KOLUMUZ KESİLİYOR, BELİMİZ KIRILIYOR

29 Mart 2014 14:25 Mehmet Özgedik
Okunma
2138
KOLUMUZ KESİLİYOR, BELİMİZ KIRILIYOR

HANGİ GÜNDEM?
Suni veya tabii gündemin peşinden sürükleniyoruz. Oluşturulan gündemlerle vahim gelişmeler gözden kaçırılıyor. İktidar da gelişen olayları, gereğinden fazla gündemde tutarak hem kendini temize çıkarmaya hem de önemli konuların gündeme gelmesine engel olmaya çalışıyor. Medyanın ezici çoğunluğu da iktidarın önceliklerini gündemde tutmak için gayret gösteriyor. Böylesine “kör dövüşü” ortamında muhalefet de gündem oluşturmada veya esas gündemi gözler önüne sermede yeterince başarılı olamıyor.

PARALEL DEVLET
    AKP iktidarı, daha açık ifadeyle, Başbakan Erdoğan, ne kadar demokrasi nutku atarsa atsın, tek parti, hatta tek adam yönetimine adım adım ilerlemekteydi. Ümraniye, Balyoz ve benzeri davalarla aydınların, özellikle ordunun itibardan düşürülmesine, güçsüzleştirilmesine göz yumdu. Medyayı çeşitli yöntemlerle kuklası hâline getirdi. Üniversiteleri YÖK Kanunu’ndan –ki çok muhalif gözüktüğü 12 Eylül mahsulüdür- istifade ederek susturdu. Önünde tek engel kalmıştı: Yargı. 12 Eylül referandumu ile de yargıyı dizayn etme gücünü elde etti. Bu şekilde ülkede bir “korku imparatorluğu” yarattı. Halkı da kürsüde ağlayarak, sadaka anlayışı ile yardımlar dağıtarak, bol bol dinî duyguları okşayarak, hatta yer yer istismar ederek yanında tutmayı başardı. Cami avlusunda politik beyanat veren devlet adamı veya politikacı, Erdoğan’a kadar, Türkiye görmemişti.

    Bütün bu işleri yaparken cemaat diye isimlendirilen Gülen grubu mensuplarını kullandı. Her şeyi onlarla beraber gerçekleştirdi. Bu yollarda beraber yürüdüler. Cemaat; evlerde, kahvelerde, camilerde hep AKP ve özellikle Erdoğan için çalıştı. AKP de bürokrasinin önemli mevkilerine cemaat mensupların yerleştirdi. Erdoğan onları besledi, onlar da Erdoğan’ı destekledi, parlattı. Ancak bir yerde ipler koptu ve ortaklık yara almadı, darmadağın oldu. Cemaatin adı paralel devlet oldu. Ne var ki paralel devleti kuran kendisi idi...