Değerli Yeni Düşünce Okurları,
Terör, yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız bu günlerde sadece Türkiye’de değil, neredeyse tüm dünyada insanların günlük hayatlarını etkileyen önemli bir etmen olmuştur. 15 Ağustos 1984’te alçakça yaptığı Eruh ve Şemdinli saldırılarının ardından Türkiye’de özellikle 2016 yılında yaşanan “Kızılay’daki bombalı araç saldırısı, İstiklal Caddesi’nde turistlere yönelik bombalı saldırı, Ankara’da askerî servis aracına yönelik saldırılar” diye devam eden ve uzunca bir listesi olan bu terör saldırılarıyla, ülkemizde korku havası oluşturulması amaçlanmış ve gündemi uzun bir süre meşgul etmiştir. Bu saldırıların birçoğunu sahiplenen ve sözde tam bağımsız bir Kürt devleti kurmak amacıyla yola çıkan bölücü PKK terör örgütü süreç boyunca strateji, talep ve yöntemler açısından büyük değişimlere gitmemiş, arkasına aldığı ülke içindeki ve dışındaki desteği de kullanarak terör eylemlerine devam etmiştir. Süreç boyunca yaş, cinsiyet, din, ırk gözetmemiş kundaktaki bebeğe kadar herkesi katletmiştir. “Kürt hareketi” olarak ortaya çıkan terör örgütü, en çok da sivil olarak Kürt vatandaşlarımızı şehit etmiştir.
Devletimiz, 15 Temmuz 2016 hain FETÖ darbe girişiminden sonra terör örgütleri ile yaptığı mücadelenin şiddetini arttırmış, hepsini inlerinde imha etmiştir. PKK, FETÖ, PYD, YPG, DHKP-C, IŞİD ve bunların varyasyonlarının beslendikleri yer bellidir ve aynıdır. Bölgemizde yüz yıldır oynanan oyun artık son bulmuştur. Devletimiz Cumhur İttifakı ile gücüne güç katmış, her konuda şahlanış dönemine geçmiştir. Ülkemizin içindeki PKK’lı terörist sayısı 320’nin altına inmiş, örgüt günden güne etkinliğini azalmış, bitme noktasına gelmiştir. Türk Tulpar’ına binmiş, hükmedip adalet dağıtmaya gelmiştir.
PKK terör örgütü 1984 ve 2020 arasında polis, asker, korucu gibi güvenlik görevlisi 8 bin 128, sivil olarak 5 bin 700 sivil şehit etmiştir. Gücünü iyice kaybeden örgüt yaklaşık 6 yıldır Irak’ın kuzeyinin değişik bölgelerinde gezdirilip en son Gara bölgesinde bir mağarada tutulan 13 vatandaşımızı şehit etmiştir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Mağara katliamının PKK terör örgütü ve destekçilerinin hesaba çekilmesi için bir yol ağzı bir karar ve kader anı olduğuna inanıyorum. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, hiç kimse şablon ve bildik ezberlerin arkasına saklanamayacaktır. Masumların kafalarına kurşun sıkan hainleri kim aklamaya ve arkalamaya yelteniyorsa bilinsin ki cinayetlere taammüden iştirak etmiş demektir ve teröristtir.” sözleri bundan sonraki olacaklara da ışık tutmaktadır.
Bu vesile ile Gara bölgesinde bir mağarada şehit olan vatandaşlarımıza ve bunun yanında tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, milletimize baş sağlığı diliyorum. Devletimiz baştadır, bizim başımız da devletimizindir. Vatan sağ olsun diyorum...
Esen kalınız efendim…