TÜRKİYE’NİN KIBRIS POLİTİKASI
Nihat YAZAR
Yunanistan’ın “Megaliİdea” amacından ve Kıbrıs’ı bir Yunan adası hâline dönüştürmek anlamına gelen “Enosis”planından hiç vazgeçmediğini biliyoruz.
Hem AmerikaBirleşik Devletleri’nin hem de AB’nin de öteden beri Yunanistan’ın bu plan veamaçlarını gerçekleştirebilmesi için Yunanistan’ın yanında durarak her türlükatkıyı sağladıklarının da farkındayız. Daha önce, kendi koydukları ‘’Aralarındasınır itilafı olan ülkeler AB’ye alınamaz.’’ kriterine rağmen Kıbrıs RumKesimi’ni aralarına dâhil eden AB, 2021 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’nda daKıbrıs’la ilgili Türkiye’ye karşı uyguladığı çifte standartlı yaklaşımını,Yunanistan’a olan haksız ve hukuksuz desteğini sürdürdü. Raporda, Türkiye’yi Rum Kesimi’nin deniz yetkialanlarını gasp etmekle, hava sahanlığını taciz etmekle ve Maraş’ın statüsünüdeğiştirmeye yönelik eylemler yapmakla suçlayan AB, açık bir şekilde KuzeyKıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını hiçe sayarak Kıbrıs’ı bir Yunan adası hâlinedönüştürmek istiyor.
Öte yandan da sonyıllarda kurduğu yeni üslerle ve donattığı silahlarla Yunanistan’ı âdeta büyükbir üs hâline dönüştüren ABD, Ege’deki adaları da Lozan Antlaşması hükümlerineve uluslararası hukuka rağmen silahlandırıyor ve silahlandırılmasına gözyumuyor. En son olarak da Kıbrıs Rum Kesimi’ne yönelik silah ambargosunukaldırmış olması Kıbrıs’ı da silahlandırma hazırlığında olduklarını gösteriyor.Bütün bunlar ABD ve Batı’nın Türkiye’yi karadan ve denizden çepeçevre kuşattığıanlamına geliyor. Kıbrıs bizim içinTürkiye’nin, Ege, Akdeniz ve Orta Doğu’nun güvenliği açısından taşıdığı jeostratejikönemin yanında her şeyden önce “vatan” meselesidir. Bizim için Ankara ne kadarönemliyse Lefkoşa da o kadar önemlidir, Antalya neyse Girne’de odur. Kıbrıs davasıbizim için istiklal ve istikbal meselesidir.
SayınCumhurbaşkanı’mızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Türkiye’ye yapılanhaksızlıkları hatırlatarak dünya ülkelerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ninbağımsızlığını tanımaya davet etmesi son derece yerinde ve önemli birgelişmedir. Türkiye’nin sadece bu çağrıyla sınırlı kalmayacağı, bilakis buçağrının eyleme dönüştürecek bir politik süreci de işleteceği açıktır. Rusya’nınKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uçak seferi başlatma kararı bunun en somutörneğidir.
MilliyetçiHareket Partisi ve Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı’mız SayınRecep Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tambağımsızlığı ve bütün dünya devletleri tarafından bağımsızlığının tanınmasınınsağlanması hususunda son derece kararlıdır. Kuzey Kıbrıs Türk CumhuriyetiCumhurbaşkanı’mız Sayın Ersin Tatar da Türkiye’nin yürüttüğü Kıbrıspolitikasında sonuna kadar Türkiye’yle birlikte ve Türkiye’nin yanındadır. Cumhurİttifakının şahsında Türkiye’nin yürüttüğü bu millî politika hem Kuzey KıbrısTürk Cumhuriyeti’ni her anlamda güçlendirecek ve geliştirecek hem de Yunanistanbaşta olmak üzere bütün emperyalist ülkelerin Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’tayürüttükleri haksız, hukuksuz ve kirli oyunları boşa çıkaracaktır.