BU VATAN BENİM, BU BAYRAK BENİM DİYORSAN…
MilliyetçiHareket Partisi Genel Başkanı Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli, ‘’Önce ülkem, öncemilletim diyorsan çağrım sanadır.’’ parolasıyla başlattığı kutlu seslenişinibütün toplumun asgari müşterekleri üzerinden devam ettirdi.
MHP Liderininaltını çizdiği bu asgari müşterekler aslında devletin ve milletin bekası,vatanın bölünmez bütünlüğü, toplumun barış ve huzuru, birlik ve diriliği içinolmazsa olmaz temel ilkelerdi. Başka bir boyutuyla da bu temel ilkeler,siyasiler ve siyasi partiler açısından da ‘’millî’’ olabilmenin, millî bekadanyana tavır alabilmenin en temel koşullarıydı. Bilge Lider’in bu bağlamda altınıçizdiği temel ilkelerden birisi de vatan ve bayrak üzerineydi. ‘’Bu vatanbenim, bu bayrak benim diyorsan çağrım sanadır.’’ diye seslenerek Türk vatanınave Türk bayrağına sadakatin en asgari koşullarından biri olduğunu vurgulamıştı.
Hiç kuşkusuz vatanve bayrak Türk milletinin her mensubunun, toplumun her ferdinin en vazgeçilmezdeğerleridir. Bu iki kutsalımız, siyasi partilerin de tartışma götürmez birşekilde sadakatle bağlı kalması ve yüceltmek için uğrunda mücadele etmesigereken en temel değerler olduğu gibi; millî olabilmenin, millî birlik vebütünlükten yana duruş sergileyebilmenin en vazgeçilmez koşullarıdır. Aksigörüş, tavır ve duruş millî birlik ve bütünlüğümüz, millî bekamız, millî onurumuz, istiklal ve istikbalimiz için büyük birtehdittir. Daha net bir ifadeyle Türk vatanına ve bayrağına sadakatsizlik ya dakarşıtlık tam anlamıyla açık bir ihanettir. Sanırım hiçbir vatanperver Türkevladı böyle bir tanımlamaya karşı çıkmaz.
CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu da böyle bir tanımlamayı kabul etmiş olmalı ki, 7 Eylül’dekikonuşmasında ‘’Bizim iki kırmızı çizgimiz var, vatan ve bayrak.’’ diyebuyurmuş. ‘’Vatanımıza ve bayrağımıza sadakat duyan herkes başımızın tacıdır.’’diye de eklemiş.
Güler misin ağlarmısın?
Bir taraftan HDPile iç içe olacaksın, HDP ile ortak Anayasa çalışması yapacaksın, HDP talepetti diye Terör örgütlerine karşı operasyon yapmak için Meclis’e sunulan tezkereyekarşı çıkacaksın, terörist Demirtaş’ın kuyruğuna takılacaksın, kayyum nöbetleritutacaksın, PYD-YPG’yi terör örgütü olarak tanımayacaksın, HDP’ye bakanlıkverilmesinde beis görmeyeceksin dahası somut bir şekilde HDP ile birlikte saf tutacaksın diğer taraftanda vatana ve bayrağa sadakatten dem vuracaksın! Eğer Kılıçdaroğlu’nun kırmızıçizgi olarak vurguladığı Türk vatanı ve Türk bayrağı ise, yani başka bir vatanve başka bir bayrak değilse, bu; Türk milletinin aklıyla alay etmektir, milletisaf ve aptal yerine koymaktır.
HDP’nin Türk bayrağınadüşmanlığı herkes tarafından bilinmektedir. HDP, defalarca Türk bayrağınınkendilerini temsil etmediğini ifade etmiştir. Hiçbir toplantısında, hiçbirkongresinde Türk bayrağını asmamıştır. Dahası kimi zaman Türk bayrağınıdireklerden indirmeye kalkmış, defalarca hakaret etmiş, yakıp yıkmış, ateşevermiştir. Zira HDP’nin Türk vatanına karşı tutumu da aynı olmuştur. Açık birşekilde defalarca Vatanı bölmeye teşebbüs etmiş, yandaşlarıyla isyanakalkışmış, bağlı olduğu terör örgütüyle vatan topraklarını kana bulamıştır.Vatan topraklarının belli bir bölgesinde Türk devletinin otoritesinitanımayarak sözde kurtarılmış bölgeler oluşturmaya yeltenmiş, kazdığı hendeklerle,yer altına kalleşçe döşediği patlayıcılarla Türk askerine, Türk polisinekahpece pusu kurmuştur. PKK terör örgütünün açık ve somut bir uzantısı olanHDP, gizlemeye bile gerek görmeyecek şekilde vatan ve bayrak düşmanıdır. Enbüyük hedefi de Türk vatanını bölmek ve parçalamaktır.
HDP’nin Türk vatanıve Türk bayrağı konusunda takındığı düşmanca tavır bu kadar açıkken ve sayısızkanıtı ortadayken Kılıçdaroğlu’nun vatana ve bayrağa sadakatten bahsetmesi sonderece samimiyetsiz ve sahtekârca bir yaklaşımdır.
Zira buifadesinde zerrece samimi ise, bu değerlere zerrece sadakati varsa bir an önceHDP ve terör örgütleriyle arasına kalın bir çizgi çekmeli ve onlara açıktantavır almalıdır. Aksi hâlde, vatan ve bayrak düşmanlarıyla işbirliği yapmak,onlarla aynı safta yer almak kendisini ve partisini de HDP ve terörörgütleriyle aynı çizgiye taşıyacak, ihanet girdabına sürükleyecektir. NitekimY-CHP’nin bugün itibarıyla içinde bulunduğu durum tam olarak budur.
MilliyetçiHareket Partisi Genel Başkanı, Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli,Kılıçdaroğlu’nun Y-CHP’sini bir “millî güvenlik sorunu” olarak görmesi boşunadeğildir. Her ne sebeple olursa olsun vatan, millet, bayrak ve devlet gibi entemel kutsallarımıza kin ve husumet duyan, siyasetin ve siyasi partilerin entemel varlık sebebi olması gereken bu değerlerimize şaşı bakan ya da şaşıbakanlarla aynı safta yer alan, onlarla işbirliğine giren her oluşum, her partiTürkiye ve Türk milleti için büyük bir tehdit ve dikkate alınması gerekenönemli bir güvenlik sorunudur. Türkiye ve Türk milletini tehdit eden bugüvenlik sorununun bugün için somutlaşmış hali zillet ittifakıdır. Türk vatanıve bayrağıyla sorunu olan, Türk devletiyle hesabı olan, millî birlik vebütünlüğümüze, millî bekamıza ve istiklalimize göz diken, Türk milleti vedevletine kin ve husumet besleyen başta HDP-PKK-YPG-PYD –FETÖ olmak üzere nekadar terör örgütü ya da terör bağlantılı oluşum varsa, bu kutsallarımıza şaşıbakan ne kadar iç ve dış mihrak varsa zillet ittifakının etrafındakonuşlanmıştır. Görünürde başınıKılıçdaroğlu’nun Y-CHP’sinin çektiği bu ittifakın içine düştüğü zillet sadece, vatanve bayrak gibi kutsallarımızla sorunu olan HDP ile kurduğu kirli ittifakla dasınırlı değildir. Zillet paydaşlarının yabancı Büyükelçilerle açık-ve gizligörüşmeleri, aldıkları kararları yabancı misyon şeflerinin onayına sunmaları,Batı Başkentleriyle girdikleri kirli ve karanlık ilişkiler millî bekamızı ve istiklalimizitehdit eden açık bir millî güvenlik sorunudur. Zillet korosunun Mavi Vatan,Libya, Suriye, Irak, Sınır Ötesi Operasyonlar, Karabağ, Kıbrıs, Rusya-UkraynaSavaşı ve Afrika politikalarımızda Türk devlet politikalarının hilafınaemperyalist Batı’yla aynı dili kullanmaları ve onların paralelinde politiktavırlar geliştirmeleri altını çizdiğimiz millî güvenlik sorununun başka birboyutudur.
Vatan ve bayrakgibi en temel kutsallarımızla sorunu olanların, iradesini Batı başkentlerine veyabancı lobi kuruluşlarına ipotek verenlerin, Türkiye ve Türk düşmanlarıylaaçık ya da gizli iş tutanların, terör örgütleriyle ya da uzantılarıyla aynısafta yer alanların ülkemizi ve milletimizi sürükleyeceği yer uçurum,taşıyacağı sonuç felakettir.
2023 seçimlerinegiderken vatan, millet, bayrak ve devlet gibi kutsallarımıza sadakatle bağlıolan, bu kutsallarımızı asgari müşterek olarak kabul eden herkes; hangigörüşten, hangi yöreden, hangi inançtan olursa olsun MHP Lideri’nin kutlu çağrısınakulak vermeli ve bu değerler etrafında saf tutmalıdır. Vatan, millet ve devletkaygısı olan herkes; millî ruh ve şuurla yoğrulmuş, millî beka için ant içmiş, “Güçlüve Lider Ülke Türkiye” yoluna baş koymuş Cumhur İttifakına güç vermelidir.İstiklal ve istikbal kaygısı olan herkes;15 Temmuz’da yarım kalan hesaplarını sözdedemokratik yollarla 2023 seçimlerinde görmek isteyen emperyalistlere veişbirlikçilerine karşı Cumhur İttifakında kenetlenerek tertipledikleri sinsioyunu bozmalı, emperyalizmin kirli ve karanlık emellerine geçit vermemelidir.
Cumhuriyetimizinikinci yüzyılı Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin işaret ettiği gibi Cumhurİttifakıyla kucaklanmalı, 2053-2071 ülküsüyle Kızılelma’ya emin adımlarlayürünmelidir.