BAŞBUĞ TÜRKEŞ’İ GÖRMEDEN SEVEN BİR NESİL

14 Nisan 2014 15:50
Okunma
2550
BAŞBUĞ TÜRKEŞİ GÖRMEDEN SEVEN BİR NESİL

Benim de içinde bulunduğum, 1980’lerin ortalarında doğan kuşağın birçoğu merhum Türkeş Bey’i birebir tanıma fırsatı yakalayamamış, onu ocaklarda verilen seminerlerden, kitaplardan öğrenmişlerdir. 1997’de Türkeş Bey’in vefatından sonra Ülkü Ocaklarına başlayan bu kuşak için o abide bir şahsiyet, bir kutup yıldızıdır.

Alparslan Türkeş, bize göre bir nesle isim veren adamdır. Gençliği bir bayrak olarak gören, Hepiniz birer Türk bayrağısınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.” hedefini koyan kişidir.

Üç bin yıllık Türk medeniyet tasavvurunun felsefesi Orhun Anıtları’nda somutlaşan Türk milliyetçiliği anlayışının modern fikir hareketi hüviyeti kazanması, 20. yüzyılın ikinci yarısında Alparslan Türkeş Bey ile gerçekleşmiş, Başbuğ, Türk milliyetçiliği fikrinin siyasi arenada temsil edilmesinde çok önemli bir kişilik olmuştur.

Onun liderliğinde Ülkücüler; Ötüken’den Ankara’ya, Çin Seddi’nden Adriyatik kıyılarına ideallerini taşımış, daha kudretli bir Türk milleti ve devleti için var güçleriyle uğraşmışlardır.
Milletimizin varoluş ve yükseliş davasının adı olan Türk milliyetçiliği Türkeş Bey ile özdeşleşmiş, âdeta onun ismiyle müsemma olmuştur. Onun hayatı, her dava adamına yol gösterecek, ilham kaynağı olacak zenginlikte ve güzellikte bir ömürdür.

Merhum Başbuğ, devlet ve siyaset hayatında ideal, ahlak, ülkü ve erdem noksanlığını gideren, bu alanlardaki boşluğu sabırla dolduran, millete mal olmuş bir değerdir. Tesadüfleri beklemeyen, bağışların ve lütufların arayışında olmayan bir şuur insanıdır...