Kamu-Sen'in Ankara'da düzenlediği "ek zam" mitinginde konuşan Koncuk, memur ve işçi maaşlarının enflasyon altında eridiğini bildirdi.
Koncuk, “Bin odalı saraylarda oturanlar memurun, işçinin, emeklinin, dul ve yetimin hâlini nereden bilecek? ‘Fırat'ın kenarında bir koyun kaybolsa hesabı bizden sorulur.’ diyerek iktidara gelenler; 700 bin liralık saatlerin, kutu kutu paraların, para sayma makinelerinin hesabından niye kaçıyorlar? Bunlar kuzunun hesabını vermek şöyle dursun, kuzuyu kurda elleriyle teslim ettiler." dedi.
Ahmet Deniz AĞCA - Kamu-Senin Ankara'da Abdi İpekçi Parkı'nda düzenlediği mitinginde on binlerce memur, işçi ve emekli "ek zam" talebinde bulunarak AKP hükûmetini proteste etti
Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen Türkiye Kamu-Sen üyesi on binlerce memur enflasyon altında eriyen maaşlarına ek zam yapılmasını talep etti. Konfederasyona bağlı bütün sendikaların mevcut ve bir önceki genel başkanlarının da katıldığı mitingte, “padişah” kıyafetleri giyen memurlar, “Hiç kimse şah değil, padişah değil.” pankartları taşıyarak hükûmete mesaj gönderdi.
Mahkûm kıyafetleri giyen memurlar da üzerlerine “Mağdur Etme Bakanlığı” yazarak Millî Eğitim Bakanlığını protesto etti. Zonguldak’tan gelen memurlar da mitinge madenci baretleri ile katıldı. Memurlar, Abdi İpekçi Parkı’na “Hırsıza değil, memura bütçe.” pankartları taşıyarak girdiler.
Mitingde coşkulu bir kalabalığa hitap eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, memurları, “Sizler, diktatörlerin, tiranların, kapıkullarının, el etek öpen yalakaların kol gezdiği yerde, haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa gömülmüş bu diyarda menfaat uğruna cümle âlemin dilini yuttuğu bu zamanda ‘Bu devran böyle gitmez.’ diyen, alnı öpülesi babayiğitlersiniz.” diyerek selamladı.
“Memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik.” diyenlerin ülkenin “kaynağını ve kaymağını” yandaş çevrelere dağıttıklarını belirten Koncuk; 12 yıllık yıkım politikalarının memuru, işçiyi, emekliyi bitirdiğini söyledi.
İsmail Koncuk, “Biz memura, emekliye %12 zam istiyoruz. 2014 yılı için memurlarımıza ve bütün emeklimize %12 zam istiyoruz. Biz memurun çalınan 730 gününün telafi edilmesini istiyoruz." diye konuştu.
Memur ve işçi maaşlarının enflasyon altında eridiğini kaydeden Koncuk, “Bin odalı saraylarda oturanlar memurun, işçinin, emeklinin, dul ve yetimin hâlini nereden bilecek? 'Fırat'ın kenarında bir koyun kaybolsa hesabı bizden sorulur.' diyerek iktidara gelenler; 700 bin liralık saatlerin, kutu kutu paraların, para sayma makinelerinin hesabından niye kaçıyorlar? Bunlar kuzunun hesabını vermek şöyle dursun, kuzuyu kurda elleriyle teslim ettiler." dedi.
"AK DEĞİL KARASIN BAŞIMIZA BELASIN"
Konuşması sık sık "Hükûmet sefada memur cefada!", "AK değil karasın başımıza belasın!", "Adalet dediniz hakkımızı yediniz!" sloganları ile kesilen İsmail Koncuk, "Kimsesizlerin kimsesi olacağım." diye iktidara gelenlerin bugün kimsenin sahip olamadığı servetlere ulaştığını bildirdi.
Koncuk, şunları ifade etti:
"Tarihî ve kritik bir dönemden geçiyoruz. 12 yıllık yıkım politikaları memuru, işçiyi, emekliyi, dul ve yetimi bitirdi. Ülke güvenliğimiz, sınırlarımız delik deşik edildi. Millî kimliğimiz, millî ve manevi değerlerimiz alt üst edildi. Yargı fethedildi. Basın kuşatıldı. Hukuk esir alındı. Ormanlarımız, madenlerimiz, limanlarımız, fabrikalarımız özelleştirme, yapılaşma, yapılanma kisvesi altında birilerine peşkeş çekildi. Kurumlar darmadağın edildi. Milletin sesi kısıldı, mazluma kulak tıkandı, şehit yakınına, gaziye sırt çevrildi. Teröristler baş tacı edildi. Cumhurbaşkanı oğlunun millî eğitim müfredatını belirlediği, eğitim sistemini düzenlediği, açılacak ve kapanacak okullara karar verdiği bir dönem yaşıyoruz. Millî Eğitim Bakanı kim, belli değil. Ülkeyi başbakan mı cumhurbaşkanı mı yoksa İmralı'daki katil mi idare ediyor, belli değil. Yuh olsun memurun, işçinin, emeklinin, işsizin, şehidin, gazinin itibarı yerle bir olmuşken bebek katillerine itibar kazandırma peşinde koşanlara! Yuh olsun iradelerini teröriste teslim edenlere! Yuh olsun şahsi çıkar ve makam uğruna yerlerde sürünen, el etek öpenlere! Yazıklar olsun karaya ak diyenlere! Yoksulluğu bitireceğim diye iktidara geldiler, bugün resmî rakamlara göre 41 milyon vatandaşımız iki günde bir sofrasına bir kap et koyamıyor. 50 milyon kişi tüm ihtiyaçlarını borçlanarak karşılıyor. Meydanlarda günde birkaç hurma ile açlığını bastıran bir peygamberin ümmetiyiz diye bağıranlar kendilerine saray yaptırıyor.”
KUZUYU KURDA TESLİM ETTİLER
Abdi İpekçi Parkı’nı dolduran on binlerce insana, "Bin odalı saraylarda oturanlar memurun, işçinin, işsizin, emeklinin, dul ve etimin halini nereden bilecek?" diye soran Koncuk, konuşmasını şöyle devam etti:
"Devlete ayda 700 bin lira elektrik parası ödetenler, soğuktan donanların, ellerini araba egzozlarında ısıtanların çilesini nereden bilecek? Bin odalı saraylara kurulanlar, kira ve gıdayı çıktıktan sonra kalan 600 lirayla ev geçindirmenin ne demek olduğunu nereden bilecek? Dünyaya saltanat penceresinden bakanlar, çatısı akan evde oturanın çilesini nereden bilecek? Damdan düşenin hâlini, damdan düşenler bilir. Bizi damdan itenler, halimizi nereden bilecek? 2001'de % 8.3 olan işsizlik, % 10.1 oldu. Bugün her 5 gençten 1'i işsizdir. 350 bin öğretmenimiz atama bekliyor. 5 milyon gencimiz iş bulabilme umudunu KPSS'ye bağlamış. Kadınlarımız çalışma hayatının dışındalar."
YOKSULLUK AKP İLE ARTTI
Koncuk, yoksulluğun AKP iktidarı ile arttığını vurgulayarak konuşmasını şöyle bitirdi:
“İktidar ve malum konfederasyon işbirliği ile memurlar 123 TL, emekliler ise 140 TL zamma mahkûm edildiler. 2014 ve 2015 yılı maaş zamlarının belirlendiği toplusözleşme görüşmelerinde sözde yetkili konfederasyon, memurları masada yüzüstü bıraktı. Kanuna göre 30 gün sürmesi gereken toplusözleşme süreci 7 günde, iki toplantı sonunda anlaşmayla sonuçlandırıldı. Toplu sözleşme sonunda kamu görevlilerinin hakkı olan enflasyon farkı ödemesi gasp edildi, yok sayıldı; memurlar kaderine terk edildi. Bütçede memurlara ayrılan kaynağın 2,97 milyar lirası hükümete peşkeş çekildi ve masada bırakıldı. Maaşlara yansıyan 123 liralık net artış, tarihi başarı olarak yutturulmaya çalışıldı. 20 milyon vatandaşımızın bir yıllık zam talebini bir kalemde saraylara, uçaklara, yandaşlara dağıtanlardan yüzde 12 ek zam istemek, anamızın ak sütü kadar helaldir."