Değerli Yeni Düşünce okurları,
30 Ekim saat 14.21’de İzmir Seferihisar’a 23 kilometre mesafede 6.6 şiddetinde meydana gelen depremden dolayı hayatını kayıbeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralı kurtulanlara acil şifalar diliyorum. Rabbim milletimizi her türlü musibetten korusun diyorum.
Efendim,
Cumhuriyet geniş anlamda egemenliğin, toplumun bütününe, millete ait olmasıdır. Dar anlamda ise sadece devlet başkanının belirli bir süre doğrudan doğruya veya dolaylı bir şekilde halk tarafından seçilmesi anlamına gelmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ ün öğrencilik yıllarından beri Cumhuriyet âşığı olduğu aşikârdır. Daha Osmanlı Devleti sona ermeden önce arkadaşlarına Devletimizin kurtulabilmesi için yeni bir Türk devletinin kurulma zaruriyetinden bahsetmiştir. Atatürk, bu şartlar altında bağımsız ve Cumhuriyetle yönetilen bir Türk devleti kurma idealindedir. Mondros mütarekesinin imzalandığı tarihlerde İstanbul’da kaldığı altı aydan sonra Anadolu’ya geçişinin ardından milletin iradesine yönelmesi ve milli mücadeleyi halk hareketi olarak tanzim etmesi, kurtuluşun ancak halkın desteği ile kazanılabileceğine duyduğu kesin inançtan kaynaklanır ve kurtuluş büyük bir mücadele ile milletimizin eli ile olur.
Devlet şekli Cumhuriyet olarak belirlenen yeni Türk devleti, Misak-ı milli ile çizilen, millî sınırların üzerinde millî devlet anlayışını, millet ve devlet birliğini, bütünlüğünü ifade etmiştir. Milletimiz Cumhuriyeti ve getirdiği inkılapları çok çabuk benimsemiş, çağdaşlaşarak kalkınma konusunda büyük mesafeler kat etmiştir. Cumhuriyetin kurulması ile birinci evre, çok partili hayata geçiş ile ikinci evre ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de üçüncü evreye geçilmiştir. Son zamanlarda yaptığı atılımlar ve aldığı kararlarla bölgesinde hegemon güç olan devletimiz, gerek Doğu Akdeniz’de ve Karadeniz’deki doğal kaynak arama faaliyetleri gerekse savunma sanayisindeki güçlü atakları ve terör ile kararlı mücadelesi ile tüm Dünya’ya çeşitli mesajlar vermektedir. Bu mesajı alan çeşitli ülkeler farklı tepkiler vermektedir.
Amerika bize karşı teröre verdiği desteklerin yanı sıra ekonomik ve askeri yaptırımlarla bizi yıpratmaya çalışmış, Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri Doğu Akdeniz’deki doğal kaynak arama faaliyetlerimizden rahatsız olmuştur. En son Fransa İçişleri Bakanlığı açıklamasında Ülkü Ocaklarının ülke sınırları içerisinde faaliyetlerinin durdurulması kararını aldıklarını duyurmuştur. Milletimizin 57. Alayı olarak nitelendirilen Ülkü Ocakları yalnızca bir tabeladan ibaret değildir. Ülkü ocakları mensupları, Ocağını hanesinin(evinin) içine kadar taşır ve orada faaliyetlerini sürdürmesini iyi bilir.
Devlet aklı Cumhur İttifakı ile işlemekte, atılan adımlar ve alınan yol haklı ve güçlü olduğumuzu ispatlamakta, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına denk gelen 2023 hedeflerimize her gün daha da fazla yaklaşmaktayız. Bu vesile ile geçtiğimiz Ekim ayı 97. Yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet Bayramınızı kutluyor, şehitlerimize rahmet, gazilerimize minnet sunuyorum.
Esen kalınız efendim…