MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ:
“%10 BARAJI TÜRKİYE'DE ÇOK AĞIR BİR BARAJ”
Ahmet Deniz AĞCA
YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, %10 seçim barajının çok ağır bir baraj olduğunu ancak MHP’nin baraj sorunu olmadığını kaydederek, “Türk siyasi hayatında baraj sorunu bulunmayan partilerden birisi MHP’dir.” dedi.
Bahçeli, TBMM'deki makam odasında parlamento muhabirleriyle bir araya gelerek %10’luk seçim barajı, erken seçim tartışmaları, ekonomi,eğitim, uyum yasaları, futbol ve daha farklı konularda gazetecilerin sorularını cevapladı.
MHP Lideri Bahçeli, %10’luk seçim barajı ile ilgili bir soruya karşılık şunları söyledi:
"%10 barajı Türkiye'de çok ağır bir baraj. Hele hele ilk 12 Eylül sonrasında yeniden siyasi yapılanma sürecine geçildiğinde %20-25 arasında bir baraj, onun üstünde de %10 üzerinde baraj konmuştu. O baraj 12 Eylül döneminde darbe teşebbüsünde bulunan zihniyetin himayelerinde faaliyetlerine başlayanlar için böyle bir baraj. MHP Millî Selamet Partisi üzerinde bu konular hep tartışıldı. Siyasi hayatında silinmesi arzusu olmuştu Öyle bir dönem içinde siyasi hayatın barajın nereye kadar çekilmesi konusunda bölücü unsurların temsiline fırsat vermeyecek %10'unun devamından yana olduk.Bize karşı da %7-8 oranları söylemelerine rağmen acaba biz %10 üzerinde oranla gelebilir miyiz dedik. Allah nasip etti ve gelindi, barajın altında kaldığımız dönemlerde oldu. TBMM'de temsil imkânının baraj imkânının aşamayacağını anlayanlar parti disiplini içinde yapılanma sağlayarak bağımsız adaylarla TBMM'ye girip orada mücadelelerine devam ettiler. Demek ki %10 barajı ittifaklarla veya başka kararlılıklarla aşılabilir duruma geldi. Türkiye'de iki şeye dikkat etmek gerekiyor. Zorlamalar ve dayatmalarla birilerini öldürerek kendini yaşatma yerine hep beraber nasıl yaşarız. Demokrasi içinde bunu nasıl başarırız. Türkiye'yi nasıl bir istikrar normalleşme sürecine getirebiliriz konusunda bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım. %5, 7 mi olur, yoksa 10 kalır, böyle mi devam etmesi gerekir. Bunu yaparken bir başka parti yok sayıp ezerek kendine bir yol çizmeye çalıştığında onun da bir anlamı olmadığı görüldü. Bunlardan ders çıkarmak lazım. %10 barajı ittifaklarla veya başka kararlılıklarla aşılabilir duruma geldi.”
MHP'nin seçim öncesi yapılan anket çalışmalarına güvenmediğini, bu nedenle hiçbir zaman yaptırmadıklarını bildiren Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Yapılanlar kamuoyu oluşturmaya yönelik araştırmalardır. Bunu bildiğimiz için hiçbir araştırmaya güvenmiyoruz. Ama bugüne kadar yapılmış olan araştırmalarda MHP'nin %0 barajını geçtiği ya da ulaştığı yazılıp çizilmedi. Seçim sonuçlarından sonra elde edildi sonuçlar. %2-8 arasında getirip götürdüler. Ama sonuçlar öyle olmadı. MHP Türk siyasi tarihinde baraj sorunu olmayan partilerden bir tanesi. Ama illa bir barajın altında kalma baskısı var toplumda böyle olursa iyi olur diye düşünenler var. Bu da sakat bir düşünce."
CHP SEÇİMLERE KARŞIBU KADAR İHTİRASLI GÖZÜKMÜYORDU AMA
Bahçeli, 2019 Seçimlerine MHP'nin nasıl hazırlandığının sorulması üzerine şunları ifade etti:
“CHP'nin erken seçim talebi parti görüşleri olarak saygı duyulur ama MHP bir erken seçimden yana değildir. Hem Türkiye’nin içinde yaşanan terör ve uluslararası ilişkiler bağlamında hem de gelecekte bir takım konuları erken tartışmaya açıp zafiyet olarak itibarsızlaştırmaya gerek yok.Seçimlere karşı bu kadar ihtiraslı gözükmüyordu ama CHP, şu anda bir yerden herhâlde güç alıyor ki cesaretlendi birden. Bu güç adalet yürütüşüne dayanıyorsa mesele yok. Ama başka yerlerden alıyorsa onu düşünmek lazım (Seçim günü 15 Temmuz). Onu herkes başka amaç için söylüyor herhâlde. Ne maksatla böyle bir şeyi gün olarak ortaya konuyor. Ne yapalım saygı duyacağız herkesin kendi görüşü. Önce burada bir karara varmamız lazım. Diyalog meselesidir.Kamuoyuna düşüncelerini ortaya koymadan önce iktidarla diyalog içinde girip görüşlerini temel kabullendirecek yaklaşımlar ortaya koymasında yarar var. Öbür türlü muhalefet sonuç veriyor gerginlik yaratıyor. Kamplaşmayı kamçılıyor ve ülke için fayda getirmiyor. "
ABD’NİN KENDİSİNİ GÖZDEN GEÇİRMESİNDE YARAR VAR
Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD ziyareti ve vize konusuna ilişkin şunları söyledi:
"ABD ile müttefik bir ülke olarak Türkiye ile ilişkilerini sürdürdüğü iddiası taşıyor. Şahsi kanaatim ABD süper güç olma dost ve müttefik olma niteliklerini ortadan kaldıran bir güvensiz ülke hâline gelmiştir. O bakımdan ABD'nin önce Türkiye'nin taleplerine iyi niyetli yaklaşımı olsa Türk milleti gereğini yapar. Ama hâlâ onu yapmıyor. Kendisini gözden geçirmesinde yarar var ABD'nin."
Bahçeli, Yıldırım'ın “çocuklarının gizli off-shore hesapları olduğu” yönündeki haberlere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu konuda doğru bir bilgiye sahip değiliz. Kaynağına inme şansına da sahip değiliz. Basında yazılanlarla tartışmalarla da bazı şeyler mümkün olsa da doğru olmaz kanaatindeyiz. Görelim bakalım nereye kadar gidecek. Bir şeyler söylemeleri lazım böyle bir iddia yer almışsa basında.Topluma bu konuda doğru bilgi akışı sağlamalılar."
Hükûmetten uyum yasalarıyla ilgili bir hazırlığın gelmesinde yarar olduğunu ifade ede Bahçeli şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçiş süreciyle birlikte yeni bir uyum sürecinin de yaşanması düşünülmüştü. Bu da 16 Nisan'dan bugüne kadar süresi doldu zannediyorum. Bugünlerde TBMM'ye eğer bütçe görüşmeleri bir gerekçe olarak sunulmadığı takdirde hükûmetin uyum yasalarıyla ilgili bir hazırlığının gelmesinde yarar var. Bu hazırlığın öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisinin yapması hükûmetin de genel kurula sunmadan evvel TBMM'de temsil edilen partilerin yönetimiyle bir diyalog içinde girmesinde,düşüncelerini açıkça ifade edilebilen görüşmeye dayalı hazırlık yapmalarında yarar var. Şu an için bize ulaşmış olan böyle bir metin gözükmüyor. “
SINAV SİSTEMİNDE KÖKLÜ ÇÖZÜME DOĞRU GİDİLMELİ
Bahçeli, sınav sistemlerinin değişmesine ilişkin bir soruyuşöyle cevapladı:
"Bu ülkede siyasi iktidarın 15 yıla yaklaşan hizmet sürelerinde Millî Eğitim Bakanı sayısında değişiklik çok olmuştur. Her bakanın görev süresinde millî eğitim sisteminde değişikliklere gidilmiştir. Temel eğitimden ortaöğretime geçişte 4-5 model uygulamaya geçilmiştir. Şimdi sayın bakanın yapmış olduğu açıklama doğrultusunda değerlendirmede bulunmak konuyu tamamen incelemeye bağlıdır. Biz de böyle bir sistem için arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bugün veya yarın sistemle ilgili MHP'nin görüşünü ortaya koyabilecek değerlendirmeleri bize bildirmiş olacak. Şimdiki hâlde tartışma çok hızlı gelişiyor. Konu Türkiye'nin gündeminde. Değişik eleştirilerin de haklılık payı var. Bir de iktidara karşı tavır içinde olanların da bu tavırları için bir fırsat kolladıkları görülüyor. Aile öğrenci okul arasında bir paylaşımı dikkate alarak sorunun köklü çözümüne doğru gidilmeli, kalıcı yol bulunmalıdır."
GALATASARAY YABANCIYLA SAHAYA ÇIKMAKTAN VAZGEÇSİN
Geçtiğimiz günlerde Galatasaraya ilişkin açıklamalarının sosyal medyada çokça eleştiri aldığını hatırlatan Bahçeli şöyle konuştu:
"Ama bizim söylediğimiz Galatasarayın düşünmesi gereken konu. Bir maça çıkıyorsunuz 11 yabancı futbolcu ile oynuyorsunuz. Bu Galatasarayın kuruluş gününden bugüne kadarki zaferlerini gölgeleyen bir yaklaşımdır. Galatasarayda hiç mi kimse gelmedi. Arada sırada birkaç yerli futbolculara yer vermelerinde fayda var. 11 kişi takım kuruyorsunuz 11'i de yabancı, antrenör de yabancı olursa hangi ülkenin takımıyız nerede oynuyoruz diye Galatasaraylılar bunu düşünmesi lazım. Onun için ya isim değiştirsinler ya bundan vazgeçsinler."
KOYU BİR BEŞİKTAŞLI OLMAMA RAĞMEN KULÜPTEN AYRILIRIM
Koyu bir Beşiktaşlı olduğunu vurgulayan Bahçeli, kendi takımında 11 yabancıyla sahaya çıkması hâlinde takımını bırakabileceğini savunan Bahçeli şu ifadeleri kullandı: " Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş 1900'lü yıllardan beri olan kulüplerdir. Bunlar üzerinde böyle gölge taşımaması lazım. İki üç tane olabilir mi olur. Bizden de yurt dışına gidenle var övünüyoruz. Oradan da bize gelenler olabilir. Ama 11 tane de olursa onu düşünmek lazım. Beşiktaş da olmuş olsa, Beşiktaş 11 yabancı futbolcuyla sahaya çıksın koyu bir Beşiktaşlı olmama rağmen kulüpten ayrılırım. Beşiktaşlıyız niye öyle siyah beyaz. Kırmızı beyaz bir anlamı var. Öyle bir takımda bakıyorsunuz bunların hangisinin ayağında top var, ismi nedir şaşıyorsun. Dilinde dönmüyor bakıyorsun kimisi İspanyol kimisi Brezilya. Bizim gençlerimize yol vermek lazım. Altyapıyı geliştirmek de yarar var. Altyapı da Beşiktaş üstattır. Şenol Birol gibi, Yusuf Sanlı gibi. Yine de çıkar. Birkaç var futbolcu gözümüze taktığımız kişiler. 11' ini say desen yedi sekizine dilim dönmez. Beşiktaş ta alayını beğeniyorum. "
TERÖRLE MÜCADELE VE ULUSLARASI İLİŞKİLER
Bahçeli, terörün kökünü kazımak için geçmişten beri "Ya teslim alacaksınız ya da vuruşa vuruşa sonuç alacaksınız." şeklindeki söylemlerini dile getirdiklerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya'ya gideceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, şöyle dedi:
"Uluslararası ilişkileri güçlendirebilecek telefon diplomasisi başta olmak üzere yerinde ziyaretleri fayda görüyorum. Çünkü karşılıklı anlatmak suretiyle Orta Doğu’daki milyonları aşan eziyeti ve zulmü durdurmak lazım. İnsanların hayatını son verebilecek davranışları sonuca kavuşturmak lazım. Bu bakımdan her iki konuda bugün ki hükûmete tam destekveriyorum.Uluslararası ilişkiler ve terörle mücadelede. Bu desteği kim nasıl algılıyorsa ona da saygı duyuyoruz. Tüm Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Bugün böyle bir particiliğin anlamı yok. Her şeyi kendine yonttuğunuz, her konuda bir parti çıkarı sağlayabilecek bir yaklaşımı kabullenmek doğru değil. Rusya’da da var bunlar çok yerde varlar. Nerede varlarsa oranın devletiyle iş birliğine girip son vermek lazım hem FETÖ’ye hem de PKK’ya."