GARA HAREKÂTININ DEVAMI GELMELİDİR

23 Haziran 2021 11:32 İsmail CİNGÖZ
Okunma
397
GARA HAREKÂTININ DEVAMI GELMELİDİR

GARA HAREKÂTININ DEVAMI GELMELİDİR
İsmail CİNGÖZ
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Mayıs 2019’dan itibaren yürüttüğü Pençe-Kartal Harekâtları kapsamında, Irak’ın kuzeyinde Türkiye sınırına yaklaşık 40 km mesafede bulunan Gara Dağı bölgesine 10-14 Şubat 2021 tarihlerinde yeni bir harekât düzenlenmiştir. Son zamanlarda özellikle Kandil bölgesinden olmak üzere bir süredir eleman kaydırarak yığınak yaptığı istihbaratının alınması üzerine Millî Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından; "PKK ve diğer terörist unsurları etkisiz hâle getirerek Irak'ın kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak'ın kuzeyinde Gara bölgesinde bulunan ve teröristler tarafından kullanılan hedeflere harekât düzenlendiği” açıklaması yapılmıştır. Esasında Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in, 18 Ocak 2021 tarihinde Bağdat’ta Irak merkezî hükûmeti ve sonrasında da Erbil’de Irak Merkezi Hükûmeti ile yaptıkları görüşmelerin ardından Türkiye’nin PKK terör örgütünün Sincar ve Mahmur kamplarına bir harekât hazırlığı içerisinde olduğu değerlendirmelerinin yapıldığı bir dönemde; gerçekleştirilen Gara Harekâtı başta PKK’lı teröristler olmak üzere birçok kesimi şaşırtmıştır. Irak’ın kuzeyinde halen varlığını koruyan PKK terör örgütünün dağılma sürecine girmemek için varlığını sürdürmeye, yeniden barınma alanları ve mevziler oluşturmaya çalıştığı ve Gara bölgesine eleman kaydırarak geniş çaplı bir saldırı hazırlığı içinde olduğu hususlarının istihbarat birimleri tarafından tespit edildiği ve sahadan da teyitlerinin alınması üzerine Harekât bölgesi olarak öncelendiği anlaşılmaktadır.
TSK’nin yurt içi sınır ötesi harekâtları ile bölgede sıcak çatışmalar yaşandığı ve çok sayıda teröristin etkisiz hâle getirildiği bir süreç yaşanırken beklenmedik bir zamanda gerçekleştirilen Gara Harekâtı ile önce Türk F-16 savaş uçaklarının yoğun bombardımanlarının ardından helikopterlerle “uçar birlik harekâtı” ile bölgeye indirilen TSK’nin seçkin birlikleri tarafından muazzam bir operasyon icra edildiği anlaşılmaktadır. Gara Harekâtı esnasında terör örgütünün sivil bağ evi görüntüsü verdiği telsiz komuta merkezi ile keşif ve istihbarat amaçlı kullandıkları iki yapının da aralarında olduğu çok sayıda hedefin tam isabetle vurularak yerle bir edildiği duyurulmuştur. Çok sayıda kayıp veren terör örgütünün, yaralı teröristlere sivil kıyafetler giydirilerek Irak’ın Duhok’a sevk edilmeye çalıştıkları bilgileri basında yer almıştır. Arazi yapısı olarak Kandil Dağı’na benzer bir coğrafyaya sahip olan Gara Dağı, Irak’ın İran ile sınır hattında yer alan devasa Kandil Dağı’na oranla çok daha küçük olmasına rağmen coğrafi yapısının terör örgütlerine sağladığı barınma ve üslenme avantajları açısından Kandil Dağı kadar öneme sahiptir. Bu nedenle Gara Dağı, son zamanlarda PKK’nın kış üslenmesi amacıyla seçilmiş bir bölgedir. Ayrıca PKK’nın, Gara’da 40'tan fazla mağarayı lojistik-ikmal amaçlı kullanırken, bir taraftan da 70'den fazla yerleşim birimini de kontrolü altına aldığı görülmektedir. Kandil Dağı kadar önemli gördüğü ve Sincar'a 120 km uzaklıkta bulunana Gara Dağı, Gara-Sincar koridoru ile Zaho'nun güneyindeki Dohuk-Dayrabun arasında uzanan sıra dağlar şeklindeki sarp yapılarının verdiği avantajları da kullanmak suretiyle Türkiye ve Suriye sahasına geçiş ve saldırı merkezi olması hâlinde avantajlı olacağını gören PKK’nın akıl hocaları tarafından, bu sahanın yeni bir Kandil olması için örgütü yönlendirdikleri anlaşılmaktadır.
Ancak Gara Harekatı’nın alanı ve amaçları incelendiğinde; Türkiye'den bağımsız bir alanda ve bugüne kadar yapılmış olan en kritik operasyonlardan birisi olarak öne çıktığı görülmektedir. Türkiye’nin Irak ve Suriye içlerine düzenlemiş olduğu geçmişteki harekâtları değerlendirildiğinde Türk askeri, havadan ve karadan Türkiye sınırlarından güneye doğru bir güzergâh doğrultusunda hamleler icra ederek ilerlemiştir. Gara Harekâtı ise TSK’ninn, Gara Dağı’nın güney yamaçlarına uçar birlik harekâtları ile çok sayıda tabur kuvvetindeki birliklerini indirerek, PKK'yı güneyden kuzeye doğru hedef aldığı görülmüştür. Özel Kuvvetlerin indirilmesi sonrası bölgeyi terk etmeye çalışan PKK'lı teröristlerin kaçış yolları ise eş zamanlı olarak F-16 savaş uçaklarıyla havadan yoğun şekilde bombalanmak suretiyle imha edilmişlerdir. Beklenmedik bir şekilde icra edilen Gara Harekâtının ilk günü havadan indirme yapıldığı bir esnada iki yüzbaşı ile bir astsubay başçavuşun şehit, üç askerî personeli de maalesef yaralanmıştır. 4 gün süren operasyonun ilerleyen sürecinde PKK terör örgütünün sığınak olarak kullandığı mağaralarda başlarından vurularak infaz şekliyle 13 kişinin teröristler tarafından şehit edilmiş olduklarının görülmesi şaşkınlık yaratmıştır. Kısa süre sonra resmî makamlar tarafından; teröristler tarafından infaz edilerek şehit edilen 13 kişinin Türk vatandaşı oldukları ve daha önceki yıllarda terör örgütü tarafından kaçırılan MİT, TSK, jandarma ve polisler olduğunun tespit edildiğinin açıklanması üzerine yaşanan şaşkınlık yerini derin üzüntülere bırakmıştır. Harekâtın tamamlanmasının ardından 2’si sağ olmak üzere 53 teröristin etkisiz hâle getirildiği ve harekâtın tamamlandığı duyurulmuştur.
Sonuç Olarak
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugüne kadarki en kritik operasyonlarından birisi olarak öne çıkan Gara Harekâtının yapılış amacı ve stratejisi analiz edildiğinde; yerleri nokta olarak tespit edilen bu 13 kişinin kurtarılması odaklı düzenlendiği fakat kurtulamayacağını anlayan teröristler tarafından infaz edildikleri değerlendirilmektedir. Gara Harekâtı, Emniyet, Jandarma Türkiye Millî Savunma Bakanlığının; Irak merkezi hükûmeti, IKBY, Barzani unsurları ve İran’ın da dâhil olduğu bir koordinasyon ile icra edilmiştir. Bu koordinasyonun, TSK’nin manevra kabiliyetine çok önemli katlılar sağlamış olduğu muhakkaktır.
Türkiye İçişleri Bakanlığının; Emniyet ve Jandarma kuvvetleri ile Güvenlik Korucularının yurt içinde başarılı operasyonlar icra ederken, MSB, Dışişleri ve Genelkurmay Başkanlığının yurt dışı koordinasyonları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin her türlü şartta, sınırlarına çok daha uzak mesafelerde operasyonlar icra edebileceğini göstermiştir. Türk askerinin başarılı Gara Harekâtı ile Türkiye’nin, AB ve ABD’ye PKK terör örgütüne yaptıkları onca lojistik ve siyasi desteğe rağmen Türkiye’nin operasyonel kabiliyetini de göstererek önemli bir mesaj vermiştir. İlerleyen süreçte TSK’nin; Sincar ve Mahmur kamplarına ardından Kandil’de üslenen PKK’ya karşı büyük bir temizlik ve süpürme harekâtı beklenmektedir ve Gara Harekâtı, Kandil'e yapılacak olan operasyonun da bir provası olarak değerlendirilebilir. Ancak Kandil Harekâtından önce TSK’nin Suriye’nin kuzeyi/Fırat’ın doğusunda bulunan Münbiç’e yuvalanmış PYD/YPG’ye Sincar ve Mahmur harekâtı ile eş zamanlı olarak temizlik harekâtı icra edilmelidir. Ayrıca ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde/Fırat’ın doğusunda desteklediği YPG/PYD yapılanmasını Irak’ın kuzeyinde IKBY örneğinde olduğu gibi önce özerk bir yapıya ardında devletleştirmeye çalıştığı görüldüğünden hareketle Türkiye karar alıcı mekanizmaları ivedilikle bu harekât kararlarını uygulamaya sokarak, PYD/YPG yapılanmasına son vermelidir.
    Son söz olarak; Türkiye son zamanlarda Azerbaycan, Libya, Doğu Akdeniz ve Karadeniz sahalarında bölgesel bir güç olduğunu ve yok sayılamayacağını göstermiştir. Ukrayna ve Rusya ile diyalogları sayesinde ekonomik ve siyesi ilişkilerini geliştirerek; ABD ve AB’ye alternatifsiz olmadıklarını da göstermiştir. Bu arada Türkiye’nin; İran ile ilişkilerini daha ileri seviyelere geliştirmesi, eş zamanlı olarak Suriye rejimi ve Mısır ile kesintiye uğramış olan ilişkilerini de yeniden başlatabilmesi halinde bölgesel güç olarak etkinliği daha da artacaktır.
        :
İsmail CİNGÖZ; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı/M.A. – BULTÜRK Ankara Temsilcisi. cingozismail@gmail.com.