AVRUPA TÜRKLÜĞÜ VE BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ

14 Nisan 2014 15:55 Murat Gedik
Okunma
4289
AVRUPA TÜRKLÜĞÜ VE BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ

Yani olacak iş mi, sen çık Anadolu’dan Avrupa’nın en batısına yerleş ve buraların vazgeçilmez bir parçası ol. Öyle bir yerleş ki dördüncü nesile bile ulaş. Bu bahsetmiş olduğum dünya Türklüğünün bir parçası olan Avrupa Türklüğüdür.

İlk anda gurbet diye adlandırılan Avrupa, sonraları yeni yurt olarak benimsenmeye başlandı. Anadolu’dan, ezandan ve ay yıldızlı bayraktan uzak kalmak zor gelse de alışılmış bir hâl aldı. Hele burada büyüyenler bu değerleri ilk anda hiç bilmediler; bazıları ise doğduktan sonra kulaklarıyla ezan bile işitmediler.

Yad ellerde, uzaklarda sahipsiz kalan Türk evladı çok zor dönemler atlattı. Devlet yöneticileri ve siyasetin kaypak tavırlı temsilcileri, onları sadece döviz makineleri olarak gördüler.

Uzaklarda öksüz bir Türklük ve sadece ona sahip çıkan bir Allah. Elbette iman edenler için o Yaradan yeterdi. Fakat insanoğlu umduğu yerlerden sahiplenmeyi göremeyince hayal kırıklığına ve umutsuzluğa düşer. İşte o umutsuzluğa düşüldüğü an Anadolu’nun yiğit evladı Alparslan Türkeş zuhur etti ve devlet yöneticilerinin dahi sahip çıkmadığı Avrupa Türklüğünü kucaklayıp üzerine düşen görevi en güzel biçimde yerine getirdi. Türkiye dışında kalan Türklerle yakından ilgilenen Başbuğ Alparslan Türkeş, elbette Avrupa Türklüğünü unutamazdı.

Bugün Avrupa’da, özellikle yeni nesillerde Türklük ateşi yanıyorsa, Avrupa’nın neresinde Türk için hizmet eden bir yapı varsa, bunların çoğunda Alparslan Türkeş’in rolü vardır. Onun yolundan giden Türk milliyetçileri ve Ülkücüler bu millete hizmeti bir görev olarak bilmişlerdir. Onun buralarda en büyük emaneti bugün var olan Avrupa Türk Konfederasyon ve ona bağlı olan Türk Federasyonlardır. Bu çatının dışında Avrupa’da özellikle inşa edilen camilerde bile Türk milliyetçilerinin, Ülkücülerin doğrudan, Alparslan Türkeş’in dolaylı yoldan payları vardır...