BU MİLLETİN SANA ÇOK İHTİYACI OLACAK

12 Nisan 2014 14:43 Osman Gazi Kandemir
Okunma
2104
BU MİLLETİN SANA ÇOK İHTİYACI OLACAK

Yüzünü asmış, kara kara düşünüyorsun. “Bu kadar iyi niyetime bu kadar gayretime rağmen, neden istediğim neticeyi alamıyorum?” diye hayıflanıyorsun.

Milletin cahil olduğundan, kara propagandanın etkisinde kaldığından, üç kuruşluk yardıma tamah ettiğinden, seni anlamadığından dem vuruyorsun. Hatta daha ileri gidip kendi teşkilatını, liderini yargılıyorsun. Yeterince temsil edilemediğimiz, herkesin şahsi menfaati peşinde koştuğu hükmünü veriyorsun.

Tamam, bunları söylerken haklı olabilirsin. İnsan olarak gördüğümüz hataları, başkalarının yanlışlarını söylemek hakkımız. Ama “Herkes yanlış, ben haklıyım.” lafı bana sadece bir fıkrayı hatırlatıyor. Hani otobanda ters yolda giderken, karşıdan gelenlerin hepsi yanlış diyen şoförün fıkrası. Görüyorum ki sen de hatırladın ve gülümsüyorsun.

Gel kardeş biraz da gönül aynanda sana bakalım. Tefekkür dünyanda doğruyu arayalım.

Herkes senin ne kadar dürüst ne kadar temiz ne kadar vatansever olduğunu biliyor değil mi?

Hatta bu milletin aklı yetenleri, “Bu ülkede iyi ki Ülkücüler var.” deyip vatanın bölünmez bütünlüğünü senin iman dolu göğsüne emanet ediyor değil mi?
Pekâlâ. Öyleyse aynı insanlar, ülkenin idaresini sana vermek için neden isteksiz davranıyor?

Şehit olmak için neferlik makamını sana layık görenler, neden komuta makamına gelince tereddüt gösteriyor? Kapıda bekçilik yaptırmaya gelince “Evet.”, kâhyalığa gelince neden “Hayır.” diyor?

Yoksa sana saf ama cahil, emin ama liyakatsiz, imanlı ama ilimsiz muamelesi mi yapıyor?

Bence bunu bir düşün. Sana neden böyle davrandıklarını bir irdele.
Ve önce şu sorularıma cevap ver.

Yetişmekle övündüğün “Ocak”tan aldığın terbiyeyi ilim ve irfan ile taçlandırdın mı?

Muhammedî bir ahlak ile donanıp, Türklük gurur ve şuuru ile etrafına ışık saçmayı becerebiliyor musun?

Kılık kıyafetinle, özün ve sözünle, adap ve terbiyenle etrafında hayranlık uyandırabiliyor musun?

İnandığın değerleri sloganların arkasına saklanmadan, bağırıp çağırmadan, muhatabına hakaret etmeden soğukkanlılıkla müdafaa edebiliyor musun?

Müdafaa etmenin ötesinde fikir geliştirebiliyor musun?

Bunların hepsine “Evet.” cevabı veriyorsan yolunu hiç değiştirme. Yapabileceğin başka bir şey yok, tevekkülle bekle. İlahî adalet sadece yanlışı düzeltmez, yanlışı düzeltirken doğruyu hâkim kılar...