Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Olcay Kılavuz:
"Bu vatan, hepimizin namusudur. Türk milleti namusuyla yaşar ve namusu için ölür. Namussuzlar ordusu asla galip gelemeyecektir."
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, 8 Eylül Salı günü 81 ilde eş zamanlı olarak "Şehide Saygı, Teröre Lanet" yürüyüşü düzenledi.
Yürüyüşler, Türk milletini sokağa döktü. Türkiye genelinde yapılan yürüyüşlere katılan milyonlarca vatandaş, bölücü terör örgütü PKK'yı ve destekçilerini protesto etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yürüyüş dolayısıyla olası provokasyonlara karşı Ülkücüleri uyarırken “Masum ve son derece makul şekilde gerçekleşen teröre lanet yürüyüşlerinin demokratik sınırlarda kalması da elzemdir.” ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya, Grup Başkanvekili Oktay Vural ve Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya’nın katıldığı Ankara'daki mitinge ilgi büyüktü.
Beşevler’deki Gazi Üniversitesi ana kampüsünden başlayan yürüyüşe, yol boyunca vatandaşlar da destek verdi. Meydanında toplanıp Güvenpark’a yürüyen yaklaşık 10 bin Ülkücü, ellerindeki Türk bayraklarıyla, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”, “Ne mutlu Türk’üm diyene!”, “Ankara uyuma, şehidine sahip çık!”, "Vur de vuralım, öl de ölelim!" şeklinde sloganlar atıp sık sık tekbirler getirdi.
Yürüyüş sonunda Güvenpark’ta toplanan grup; bir dakikalık saygı duruşunun ardından, hayatını kaybeden şehitler için dua etti. Daha sonra bir konuşma yapan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, terör örgütü PKK'nın eylemlerini kınadı.
Çözüm sürecini sert sözlerle eleştiren Kılavuz, AKP’nin yıllardır çözüm adı altında müzakere yürüterek bölücülere verdiği tavizlerle terör örgütü PKK’nın güçlendiğini ifade etti.
Kılavuz, terör örgütü PKK'ya karşı mücadele veren polis ve askerlerin her zaman yanında olacaklarını söyledi.
Ülkücüleri provokasyonlara karşı da uyaran Olcay Kılavuz, bin yıllık kardeşliği kimsenin bozamayacağını vurguladı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, terörün 78 milyon Türk vatandaşını hedef aldığını belirterek şunları kaydetti:
“Türk devletinin gücünün, zalim ve karanlık mihrakların hakkından gelmek için mutlaka seferber edilmesi sağlanmalıdır. Hiçbir hain el ovuşturmamalı, hiçbir bölücü heveslenmemeli, hiçbir terör sevdalısı heyecana kapılmamalıdır. Bizim vazgeçecek ne ülkemiz, bölünecek ne milletimiz, paylaşılacak ne de toprağımız vardır. Ülkü Ocakları, büyük milleti, tüm teşkilatları ve mensuplarıyla kenetlenmiş hâlde gelişmeleri takip etmektedir. Her koşul ve şartta hazır Türk milletinin emrinde ve ayaktadır. Ne var ki bu acılı günlerimizi fırsat bilip kargaşadan ve karışıklıktan medet uman zavallılar, salyalarını akıtarak provokasyon hücrelerini uyandırmışlardır. Farkındayız. Bizlere ait olan sembol, nişan, işaret ve bayrakları kullanmak suretiyle sokaklarda başıboş dolaşarak Türk milliyetçiliğini ve teşkilatlarımızı istismar etmeleri en az bölücülerin faaliyetleri kadar tehlikeli ve kirlidir. Türkiye’nin dört bir bucağındaki teşkilatlarımız bu konuda uyanık ve her türlü tahriklere kapalıdır. Bu vatan hepimizin anası, bu vatan hepimizin babası, bu vatan hepimiz yâri, velhasılıkelam bu vatan hepimizin namusudur. Türk milleti namusuyla yaşar ve namusu için ölür. Namussuzlar ordusu asla galip elemeyecektir. Allah’a çok şükür, zafer inananlarındır. Vatanımızın ve milletimizin huzur ve güvenliği için can veren yiğitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yüce Türk milletine sabırlar diliyoruz.”
Basın açıklamasının ardından dağılan bir grup Ülkücü, Yüksel Caddesi üzerine geldi. Sloganlar atarak yürüyen gruba polis ekipleri biber gazı ile müdahale etti. Müdahalenin ardından bazı vatandaşlar gazdan etkilenerek çevredeki binaların içine girdi. Çevik Kuvvet ekipleri olayların büyümemesi için çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı.
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, daha sonra yazılı bir açıklama yaparak Ülkücülerin gerçekleştirdiği yürüyüşlerin bazı çevrelerce provokatif eylemler olarak lanse edilmesine tepki gösterdi.
Bazı grupların, çeşitli basın kuruluşlarına ve siyasi parti teşkilatlarına saldırı girişiminde bulunduğunu basın kuruluşlarından öğrendiklerini belirten Kılavuz, Ülkü Ocakları olarak bu saldırıları asla tasvip etmediklerini belirtti.
Kılavuz, şöyle devam etti:
"Birtakım grupların bozkurt işareti yaparak siyasi parti binalarına saldırıda bulunduğu gözlemlenmiştir. Bu şahısların Ülkü Ocakları ile hiçbir alakası veya ilişkisi bulunmamaktadır. Bir gazete binasına saldırıp orada Ülkücü Harekete ait sembol ve simgeleri kullanarak kendisini Ülkücü olarak göstermeye çalışan ahlaksız güruhun da kurumumuzla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Ülkü Ocakları, hiçbir provokasyona alet olmamıştır, olmayacaktır. Özellikle Türk gençliğine sesleniyorum. Bu süreçte, kendinizi bir anda kargaşa ve kaos ortamının içinde bulabilirsiniz. Son derece soğukkanlı ve sakin olup provokasyona asla ve asla gelmeyin. Bizim ten, renk, memlekete bakarak insanları ayrıştırmamız söz konusu dahi olamaz. Biz; ayrıştıran değil, birleştireniz. Bu günlerde her zamankinden fazla birliğe, beraberliğe ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Bin yıllık kardeşliği yaşatmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. İnsanların Allah'ın emaneti olduğu düşüncesiyle vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkan herkesi, bizim özbeöz kardeşimiz bileceğiz. Şartlar ne olursa olsun, hava ne kadar karanlık olursa olsun, biz varsak umut var demektir."
Not: Haberin üst kısmına Ülkü Ocaklarının bozkurt amblemini koyalım.