Apartmanın cümle kapısından içeri girdiğimde asansörün önünde beklerken gördüm onu. Yerdeki naylon torbalardan anlaşıldığı üzere pazara gidilmiş, zerzevat alınmıştı. “Ispanak da aldın mı, canım teyzem?” diyerek yaklaştım yanına. İstediğimi anlamış gibi: “Aldım, aldım. Ama istersen şimdi de var ıspanaklı börek. Gel bir çay koyayım, laflarız.” dedi. Kırar mıydım hiç onu?
O mutfakta çayı koyarken, ben salonda televizyonun kumandasını aradım. Bulunca da bastım düğmesine. Nafile, televizyonun fişini çekmiş üstüne de dantelli bir örtü örtmüştü. Bağırdım içeriden:
“Hatice teyze, televizyonu niye fişten çektin?”
“Seyretmiyorum ki oğlum.” diye seslendi bana. Lafın gerisini salon kapısında getirdi: “O hersli herif çıkıyor devamlı, o yüzden seyretmiyorum.”...