OLCAY KILAVUZ, "BAŞBUĞ" ANMA TÖRENİ ARDINDAN TEŞEKKÜR MESAJI YAYIMLADI
“ÜLKÜ OCAKLARI OLARAK, LİDERİMİZ DEVLET BAHÇELİ’NİN ÖNCÜLÜĞÜNDE BAŞBUĞUMUZUN EMANETİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Olcay Kılavuz Başbuğ Alparslan Türkeş’in vefatının 21. Yılında yapılan Anma Tören ardından yayımladığı teşekkür mesajında, "Dünyanın hiçbir yerinde vefatının ardından 21 yıl geçmesine rağmen böylesine bir insan seli ile anılan, eserleri ve fikirleri böylesine dimdik ayakta duran hiçbir tarihi şahsiyet yoktur. Bizler de bu noktadan hareketle Ülkü Ocaklılar olarak Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in öncülüğünde Başbuğumuzun emanetine çizgisinden sapmadan, bıraktığı kutsallara halel getirmeden büyük bir inanç ve kararlılıkla sahip çıkacağız." dedi.
Genel Başkan Kılavuz'un mesajı şöyle:
"Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i Hakk’a yürüyüşünün 21.yıldönümünde ebedi istirahatgâhında Başbuğumuza gönül veren yüz binin üzerinde evladı ile birlikte anmanın hüznünü ve gururunu yaşamaktayız. Türk siyasi hayatında ve Dünya Türklüğünde eşsiz bir yere sahip olan, hayatını Türk-İslam ülküsüne adayan, ömrü boyunca işkenceye, çileye, feragat ve fedakârlığa talip olmuş, Türk milletine yeni ufuklar açan, eserleriyle ve fikirleriyle Türk gençliğinin yolbaşçısı Başbuğumuzun yolundan gitmek, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’e dava arkadaşlığı yaparak yönümüzü tayin etmek ve onlara layık olmayı şereflerin en yücesi sayan Ülkücü Türk Gençliği kendilerine minnettardır. Başbuğumuzun fikirlerini yaşatmak bir ömür boyu göğsümüzde şeref nişanesi olarak taşınacaktır. Bugün kabri başında toplanan, duaları ve tekbirleri gökkubbeyi çınlatan, ‘Başbuğ Türkeş’ diyerek arşı titreten yüz binler Başbuğumuzun ne denli büyük bir miras bıraktığının, ne derece imanlı, inançlı gençlik yetiştirdiğinin en büyük delilidir. Gönülleri vatan aşkıyla çarpan, yüreklerinde Türk’ün sevdasını 1000 yıl sonra doğacak çocuklara miras olarak taşıyan Kürşat duruşlu yiğitler, iffet abidesi Asenalar; Türk’ün son Başbuğu Alparslan Türkeş’i büyük bir manevi atmosfer içinde kendilerine yakışır ve Başbuğumuza yaraşır bir biçimde anarak emanetin sahipleri olduklarını tekraren göstermişlerdir. ‘Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil’ ifadesi, bugün manevi huzurda on binlerin dilinde ‘Başbuğlar ölmez’ kararlılığı ile vücut bulmuştur. Kabri başında toplanan Başbuğ Türkeş’in evlatları, Kerkük’e, Doğu Türkistan’a, Güney Azerbaycan’a, Kırım’a, Kıbrıs’a, Kazan’a, Kudüs’e, Karabağa ve nice esir Türk illerine ve İslam beldelerine umut olmuş, Türklüğün ve İslam’ın içinde bulunduğu durumdan çıkışa yol olmuş yön göstermiştir. Başbuğlarını anmak için yola revan olan, uykusuzluk, yorgunluk ve yılgınlık bilmeden Ankara’da toplanan vefakâr ve fedakâr Bozkurtlar ve Asenalar, Başbuğumuzun ‘Evlatlarım.’ diye hitap ettiği Ülkü Ocaklı yiğitler emanete hassasiyetle sahip çıkmış, Başbuğumuzun adını ebediyete taşıyacak iradenin kararlılığını dosta, düşmana göstermiştir. Bu kör acuna inat yedi iklimde olanlar, ‘Başbuğ Türkeş.’ diyerek kâinata haykıranlar, Türk-İslam ülküsünü yüreklerinde bir kor gibi taşıyanlar; selam sizlere… İstismarcılara, Ülkücülükten geçinenlere, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ve O’nun fikirlerinin içini boşaltmayı kendilerine şiar edinenlere meydanları doldurarak, alanlara sığmayarak okkalı bir cevap verdik. Bütün varlığınızla ve mevcudiyetinizle ‘Sevmedim ülküden başkasını birde seni’ ifadesiyle Başbuğumuza ve davamıza olan bağlılığınızı gösterdik. Başbuğumuzun emanetini ve hatırasını Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in öncülüğünde namus gibi zihinlerinde ve yüreklerinde taşıyan Ülkü Ocaklılar; Allah hepinizden razı olsun. Varlığınız davamıza anlam katmaktadır. Allah yokluğunuzu göstermesin. Davamıza daha iyi hizmet etmeyi Cenab-ı Allah hepinize nasip etsin. Bu vesileyle başta maddi ve manevi desteğini bizlerden esirgemeyen Türk Dünyasının Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli Bey’e, Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in vefatının 21.yıldönümünde mahşeri bir kalabalıkla anıt mezarı dolduran, Başkent Ankara’ya unutulmaz bir gün yaşatan, Başbuğumuzu yüreklerinde samimiyetle taşıyan il ve ilçe ocak başkanlarımıza, elif duruşlu iffet abidesi Asenalara, üniversite ve ortaöğretimli yiğit bozkurtlara, Emniyet Teşkilatımızın fedakâr mensubu olan değerli polislerimize en içten duygularımla teşekkür ediyorum. Ebediyete kadar Başbuğumuzun izinde Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in emrinde, Ülkü Ocaklı kimliğimizle milletimize ve davamıza yılmadan, yıkılmadan son nefer, son nefes ve son damla kana kadar hizmet edeceğiz. En büyük emaneti olan milliyetçi-ülkücü hareket dünyanın en büyük ve güçlü teşkilatı olarak varlığını devam ettirmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde vefatının ardından 21 yıl geçmesine rağmen böylesine bir insan seli ile anılan, eserleri ve fikirleri böylesine dimdik ayakta duran hiçbir tarihi şahsiyet yoktur. Bizler de bu noktadan hareketle Ülkü Ocaklılar olarak Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in öncülüğünde Başbuğumuzun emanetine çizgisinden sapmadan, bıraktığı kutsallara halel getirmeden büyük bir inanç ve kararlılıkla sahip çıkacağız. Rahat uyu Başbuğum! Yetiştirdiğin nesiller adını, davanı ve emanetlerini yüksek bir vazife şuuru ile yüreğinde taşıyor. Ne mutlu Türk’üm diyene!"
İSTİSMARI BAŞARANLAR BAŞBUĞUMUZU VE LİDERİMİZİ ANLAMAYI BAŞARAMAZLAR!
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, “İstismarı Başaranlar Başbuğumuzu Ve Liderimizi Anlamayı Başaramazlar!” başlığı altında da başka bin basın açıklaması yaptı.
Kılavuz, açıklamasında “İstismarı Başaranlar Başbuğumuzu Ve Liderimizi Anlamayı Başaramazlar!” başlığı altında yaptığı basın açıklamasında, "Biz her türlü eleştiriye, fikir ve öneriye açığız. Bu noktada mahremimiz olan Ülkü Ocakları çatısı altında herkesin düşüncelerine önem veririz. Lakin kutsallarımızın da sosyal medyada tartışılmasına asla izin veremeyiz!" ifadelerini kullandı.
Kılavuz'un yazılı basın açıklaması şöyle:
“Cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i, vefatının 21. Yılında on binlerce evladı, mahşeri bir kalabalık ile dualarla, özlemle ve minnetle yâd etti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da cennet yurdumuz Anadolu’nun ve Türk Dünyası’nın dört bir yanından, Avrupa’dan anıtmezara akın eden Ülkücüler, Başbuğumuz ten olarak aramızdan ayrılsa da; fikirleriyle eserleriyle ülküleriyle Türk Milleti var oldukça, ebediyen unutulmayacağını gösterdiler. Yılda bir gün yahut menfaatleri söz konusu olduğunda Başbuğumuzu anmayı düşünenlerin istismar girişimlerine, yine Ülkücü Türk gençliği tarafından geçit verilmedi. Ülkücü hareket Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in suiistimale kapalı olduğunu yine kararlılıkla gösterdi. Çünkü bizler için Başbuğumuz Alparslan Türkeş 21. yüzyılda ; bengü taşlardan Türk milletine hitap eden Bilge Kağan , Malazgirt ovasında Anadolu’yu yurt kılan sultan Alparslan ve İstanbul surlarındaki Fatih Sultan Mehmet Han’dır. Başbuğumuz Alparslan Türkeş demek, Kocatepe’den İzmir’e sel gibi çağlayan muzaffer komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izdüşümü, Çeğen Tepesi’nde mitralyöze yalın kılıç göğsünü siper eden İsmail Enver Paşa’nın mirası demektir. Şüphesiz onlar gibi ismi baki kalacak, fikirleri nesillere ışık tutacaktır. Bu ışıktan nasibini almamış, Başbuğumuzu anlayamamış ancak şahsi menfaatleri uğruna anmak girişimlerinde bulunanlar, Alparslan Türkeş’i şahsi hesaplarına alet etmek isteyenler başaramamışlardır, başaramayacaklardır. Hiçbir şahsi meselemiz, vatanımızın bekasının ve milletimizin selametinin önünde değildir. Var olma savaşı verip, içerden çökertilmeye, dışardan yok edilmeye çalışıldığımız bir dönemden geçtiğimizin bilinciyle, her türlü kışkırtmalara, tuzaklara karşı uyanık olacak ve tahriklere aldanmayacağız. Sağduyumuzu ve soğukkanlılığımızı muhafaza ederek birliğimizi kardeşliğimizi ebediyen devam ettireceğiz. Vatanımızın, milletimizin ve devletimizin teminatı olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz! Başbuğumuza ihanet etmiş bir grup zevatın Başbuğumuzun kabrinde veya çeşitli yerlerde Başbuğumuzu anmaya, anlatmaya hakkı olmadığını Ülkücü gençliğin en net şekilde ifade etmesi üzerine; itibarını, saygınlığını ve toplumdaki karşılığını Ülkü Ocakları’nda bulmuş şahısların bu grubun sözcülüğünü yaparak Ülkücü gençliğe adapsızca ve alaycı bir üslupla yazılar yazması büyük bir talihsizliktir. Bunu yaparken hiç mi yüzleri kızarmamaktadır? On iki ay üç yüz altmış beş gün aziz milletimizin her bir evladına açık olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in anıt mezarı, meşruiyetlerini Başbuğumuza ve O’nun emanetlerine ihanet etmekten alanların şovlarına kapalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Ülkü Ocakları’na fitne tohumları ekerek, ‘abicilik’ sevdasına tutularak, Ülkücülüğü kendi bulundukları konuma göre konumlandırmaya çalışanlara ebediyen geçit verilmeyecektir. İşgüzarlığı başaran, vefasız olmayı başaran, bizlere haksızlık etmeyi başaranlar; ‘abi’lik adı altında fitne ekmeyi fesat biçmeyi başaramayacaklardır. Kafası karışık, akıl sağlığı tartışmalı, sözde profesörlerin Ülkücü Hareket ile bütün bağlarını koparmış, nankörlük ve ihanet batağına batmış yapıların adeta sözcüsü gibi davranıp Türk milliyetçilerinin ve Ülkücülerin kutsalı olan Ülkü Ocakları’na ve Ülkücü Gençliğe yakışıksız bir biçimde akıl vermeye kalkışmak hakları da hadleri de değildir. Her fırsatta Başbuğumuzun adının ardına gizlenmeye çalışanların bu tavrı rahmetli Başbuğumuzun emanetlerine ve fikirlerine vefasızlığın ta kendisidir. Ahde vefayı, edebi, saygıyı, fedakârlığı, iyiliği, çalışkanlığı, davamız ve milletimiz için kararlılıkla mücadele etmeyi, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’ten ve bizlere emanet ettiği Ülkü Ocakları’ndan öğrendik. Bu düstur ile Ülkü Ocaklılar olarak Başbuğumuza, manevi şahsiyetine ve fikirlerine; duruşumuzla, hizmetlerimizle ve sadakatimizle Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in önderliğinde Allah’a şükürler olsun ki sahip çıkmaya devam edeceğiz. Allah’ın rızasını kazanma anlayışıyla Türklük gurur ve şuuruna sahip, İslâm ahlak ve faziletiyle yoğrulmuş nesiller yetiştirecek, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i fikirleriyle ve emanetleriyle ebedi kılacağız. Başbuğumuzun adını, Ülkücülüğün dava uğruna bir ömür adamak olduğunu anlayamayanların istismar etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Biz her türlü eleştiriye, fikir ve öneriye açığız. Bu noktada mahremimiz olan Ülkü Ocakları çatısı altında herkesin düşüncelerine önem veririz. Lakin kutsallarımızın da sosyal medyada tartışılmasına asla izin veremeyiz! Görevdeyken Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’e samimiyetten dem vurup, sadakat yeminleri edenlerin görevleri bittikten sonra ahkâm kesmesinin nazarımızda kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Koltuklarıyla birlikte sadece sadakatini değil samimiyetini, aidiyetini, sevgisini ve saygısını da yitirenlere daha fazla söylenecek söz yoktur. Davamıza hizmet eden, bu uğurda bir saniyesini feda eden herkesin başımız üzerinde yeri vardır, hiçbir Ülküdaşımızdan asla vazgeçmeyiz. Fakat kendisini davanın ve kurumların üzerinde görenlere müsamaha ve tavizimiz yoktur. Görevimiz devam ederken veya mevcut vazifemiz son bulduğunda nefesimiz yettiğince, yüreğimiz vurdukça inatla değil inancımız ve samimiyetimizle, Başbuğumuzun izinde, Liderimizin emrinde davamıza aşkla hizmet etmeye yeminliyiz. Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun.”