EDİTÖRDEN

18 Ekim 2021 11:18 Ahmet Deniz AĞCA
Okunma
309

Değerli Yeni Düşünce Okurları,
Parlamenter sistemin tıkanıklıklarını ve siyasetteki iktidarsızlığın önüne geçmek amacıyla MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın millî mutabakat zemininde oluşturduğu Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi modeli, 16 Nisan 2017 Referandumu ile kabul edilmiş, 9 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla da uygulanmaya başlanmıştır. “Türk tipi başkanlık sistemi” olarak da nitelendirilen “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi” uygulandıkça kamuoyunda olumlu etkisi de görülmeye başlamıştır.
Bu süreçte, devletimiz yoğun bir şekilde maruz kaldığı bölgesel ve küresel dayatmalara, ekonomik ve siyasi baskılara sistemin sağladığı imkânlar çerçevesinde alınan etkili tedbirler sayesinde güçlü bir şekilde karşılık verebilmiştir.
Ülkemizin, 21. yüzyılda bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olan uluslararası ilişkilerde daha güçlü bir ülke konumuna gelmesi için oluşturulan yeni sistemin kökleşmesi ve tüm kurum ve kurallarıyla sağlıklı bir şekilde kalıcı hâle getirilmesi ülkemizin geleceği açısından çok önemlidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi sayesinde kendi millî ve tarihî değerleriyle barışık, sorun çözme kabiliyeti olan, kalkınmış, etkin bir devlet düzeni kurmuş ve devletler camiasında saygın konuma gelmiş güçlü bir Türkiye 21. yüzyılda dünya siyasetinde ve ekonomik hayatında söz sahibi olacaktır.
9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren geçen 3 yıl 3 aylık sürede Türkiye dünyanın ve içinde bulunduğu zorlu bölgenin şartlarında olağanüstü bir yükseliş azmi göstermiş, küresel düzeyle belirleyici bir aktör hâline gelmiştir. Terörle mücadelede kararlı, savunma sanayisinde lider olma yolunda azimli, Kıbrıs, Azerbaycan ve diğer Türk devletlerinin egemenliklerini korumaları hususunda destekçi olmuştur. Bunun yanında yerli ve millî enerji kaynakları konusunda çalışmalarını hızlandırmış, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Avrupa Bağlantısı ve Türk Akım Projesi ile enerji alanında iki önemli adım atılmıştır. Sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle doğal gaz rezervleri bulunmuş, dışa bağlılığımız günden güne azalmıştır. 86 yıl sonra zincirler kırılmış, Ayasofya Müslüman gönüllerle buluşturulmuştur.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemini karalamaya tevessül edenler rövanşist bir anlayışla hareket etmekte ve körü körüne karşı çıkmaktadır. Türkiye'nin geriye gitmesini, eski sisteme dönülmesini isteyenler iyi niyetli değildir.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, Cumhuriyet tarihimizdeki en önemli yönetim reformu, şartlara ve gelişmelere cevap veren en dinamik, demokratik tercihtir.
 “2023 Lider Ülke Türkiye” vizyonunu ortaya koyacak olan Cumhur İttifakı, milletimizden aldığı destek sayesinde azim ve kararlılıkla Türkiye'yi küresel bir güç hâline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonunun altyapısını da adım adım oluşturmaya devam edecektir.
Esen kalınız efendim.