DEVLET BAHÇELİ: “HEDEFMART 2019 SEÇİMLERİDİR”
MHP Genel Başkanı Bahçeli,"MHP'li belediyeler yurdun her yerinde hakkını vermiştir. Ancak bununla kalmamalı öne çıkmalıyız. Eğer yerelde aşı tutmuşsa, partimize geçer not verilmişse emin olun iktidarımızı kimse tutamaz. İlk siyaset sahası yerel yönetimlerdir. Önümüzde ilk hedef Mart 2019 Yerel Seçimleridir." dedi.
AHMET DENİZ AĞCA
YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin dalga dalga geldiğine dikkat çekerken, ilk siyaset sahasının yerel yönetimlerin olduğunu hatırlattı.
Antalya'da belediye başkanları ile bir araya gelen Bahçeli, "Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdım." diyen Trump'a sert sözlerle yüklenerek, "ABD Başkanı Donald Trump skandal bir karar imza atmıştır.Tump bu hakkı nereden almıştır, dünyanın dengeleriyle oynamaya nasıl kalkışabilmiştir. Orta Doğu'daki istikrarsızlık daha da şiddetlenecektir.Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanımlanmasından sonra bölgede barıştan bahsedilemeyecektir. Evanjelist tezgâh Trump'ın iradesine zincir vurmuştur." dedi.
Devlet Bahçeli konuşmasında, belediye başkanlarına önemli uyarılarda bulunarak, "Sizlere talimatım odur ki; Her insanımızın ayağına gidiniz, anlamak aynı zamanda anlaşılmak ve tanınmaktır. Milletimizin destek ve duası yegâne ümidimizdir. Bunu aldıktan sonra karşımıza çıkma cesareti bulamayacaktır." diye konuştu.
DAVAMIZIN ONURUNU,GİDENLER İSE PİŞMANLIĞI HİSSEDECEKTİR
Bahçeli, belediye başkanlarına hitaben yaptığı konuşmasında özetle şunları kaydetti:
“Hain kampanyalara aldananların varlığını biliyoruz.Tertemiz duyguları istismar edenlere diyeceğimiz bir şey yoktur. Biz kim olursa olsun temel ilkelerimizle çelişmeyen her kardeşimizi kazanmaktan, birlikte başarmaktan başka kaygımız olmadı. İhmal ve inkâra bel bağlamak bizim harcımız değildir. Gönüllere girmeye geldik, her zaman da bu amaca bağlandık. Kendini davamızdan büyük görenlere tahammülümüz hiç olmadı, olmayacaktır. Vefa bunlar için sadece bir semtin adıdır. Diğer yandan gidene neden gidiyorsun, gelene deneden geliyorsun demeyiz. Bugüne kadar partimizden seçilip sonradan emanetlerini çiğnemiş belediye başkanları olmuştur, bunlarla yolumuz ayrılmıştır. Yürekleri yememiş olabilir, kalanlar siz değerli arkadaşlarım davamızın onurunu, gidenler ise pişmanlığı hissedecektir. CHP, HDP, PKK, TKP gibi ihanet taşeronları ne yaparsa yapsınlar bir millî coşkuyu uyanışı durduramayacaktır. Sizlere talimatım odur ki; her insanımızın ayağına gidiniz,anlamak aynı zamanda anlaşılmak ve tanınmaktır. Milletimizin destek ve duası yegâne ümidimizdir. Bunu aldıktan sonra karşımıza çıkma cesareti bulamayacaktır.”
TAM KIRK SEKİZ YILDIR MİLLETİMİZİN GELECEĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
MHP Lideri Bahçeli, belediye başkanlarına hitap ettikten sonra basın toplantısında ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli, “MHP'li belediyeler yurdun her yerinde hakkını vermiştir. Ancak bununla kalmamalı öne çıkmalıyız. Eğer yerelde aşı tutmuşsa,partimize geçer not verilmişse emin olun iktidarımızı kimse tutamaz. İlk siyaset sahası yerel yönetimlerdir. Önümüzde ilk hedef Mart 2019 Yerel Seçimleridir."dedi.
Antalya'dan dönüş yolunda da gazetecilerin sorularını cevaplayan Bahçeli, yerel seçimlerde yapılacak ittifakın Cumhurbaşkanlığıseçiminde de devam edebileceğini belirtti.
MHP Lideri Bahçeli, basın toplantısında "Tam kırk sekiz yıldır milletimizin geleceği için çalışıyoruz." ifadesine yer vererek, şunları kaydetti:
"Olduğuyla yetinen bir toplum bir adım ileri gidemez.Tarihimize inanıyor ve güveniyoruz. Milliyetçi Hareket Partisine bağlı belediyeler azim ve inançla çalışıyor. İnsanımıza mazeretsiz hizmet boynumuzun borcudur. Belediyeler hayatın içindedir öyle de olmak zorundadır. Belediyeler hayatın bizatihi içindedir. Bu itibarla toplumun en ücra hücrelerine sirayet etmesi gereken belediyelerdir. İnsanların sorunlarına çözüm arayan kim olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır. Bununla birlikte sorunlara sırtını dönmüş belediyelerde hayır yoktur. MHP üretken belediyecilik anlayışıyla Türk siyasetinde müstesna bir yeri vardır. MHP'li belediyeler yurdun her yerinde hakkını vermiştir. Ancak bununla kalmamalı öne çıkmalıyız. Eğer yerelde aşı tutmuşsa, partimize geçer not verilmişse emin olun iktidarımızı kimse tutamaz.İlk siyaset sahası yerel yönetimlerdir. Önümüzde ilk hedef Mart 2019 Yerel Seçimleridir.Bu seçimler aynı zamanda Kasım 2019 Genel Seçimleri için de istikamet hakkında bir fikir verecektir. Şimdiden çalışmaları derinleştirmek, milletimizin kapısını çalmak gereklidir. Sanki yarın seçim varmış gibi hazır ve dakik olmak ertelenemez bir ihtiyaçtır. 1 Kasım Milletvekili Seçiminden sonra partimiz boyunduruk altına alınmak istendi. Kendisini davadan büyük görenlere üstte gösterenlere elbette tahammülümüz hiç olmadı, olmayacak. Sebep ne olursa olsun,kalanlar davamızın onurunu, gidenler ise ömür boyu yaşanacak pişmanlığın yarasını hissedecek. Biz unvana şöhrete değil, adam mı, değil mi ona bakarız.Davamız asla karanlıkta kalmayacak, aldatanları, satanları, korkakları da ezip geçecektir. 2019'da partimizin kuruluşunun 50. yılında 3 hilal, hak ettiği zirveye çıkacaktır. CHP, HDP, PKK, EMEP, FETÖ ve diğer ihanet taşeronları ne yaparsa yapsınlar millî uyanışı durduramayacak. MHP azar azar değil, dalgadalga geliyor. Anketler şunu söylemiş, medya bunu yazmış, bunların alayını boşverin. Terör örgütleri kimi zaman birlikte, kimi zaman nöbetle saldırıya geçmektedir. İstiklalimize gölge düşürenlere karşı safımız bellidir."
Basın toplantısında dünya gündemine ilişkin de görüşlerini dedile getiren Bahçeli, "İran'a yönelik ambargonun delinip delinmeyeceğini,hiçbir ülkeye sormaya icazet almaya gerek yoktur. Kiminle ticaret yapacağımızı kendimiz belirleriz. İranlı bir şarlatan üzerinden Türkiye'ye ayar vermeye çalışan, ABD utanmazlığını esefle takip ediyoruz. Ortada bir rüşvet çarkı varsa, ortada bir suç varsa yargılanmasının yapılacağı yer ABD değil, Türkiye'dir.ABD hainlere kollarını açarken Türkiye'ye mi danıştı? Rüşvet trafiği Türkiye'de gerçekleşmiştir, o hâlde ABD'de kurulan mahkeme neyin nesidir? ABD terörörgütlerinin kışkırtmış kanımızın dökülmesini seyretmiştir. Hangi taşı kaldırsak altından ABD çıkmıştır. Önceden planlı itirafların bizim nazarımızda hükmü, bağlayıcılığı yoktur." dedi.
İSLAM İŞ BİRLİĞİ TEŞKİLATI TOPLANTISI TARİHÎ ÖNEMDEDİR
Bahçeli, Kudüs'le ilgili olarak da şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kudüs tam 100 yıl önce İngilizler tarafından işgaledilmiştir. O gün bugündür Kudüs ağlıyor. Kubbetü’s-Sahra bu nedenle mahzundur.Kudüs Türklerin derin izlerini taşımaktadır. Kudüs düştü demekle düşmez.ABD'nin maceracı yönetimi Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaktadır. Bölge barut fıçısı. ABD Başkanı barış diyor. Yalan, dolan, riya ABD yönetimine egemen olmuştur. Siyonistlerin çalışması meyvesini vermiştir. Evenjelist ve Kabbala tezgâhı Trump'ın iradesine zincir vurmuştur.Trump sorumsuz ve skandal bir kararimza atmıştır, bu hakkı nereden almaktadır? Orta Doğu'daki istikrarsızlık dahada şiddetlenecektir. İstikrarsızlık kapıdadır, İslam âlemi infial hâlindedir.Tehlike anormal boyuttadır. ABD 1947 ve 1980 yıllarındaki kararları hiçe saymıştır. Sürekli engeller çıkarmaktadır. Elbette Kudüs'ün başkent olarak tanınması manen imkânsızdır. Türkiye'nin öncülüğünde Erdoğan başkanlığında 13 Aralık’ta yapılacak İslam İş Birliği Teşkilatının toplantısı tarihî önemdedir.1.5 milyarı aşkın Müslüman var dünyada. Trump'a ve İsrail'e karşı intifada bulunmalarında çok büyük bir fayda var."
MHP Lideri Devlet Bahçeli, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bahçeli, CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin görevden uzaklaştırılmasına ilişkin soruyu cevaplarken, "MHP'de söz konusu olmayan konulardır, bizim bu konuda bir değerlendirmemiz olmaz. MHP'de soruşturmayı gerektirecek bir hata olmaz. Hata varsa düzeltilir.Hata kusura dönüşürse başkaları gibi başka şeyler olur. Bizim belediye başkanlarımızın alnı açıktır, başardığımızda öpülmek üzere. Ensemiz açıktır kabahatte tokat yemek üzere." diye konuştu.
İTTİFAK CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE DE DEVAM EDEBİLİR
Türk siyaseti 2019 yılındaki seçimlere hazırlanırken, seçimler öncesi oluşan tablo seçim ittifaklarının da önünü açtı. Konuyu ilk gündeme getiren ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Bu konuda titiz çalışmalar yapan MHP Lideri, ittifakın adını da "cumhur İttifakı" olarak belirledi.
Bahçeli, yerel seçimlerde yapılacak ittifakın Cumhurbaşkanlığı seçiminde de devam edebileceğini işaret etti.
Antalya'da belediye başkanlarıyla bir araya gelen Devlet Bahçeli, hem basın toplantısı düzenledi hem de dönüş yolunda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bahçeli, "Yasal zeminde bir ittifak yapılacaksa,birinci şart ittifakı yapan partilerin siyasal kimliklerini korumasıdır. Elde edilmiş oy oranından ve milletvekili sayısından paylarını almalarıdır."dedi.
SEÇİM BARAJNIN AĞIR OLDUĞU GÖRÜŞÜNDEYİM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yöneltilen sorular vecevapları şöyle:
Bir gazetecinin, “ Seçim barajı ve seçim ittifakına yönelik sözleriniz çok tartışıldı…” şeklindeki sözleri üzerine Bahçeli, şöyle konuştu:
“Geçmişten bu yana barajın ne olması gerektiği konusu gündemi hep işgal etmiştir. “% 10 seçim barajının çok ağır bir baraj olduğu görüşündeyim.Batı demokrasilerinde barajın ‘% 3 veya 5 olduğu ifade edilmiştir. Ancak Türkiye'de, özellikle 12 Eylül sonrasında, % 10 seçim çerçevesinde, % 20 ile 25 arasında bir baraj ile seçimler yapılmıştır. 1983'teki seçim yani.Parlamentonun dışındaki partilerin seçime girme yeterliliğine sahip olmalarıyla birlikte, birçok parti bu sistem ile birlikte dışarıda kalmıştır.O partiler dışarıda kaldığı gibi, partilere verilen oyların da toplam oylar arasında sayılmama gibi bir durumla karşı karşıya kalınmıştır. O nedenle uzun yıllardan bu yana barajın yüzde kaç olması gerektiği tartışması sürmektedir. Bu tartışma,bazılarına göre, 'barajın Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası çerçevesinde tekrar ele alınması ve mümkün olduğu kadar aşağı çekilmesi' şeklinde kullanılmıştır. MHP ise barajın %10'un altına düşmesi konusunda her hangi bir yorum yapmamıştır.Türkiye'nin millî beraberliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde barajın %10'da kalmasının yararlı olacağı düşüncesiyle hareketetmiştir. Ancak daha sonra görüldü ki bölücü unsurları temsil eden partiler,değişik yöntemler uygulayarak TBMM'de grup kurabilecek sayıya eriştiler. O zaman da barajın anlamı onlar için kalmadı. Barajı delmiş oldular. Biz de mademki 16 Nisan sonrasında,
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine bir dönüşüm oldu; bu dönüşüm içerisinde uyum yasalarının da çıkması gerekiyor. Bu uyum yasalarından Meclis İçtüzüğü, Seçim Yasası, Siyasi Partiler Yasası ile bazı Anayasa maddelerinin değişiklik söz konusu olacak ise, acaba baraj sorunu da yeniden ele alınabilinir mi?”