Nejdet SANÇAR

18 Ekim 2017 11:16 Murat Gedik
Okunma
4744
Nejdet SANÇAR


NejdetSANÇAR

 

 

MuratGEDİK

 

 

Türk’ü sevdim,seviyorum, seveceğim. Ama bunun sonunda ıstıraplar varmış, felaketler varmış,hatta karşılaşacak türlü kahpelikler doluymuş; hepsi kabul! Büyük Türk ırkı sağolsun!” Bu sözlerle savunmasını yapıyordu Nejdet Sançar 1944 Irkçılık –Turancılık adı altında hayata geçirilen düzmece mahkemede. O da bu davadanyargılanan niceleri gibi suçsuz olduğu hâlde zindanlara ve tabutluklara atılmışve işkenceler altında boş yere 14 ay boyunca yatmıştır. Türklüğe açılan Haçlı Seferiolarak adlandırılan 1944 Olaylarında tutuklanıp ve haksız yere işkencelerlehapishanelere mahkûm edilenlerin bazıları: Hüseyin Nihal Atsız, Nejdet Sançar,Alparslan Türkeş, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Zeki Velidi Togan, Reha OğuzTürkkan.

Balıkesir Lisesindegörevli iken tutuklanmasını “Afşın’a Mektuplar” adlı kitabında 14 yaşında vefateden oğlu Afşın’a şöyle dile getirir Sançar: “Annen ve ben, o sıradaBalıkesir’de idik. Ilık bir bahar sabahı, 14 Mayıs 1944 Pazar günü beni evdenaldılar. Bir gece Balıkesir Emniyet Müdürlüğünde tuttuktan sonra Ankara’ya sevkettiler. Sen, o günlerde, annenin karnında idin. Dünyaya gelmene üç buçuk aykadar bir zaman vardı. İşte senin kara talihinin başlangıcı o günlerdir.”[1]  Afşın’ı talihsiz çocuklar ordusunun entalihsizlerinden diye niteleyen Sançar “Afşın’a Mektuplar” adlı eserindeçekilen çileleri de dile getirir. Ve bunca ızdırap ve çilelerin tek sebebi iseTürk’ü sevmek ve Türkçü olmasıdır. Afşın’ın neden bir kardeşi olmadığını ise şusözlerle açıklar: “Sen, gözlerimizin önünde canlı ve acı bir misal gibidolaşırken, biz, yeni masum yavruları aynı ıstırabın kucağında görmeye nasılcesaret edebilirdik.[2]

O, 1944’tetutuklanınca eşi de açığa alınır ve böylece âdeta aynı zamanda eşi ve doğmamışAfşın aç bırakılmak istenmektedir. Henüz 14 yaşında vefat eden Afşın’ınarkasından cenazesine giderken İstanbul – Ankara treninde amcası Nihal Atsız“VEDA”[3] adlıağıtı kaleme alır:

Ne ümitlerle gelip dünyaya,

En güzel ismi takındın: Afşın!

Böyle erken bırakıp gitme neden?

Kaç bahar, kaç yılı doldurdu yaşın?

 

Kaldı senden bize bir gamlı seda;

Bir vedadır o seda, sade veda!..

1 Mayıs 1910 yılındaİstanbul’da dünyaya gelen Nejdet Sançar büyük fikir ve dava adamı NihalAtsız’ın kardeşidir. Soyadı Kanunu çıktığında Nihal Atsız ve Nejdet Sançarhaberleşemedikleri için soyadları aynı değildir. Liseden sonra İstanbulÜniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olmuşve fizik-kimya öğretmeni olan Reşide Hanım ile evlenmiştir. Sivas’ta öğretmeniken Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’i karşılamayan Nejdet Sançar’ınBalıkesir’e tayini çıkartılmıştır. Davasından taviz vermeyişinden dolayıülkenin muhtelif yerlerinde hayatını sürdürmüştür Sançar; Sivas, Balıkesir,Zonguldak, Edirne vs.

Nejdet Sançar, yüreğiTürklük ve Türkçülük aşkıyla çarpan büyük bir ülkü eri idi. Hayatının anlamısaydığı ülküsüne öz ağabeyisi Atsız Beğ’in telkin ve özendirmesi ilebağlandığını daima, iftiharla söylerdi.[4]Nejdet Sançar Ankara’da Milli Kütüphane’de de çalıştı.

Nejdet Sançar ve eşiReşide Hanım’dan zaman zaman ülkeyi yönetenlerin adamları tarafından bir afmektubu istenmiştir. Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e bir af mektubuyazarak pişmanlık dile getirilmesi için telkinlerde bulunulmuştur. Fakat neNejdet Sançar ne de eşi bu aşağılık teklifleri kabul ederler. Hatta NejdetSançar en zor günlerinde bile Millî Eğitim Bakanına sorgulama yazısı bilegönderir. Ona göre en zor şartlara rağmen Türk milliyetçiliği, Türkçülükyolunda mücadele devam ettirilmeliydi. Hatta 1944 sorgularında bu dik duruşuşöyle de dile getirilir: “Atsız’ın da benim de ahlakımız, karakterimizmilattan önceki yıllarda yaşayan Kun Türklerinin ahlakından, karakterindenfarklı değildir.”[5]

En zor günlerde bileNejdet Sançar Türk milletine hizmet edebilmek için çeşitli yapılanmalardabulunmuş ve çeşitli görevler almıştır. Zonguldak’ta bulunduğu dönemlerdeKomünizmle Mücadele Derneğinin kurulmasında görev alır ve çeşitli broşürler veyazılar yayımlar. İstanbul’da kurulan Türkçüler Derneğinin merkezini Ankara’yataşımış ve “Türkiye Milliyetçiler Birliği” olarak faaliyetlerine devametmiştir. Türk Ocağında da çalışmalar yaparak Türk gençliğine yol göstericiolmuştur. Orhun, Çınaraltı, Orkun, Millî Yol, Millî Işık ve Ötüken dergilerindesürekli olmak üzere başka dergi ve gazetelerde de yazıları yayımlanmıştır.Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ile de yakından ilgilenir ve AlparslanTürkeş hakkında olumlu yazı ve görüşlerini belirterek ona destek olur.

Nejdet Sançaryazılarında takma adlar da kullanmıştır, Çiftçioğlu ve Okçuoğlu bunlardanörneklerdir. Çiftçioğlu aynı zamanda aile ismidir. Ömrü yazı yazmakla geçenSançar’ın vefat ettiği gün daktilosunda “Türk – İtalyan Savaşları” adlıkitabının ikinci baskısı için bir sayfa vardı. Bu kitap ilk çıktığında İtalyanhükûmetinin baskısı neticesi toplatılmış ve yıllar sonra İtalyan ve Türkhükûmetleri tarafından tekrar basılması istenmiştir.

Sançar’a göreBatı’nın her şeyinin doğru olmadığını ve yanlış Batılılaşma konusundatenkitlerde bulunmuştur. Bu konuda Göktürklerin Çinlileşmelerini örnek olarakvermektedir. Sançar Türk deyince Türk varlığını kasteder ve hemşehricilik gibikonuları hastalık olarak kabul eder.[6] EsirTürkler konusunun Türkiye Türk’ü için bir şeref meselesi olduğunu belirtir.[7]Türkiye’yi ise Türk dünyasının son kalesi olarak görür. Turancılık hakkında iseşöyle der: “Turancılık bizim için hem insani hem de millî bir davadır.Turancılık davasını başka şekilde göstermek isteyenler, Kremlin ajanıdırlar yada kızıl propagandanın etkisinde kalmış kişilerdir.[8] İftirayıçağımızın silahlarından gören Sançar “İftira, namerdin silahıdır.” der.Ona göre geleceğe hazırlanmak ise bilgi ve millî ruhtan geçer.              

22 Şubat 1975 sabahıkalp krizinden vefat eden Nejdet Sançar’ın ardından Nihal Atsız “NejdetSançar öldü demek, Türkçülük cephesi en iyi savaşan tümenini kaybetti demektir.”diyerek bir yazı kaleme almıştır.

Nejdet Sançar Atatürkve Atatürk’ü istismar edenler hakkında da yazılar yazmış ve bu yazılarbugünlere hâlen ışık tutmaktadır. Nejdet Sançar’ın eserleri şu isimlerdenoluşmaktadır: Tarihte Türk – İtalyan Savaşları, Irkımızın Kahramanları, TürklükSevgisi, Afşın’a Mektuplar, Gizli Komünist Belgeleri, Kızıl Cennet Masalı,Türkçülük Üzerine Makaleler, İsmet İnönü ile Hesaplaşma, Nazım Hikmet Masalı.

 

 

 



[1] Nejdet Sançar, Afşın’a mektuplar, Orkun Basımevi,1963, s. 7-8

[2] age., s. 56

[3] age., s. 54

[4] Prof. Dr. Necmeddin Sefercioğlu, Çiftçioğlu NejdetSançar, Yeni Orkun, Sayı: 72.

[5] Hayri Yıldırım, Nejdet Sançar, Türk Irkı Sağolsun,Aygan Yayıncılık, 2016, s. 219.

[6] age., s. 245

[7] age., s. 270

[8] age., s. 341