştüğünü hatırlatan Abdülkerim Aga, “Burada Kürtler 20 kişi ile temsil edilirken biz hâlâ 3 kişiyiz. Bu 3 kişi de zaten birbirine girmiş ve kavgalı durumda. Biri Türkiye aleyhine konuşuyor, diğer ikisi de birbiri ile kavgalı hâlde. Onlar Türkmenlerin davasını bırakıp şahsi meseleleri ile uğraşmaya başladılar. Bizim de Kürtler gibi 20 kişi ile temsil ediliyor olmamız lazım.” diye konuştu.
“TÜRKMENLERİ ULUSLARARASI CAMİA İSTEMİYOR”
Türkmenlerin, Suriye’de iç savaş başladığında geri planda kaldığını ifade eden Aga, ondan sonraki süreci şöyle anlattı:
“Çünkü Türkmenleri uluslararası camia istemiyor. ‘Türkiye'nin mensupları olan Türkmenlerden bize hayır gelmez.’ diye düşünüyor. Türkmenleri göz ardı ediyorlar. Türkmenlerin örgütlü olarak bir arada bulunmasını istemiyorlar. Bir süre sonra Suriye'deki Türkmenler de Irak'ta olduğu gibi muhalefetin içinde yer almaya başladı. Ancak Türkmenlerin içinden Kürtlere destek olanlar çıktı. Kürtlerin zulüm gördüğünü söyleyen Türkmenler oldu. Oysa biz de aynı zulmü gördük. Biz de işkence gördük. Osmanlı Devleti oradan çıkalı 100 sene oldu. Suriye'de 100 senedir gece gündüz baskı ve zulüm altındayız. Türk soyadı taşıyanlar çeşitli yerlere sürülerek baskı gördü. Soyadlarını değiştirmek zorunda kaldılar. Bunun üzerine 2012 Mart'ında kendi partimiz olan Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Partisini kurduk. Harekete başladıktan sonra muhalifler tarafından kurulan Suriye Ulusal Konseyi (SUK) içinde bize 4 sandalye verdiler. Ben orada başkanlığı üstlendim. Ben dedim ki ‘Biz büyük bir grubuz. Diğer gruplar kaç kişi almışsa biz de aynı oranda almalıyız. 4 kişiyi kabul etmedik. Müslüman Kardeşler ve Kürtler kaç üye vermişse bizim de o kadar üye vermemiz gerekir.’ Büyük mücadele sonunda teklifimizi kabul ettiler. Biz bu tartışmaları İstanbul'da yaptık. İstanbul'un dışında da uluslararası şehirlerde muhalefetin çeşitli toplantıları oldu. Buna rağmen muhalefetin içinde istediğimiz yeri almış değiliz. Çünkü uluslararası cenahın planları aslında belli... Irak'ta nasıl ki bir Kürt devleti kurdularsa şimdi Suriye'de aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Türkmenleri tehcire zorluyorlar, Arapları yok etmeye çalışıyorlar.”
Muhalefet gruplarının ilk başlarda Türkmenleri göz ardı ettiğini söyleyen Aga, "Ancak Türkmenlerin ihmal edilmeyeceğini gördüler. Bütün muhalif gruplar bizi destekledi. Biz de şu anda yerimizi almış durumdayız." diye konuştu.
Aga, “Rus uçakları olmasaydı eğer biz Esad rejimini çoktan yıkmıştık. Daha önce İran ve Hizbullah Suriye’de aciz duruma düştü, İnşallah Rusya da aciz duruma düşer. Türkmenler Suriye’de şehit verse bile mücadeleye devam edecektir. Çünkü Esad rejiminin sonu yoktur. Bu rejimin bir an önce ülkeyi terk etmesi ve insanlarımızın özgürlüğüne kavuşması lazım.” dedi.
“TÜRKİYE SURİYE'YE GİRSİN VE HER ŞEYİ HALLETSİN.”
Türkiye’nin bir an önce Suriye’de müdahale ederek duruma el koymasını isteyen Aga, şöyle devam etti:
“Biz isteriz ki Türkiye Suriye'yi girsin ve her türlü sorunu halletsin. Suriye Türkiye için önemli bir devlet. En büyük sınır komşusu... Türkiye'nin bu durumda Suriye'nin iç işlerine karışmaması mümkün değil. Türkiye dana önce Irak'a girseydik çok daha iyi olurdu. Irak'ın kaderini tayin eder ve bölünmesini önlemiş olurdu. Türkiye Suriye'nin iç işlerine karışmalı ancak düzün şekilde karışmalı. Türkiye'nin Türkiye'den başka dostu yok. Türkler olarak Araplara her türlü yardımı ve desteği zamanında yapmamıza rağmen bizi arkadan hançerleyen Araplar oldu. Onun için biz Türkler dostumuzu da düşmanımızı iyi bilmemiz lazım. “
“SURİYE NUSAYRİLERİ TÜRK ALEVİLERİ GİBİ DEĞİL.”
Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Başkanı Abdulkerim Aga, Suriye’nin etnik yapısı hakkında bilgi verirken Kürtlerin 1 milyondan az olduğunu söyledi. Aga, “Suriye’de %5 oranında Hristiyanlar, %5 oranında da Dürziler var. Sünni Araplar da var. Suriye'nin dağılımı bu şekilde... Beşar Esad'ın mensubu olduğu grup Nusayriler. Ancak Türkiye’deki bizim Aleviler gibi değiller. Aslında Beşar Esad Alevileri temsil etmiyor… Suriye mozaik bir ülkedir.”