EDİTÖRDEN

21 Eylül 2021 12:09 Ahmet Deniz AĞCA
Okunma
323

Yatağında ölmeyi aklından sök çıkar.
Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar…
Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?
Ruhlarımız buluşur elbet “Tanrıdağı”nda!...
                    Hüseyin Nihal ATSIZ
Değerli Yeni Düşünce Okurları,
12 Eylül savunmasına başlarken cennetmekân Başbuğ Alparslan Türkeş’in yapmış olduğu konuşma, Ülkücü şehitlerle ilgili olarak söylediği şu sözler onun şehitlerimizle kurduğu rabıtayı dile getirir gibidir;
“Taşıdığım bayrak, temsil ettiğim mukaddes Türk milliyetçiliği davası uğrunda, komünist ve bölücü hainlerin kurşunları ile toprağa düşerek şehit ordusuna katılmış olan Ruhi Kılıçkıran’dan Gün Sazak’a şehit evlat ve kardeşlerimin ruhaniyetlerinin de şu an bizimle beraber olduklarını biliyorum. Onlar da beni dinliyorlar. Onların tekzip etmeyecekleri şekilde konuşmaya, yalnız hak bildiğimi söylemeye mecburum.”  
İşte bu rabıta; tüm Ülkücülerin kendisinden örnek aldığı, uğruna canlarını feda ettiği vatan, millet ve bayrak aşkı ile bezenmiş, ecdadın samimiyet mayasıyla sarılmış yüksek inanç ülküsü ve bağlılığından başka bir şey değildir.
12 Eylül 1980 Darbesi’nden önce ABD Başkan Danışmanı Paul Henze’in, dönemin ABD Başkanı’na “Bizim çocuklar başardılar.” demesi esasen darbenin kimin tarafından yapıldığının (desteklendiğinin) kanıtı niteliğindedir. Sonuçlarına bakıldığında devletimizin kurucu yapı taşı olan Türk milliyetçiliği fikriyatına ve bu fikriyatın o dönemki savunucuları olan Ülkücülere yapılan bir darbe olduğunu da göstermektedir. Ülkücüler, hapsedildikleri cezaevlerinde çeşitli işkencelere maruz kalmış, insanlık dışı muamelelerle karşılaşmış ve 9 fidanımız bu darbe sonucunda idam edilerek Hakk’a teslim olmuşlardır.
Aynı senaryolar çerçevesinde, en son 15 Temmuz hain darbe girişimi yaşanmış ve Milliyetçi-Ülkücü Hareketin Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin net bir tavırla hükûmetin yanında yer alacağını açıklamasıyla beraber darbenin seyri değişmiş, milletimizin almış olduğu inisiyatif ve inanç sayesinde darbeciler yerle yeksan olmuşlardır.
Lider Devlet Bahçeli’nin önerisi ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile yeni bir sistem ihtiyacı konusunda mutabık kalınmış ve milletimizin tabanda oluşturmuş olduğu Cumhur İttifakı ile sistem tıkanıklığını gideren, darbeleri önleyen, daima ileri bakan güçlü, irade sahibi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi oluşturulmuştur.
Cumhuriyet tarihimizde, üstün gayret ve mücadeleler neticesinde, fikrî sahada fevkalade başarılar tahakkuk etmiş; istikbalde daima şerefle yâd edileceğine inandığımız bir misyon olan “Ülkücü Hareket”in Türk-İslam davası uğrunda verdiği mücadele Türk tarihine altın harflerle kazınmıştır.
Bu vesile ile vatan uğrunda canını veren tüm Ülkücü şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyor, onlara ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize minnet ediyorum… “Devlet-i ebet-müddet.” diyorum…
Esen kalınız efendim…