İTTİFAK SİYASETİNİN BİR ÖRNEĞİ:1991 GENEL SEÇİMLERİ VE RP,MÇP, IDP İTTİFAKI

08 Nisan 2020 16:48 Dr.A.Kutalmış YALÇIN
Okunma
4830
İTTİFAK SİYASETİNİN BİR ÖRNEĞİ:1991 GENEL SEÇİMLERİ VE RP,MÇP, IDP İTTİFAKI

İttifak Siyasetinin Bir Örneği:1991 Genel Seçimleri ve RP, MÇP, IDP İttifakı
A.    Kutalmış YALÇIN*

Giriş
Yakın dönemde ülkemizde yaşanan en önemli yönetimsel değişim 16 Nisan 2017 Referandumu’yla birlikte uzun yıllardır uygulanan parlamenter siyasal sistemden Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesidir. Bu sistem değişikliği siyasal partiler açısından önemli gelişmelere de neden olmuştur. Bu noktada 2018 yılından itibaren siyasal partilerin ittifak yapabilmelerine yasal zemin sağlanmıştır. Ancak 1983 yılından bu yana uygulanan %10 ülke barajı uygulaması kaldırılmamış olsa da parlamentoda ittifak sistemiyle birlikte çok sayıda parti yer almaya başlamıştır. Örneğin parlamenter sistemin son döneminde yani 26. Dönem’de TBMM’de milletvekillerinin sayısal dağılımına bakıldığında AKP, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti temsilcileri yer almaktayken Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulanmaya başladığı 27. Dönem’de bu partilere ilaveten SP, DP, TİP, DBP ve BBP’nin eklenmesiyle birlikte 10 siyasi parti mecliste temsil edilmeye başlamıştır. Bu çalışmada ise parlamenter sistemin uygulandığı 19. Dönem parlamenterlerini belirleyecek olan 20 Ekim 1991 Genel Seçimleri öncesinde karşımıza çıkan Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi arasında kurulan seçim ittifakının oluşumu analiz edilecektir. Ancak çalışmanın sınırlılıkları nedeniyle kanuni düzenlemeler, işbirliği zemininin oluşumu ve seçim sonuçları üzerinde kısaca durulacaktır. 

1. Kanuni Düzenlemeler
Seçim kanunlarımız incelendiğinde 1954 yılına kadar siyasi partilerin ortak liste çıkarmasını engelleyen hükümlere yer verilmediği görülmektedir. Ancak 30 Haziran 1954 tarihinde çıkarılan 6428 Sayılı Kanun ve 5545 Sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu’nun 35. maddesinde “Çeşitli siyasi partiler ortak liste halinde aday gösteremezler” hükmü eklenmiş böylelikle siyasi partilerin seçimlerde işbirliği yapması engellenmiştir. Kanun koyucu daha sonra yürürlüğe koyduğu mevzuatlarda bu yeni uygulamayı devam ettirmiştir. Örneğin 1961 tarih ve 306 Sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrası da, “Siyasi partiler ortak liste hâlinde aday gösteremez.” demektedir. Yine 1983 tarih ve 2839 Sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 16. maddesinde de, “Siyasi partilerin anlaşarak ortak liste halinde aday gösteremeyecekleri” ibaresi yer almaktadır. Bu hukuki engeller sebebiyle siyasi partiler kimi seçim dönemlerinde ülke barajının altında kalma kaygısı taşımalarından dolayı işbirliği ya da örtülü ittifak yolunu tercih etmiştir. Bu ittifaklarda uygulanan yöntem ise ittifak içindeki partilerden birine mensup olan adayın kendi partisinden istifa ederek diğer partinin listelerinden aday olup seçimlerden bir süre sonra kendi partisine dönmesi şeklindedir. Bu tür ittifaklara Türk siyasal hayatında en sık rastlanan seçim ise 20 Ekim 1991 Genel Seçimleri olarak tarihe geçmiştir. Çünkü 1991 Genel Seçimleri’nde merkez sağın önemli temsilcilerinden RP, MÇP ve IDP ittifakı sol cenahta ise SHP ve HEP ittifakı kurulmuştur. (Tuncer,2002:255)
Yakın dönemde ise Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesi esnasında 13/3/2018 tarih ve 7102 Sayılı “Seçimlerin Temel Hükûmleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”  yürürlüğe girmiş ve siyasi partilerin şeffaf bir şekilde ittifak etmelerini sağlayan düzenlemeler  uygulanmaya başlamıştır.(Barın,2019:19)

2. İttifak Zemininin Oluşumu
Dönemin sağ siyasetteki öncü isimleri arasında yer alan Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan ve Aykut Edibali’nin girişimleri neticesinde somut bir başarıya ulaşan RP, MÇP ve IDP ittifakı ve 20 Ekim 1991 Genel seçimlerinin siyasi atmosferi bu başlık altında yansıtılacaktır. Çünkü ayrı tüzel kişilikler olarak seçime girmeleri hâlinde ülke barajı altında kalma ihtimali taşıyan milliyetçi-muhafazakâr siyasi partilerin lider ve milletvekili adayları RP listelerinden meclise girmeyi başarmıştır. (Tuncer,2002:255) Aşağıdaki çizelgede seçim esnasında kurulan ittifaklar ve seçime hangi parti çatısı altında girildiği ile ilgili bilgiler yer almaktadır:

Tablo 1: Seçim İşbirliği (Örtülü İttifak)Yapan Partiler
Seçim Tarihi    İşbirliği Yapan Partiler    Seçime Giren Parti
1991    RP, MÇP, IDP    RP
    SHP, HEP    SHP
(Kaynak: Erol Tuncer, Osmanlı’dan Günümüze Seçimler (1877-1999), Ankara, 2002, TESAV Yayınları,1.baskı, s. 255)

Bu süreçte RP’nin çekincesi Alparslan Türkeş’in RP listesinden adaylığı konusunda Güneydoğu’dan alınan RP oylarının düşeceği sorunsalı üzerine şekillenmiştir. (Cebeci,2011: 359) Bazı MHP’liler ise RP çatısı altında seçime girmeyi kabullenemeseler de Türkeş’in iniyisatif kullanması üyelerin ikna olmasını sağlamıştır. Türkeş “Ben de hazmedemiyorum ama köprüyü geçene kadar buna dayanacağız, ondan sonra partimize döneceğiz.” ifadelerini kullanmıştır.(Tekin, 2011:297) Bu aşamada Türkeş temsilcisi olduğu fikriyatın TBMM’de sandalye kazanmasını sağlamaya çalışmıştır. Alparslan Türkeş’in liderlik faktörü bu noktada devreye girmiştir. Çünkü MÇP 12 Eylül 1980 Darbesi’nin ardından uzun süre ülke yönetiminden uzak kalmıştır. Türkeş dönemin siyasi konjonktürünü iyi teneffüs etmiş ve MÇP’nin o dönemde ülke barajının üstüne çıkma ihtimalinin zayıf olduğunu düşünerek pragmatik davranmıştır. (Yalçın,2019:220) MÇP’ye benzer şekilde örneğin IDP’de 1986 milletvekili ara seçimlerine ve 1987 milletvekili seçimlerine katılmış ancak her iki seçimde de mecliste temsil edilme imkânı bulamamıştır. (Yücel,2006: 79) Bu minvalden bakıldığında Aykut Edibali’nin aslında 1991 seçimlerinden çok daha önce sağ partilere ittifak çağrısında bulunduğu görülmektedir. Örneğin 1973 Genel Seçimleri dolayısıyla Aykut Edibali 31 Aralık 1973 tarihli bir makalesinde milli bir ittifak için çağrıda bulunmaktadır:
“Farklı düşüncelere rağmen, Türkiye milliyetçilerinin sadece millî temayülleri ve halk kitlelerinin umudu hatırına milli ittifak gereklidir diyoruz ve başka bir yol tanımıyoruz. Ya milli ittifakın candan desteklenmesi yahut halkımızın da milli partilerimizi de acımasızca hesaba çekişi. Başka yol yoktur. Ve bu son sözdür.”(IDP’ye Kurulan Tuzaklar Parçalanacaktır,1992: 46-47)
RP ise 1987 Genel seçimlerinde ancak 7. 2 oranında oy alabilmişti. Bu nedenle RP, MÇP ve IDP liderleri ittifak arayışına girmiştir. Ayrıca bu dönemde sağcı entelektüellerde milliyetçi ve muhafazakâr partilerin tek bir çatı altında toplanmasını arzu ediyordu. Yani toplumsal bir destek söz konusuydu.(Tekin, 2011:296) “İnananlar Refah’ta Birleşti” sloganıyla destek arayan ittifak kamuoyu desteğinin yanı sıra parti içinden ve dışından farklı kesimler tarafından eleştiriye de maruz kalmıştır. RP içindeki bazı gruplar MÇP’yle ittifak yapılmamalı savını ileri sürerek protesto edip partilerinden istifa etmiştir. İslamcı entelektüellerde bu ittifakı şiddetle eleştirmiştir. Ancak Türk İslam sentezini benimseyen Aydınlar Ocağı, Birlik Vakfı ve Türkiye Yazarlar Birliği bu işbirliğini desteklemiştir.(Doğan ve Nakip,2006:334) Seçim meydanlarında liderler iş birliğinin seçimden sonrada devam edeceğini vurgulamış Türkeş “birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır”, Erbakan “Kuvayımillîye hareketi başlamıştır, devam edecektir.” söylemlerini ileri sürmüştür. Hatta seçimlerden sonra 31 Ekim 1991 günü yapılan ortak basın toplantısında Edibali “Ben IDP’li olduğum kadar RP’li ve MÇP’liyim de…” ifadelerini kullanmıştır.(IDP’ye kurulan tuzaklar parçalanacaktır,1992: 52-53) Aşağıda yer alan resim seçim dönemi atmosferini yansıtmaktadır:

 
Resim 1. RP Trabzon Mitingi
(Kaynak:https://twitter.com/karadenizolay/status/968942539385470976/photo/3)

3.Seçim Sonuçları
İttifakın kamuoyuna tanıtılması noktasında ise faaliyetleri yalnız Refah Partisi üstlenmiştir. (Tokgöz,2010:237) 1991 yılında üç lider Edibali, Türkeş ve Erbakan miting meydanlarında on binlerce insana birlikte hitap etme fırsatı bulmuşlardır. O dönemin siyasi atmosferi içinde üç partinin de ülke barajını aşma ihtimalinin düşük olmasından dolayı partiler arası bir uzlaşma kültürü daha hızlı yakalanmıştır. (Cebeci, 2011: 357) İşbirliğine katılan partilerin tabanları büyük ölçüde bu ittifakı onaylamış ancak MÇP ve RP’de çok homojen bir destek olmamasına karşın IDP’de ortak ses söz konusu olmuştur. Görüşmeler esnasında IDP adeta bir katalizör olarak devamlı surette çalışmalara destek sağlamış ve tarafları bir araya getirmiştir. (Cebeci,2011: 358) Seçim sonuçları çizelgede yer almaktadır:

Tablo 2: 20 Ekim 1991 Genel Seçim Sonuçları
Partiler    Alınan Oy    Kazanılan Sandalye Sayısı
Doğru Yol    27,0    178
Anavatan     24,0    115
Sosyal Demokrat Halkçı Parti    20,8    88
Refah Partisi    16,9    62
Demokratik Sol Parti    10,8    7
Sosyalist Parti     0,4    -
Bağımsız    0,1    -
Katılım Oranı /Toplam Oy sayısı    83,9    450
(Kaynak:http://www.byegm.gov.tr/uploads/docs/Secim_Turkce_Ic.pdf,s. 68)

Seçim sonuçları neticesinde MÇP’ye ayrılan kontenjanda Alparslan Türkeş Yozgat’tan, Mustafa Dağcı Kayseri’den, Saffet Topaktaş Kahramanmaraş’tan, Ökkeş Şendiller yine Kahramanmaraş’tan, Ahmet Özdemir Tokat’tan, İsmet Gür Aksaray’dan, Seyfi Şahin Kayseri’den, Esat Bütün Kahramanmaraş’tan, Koray Aydın Trabzon’dan, Muhsin Yazıcıoğlu Sivas’tan, Servet Turgut Konya’dan, Musa Erarıcı Konya’dan, Muharrem Şemsek Çorum’dan, Oktay Öztürk Çorum’dan, S. Osman Sevimli Karaman’dan, Rıza Müftüoğlu Erzurum’dan, Yaşar Erbaş Yozgat’tan, Tuncay Şekercioğlu Elazığ’dan ve Osman Develioğlu Kayseri’den milletvekili seçilmiştir. (https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/meclis_bulteni.bulten_sayfa?psayi=10&psayfa=12,Erişim Tarihi:21.02.2020) Bu seçimlerde meclise daha önce temsilci gönderemeyen IDP genel başkanı Aykut Edibali ise Kayseri’den, MKYK üyesi İbrahim Kumaş Tokat’tan, IDP’nin kurucularından Recep Kırış’da Kahramanmaraş’tan seçilmiştir. (Cumhuriyet,22 Ekim 1991:5) IDP saflarından meclise giren Recep Kırış daha sonra Büyük Birlik Partisi’ne katılmıştır. (Yücel,2006: 79)Yukarıdaki isimlerin yanı sıra RP’nin kendi adayları arasından 40 kişi milletvekili seçilmiştir. Aşağıdaki resim seçimlerin hemen ertesi günü liderlerin yaptığı basın toplantısını yansıtmaktadır:
 
Resim 2. Liderlerin 20 Ekim 1991 Genel Seçimleri Sonrası Görüntüleri (Kaynak: https://www.adanapost.com/mustafa-yurekli-cumhur-ittifakinin-temelini-necip-fazil-erbakan-ve-turkes-atti-123914h.htm)
Bu ittifak sağda yer alan partilerin mevcut seçim sisteminde oy kayıplarının önlenmesi için hazırlanmış bir plan olarak yorumlanmış ve oluşan konsensüs Türkiye Büyük Millet Meclisinde 62 milletvekiliyle temsil edilme imkanı bulmuştur. Ancak kısa süre sonra ittifakı oluşturan partilerden MÇP ve IDP’nin ayrılması neticesinde Refah Partisinin sandalye sayısı 40’a düşmüştür. (Tokgöz,2010:227-228)
1991 yılında yapılan genel seçimlerle birlikte Türk siyasetinde yeni bir dönemin başladığı ifade edilebilir. Çünkü ANAP’ın tek başına iktidar olduğu yaklaşık 8 yıllık uzun bir aranın ardından Türkiye yeniden koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmeye başlamıştır.1970’li yıllarda uzlaşı sergileyemeyen ve bu yüzden ülkeyi askeri darbe sürecine götürmekle suçlanan siyasal partiler tamda bu dönemde bir araya gelmeye ve hükümet kurma konusunda çalışmalara başlamıştır. (Çaylak ve Avcu, 2017:591) 1995 seçimlerinde ise Refah Partisi’nin en çok oyu almasına 28 Şubat sürecinin yaşanması koalisyon hükümetleri dönemine tekrar dönülmesini sağlamıştır. (Küçükköy,2011:307) Günümüz siyasi aktörlerinin bir kısmı örneğin Abdullah Gül, Abdüllatif Şener,Melih Gökçek ve Salih Kapusuz gibi birçok isim ilk kez 19.dönemde parlamentoya girme fırsatı yakalamıştır. Tayyip Erdoğan ise bu seçimlerde İstanbul 6.seçim çevresinden milletvekili adayı olmuş ancak seçilememiştir. (Günal,2006: 58)

SONUÇ
Günümüzde sağ siyasette ancak farklı siyasal partilerin çatısı altında çalışmalar yürüten önemli siyasi figürler 19.dönemde kurulan bu ittifak sayesinde parlamentoda yer alma ve böylelikle aktif siyaset yapma imkânına sahip olmuştur. Ancak daha da önemlisi bu ittifak ANAP ve DYP’nin tek başına iktidar olmasını engellemiş Türkiye’nin yeniden koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmesine zemin hazırlamıştır. Görüldüğü gibi 19.döneme adeta ittifak siyasetleri damgasını vurmuştur. Çünkü bu dönemde RP-MÇP-IDP ittifakının yanı sıra SHP’de HEP’le ittifak yapmıştır. Hali hazırda ise kanun koyucu tarafından yasal düzenlemeler yoluyla ittifak uygulaması yasal bir zemine taşınmıştır.

KAYNAKÇA
(1991), IDP’ye Kurulan Tuzaklar Parçalanacaktır, Bayrak Yayımcılık.
(https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/meclis_bulteni.bulten_sayfa?psayi=10&psayfa=12,Erişim Tarihi:21.03.2020)
BARIN, Taylan (2019),Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde Temsilde Adalet İlkesi ve “Seçim İttifakı” Düzenlemesinin Değerlendirilmesi, YBHD Yıl 4,Sayı 2019/1, s.1–34.
CEBECİ, Nejat (2011),Millet ve Mücadele, İstanbul: Bayrak Yayınları.
CUMHURİYET,22 Ekim 1991.
ÇAYKAL A. ve AVCU S.A. (2017),Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’nin Siyasal Hayatı, Ankara: Savaş Yayınevi.
DOĞAN N. ve NAKİP M. (2006),Uluslararası İlişkiler ve Türk Siyasal Partileri, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
GÜNAL, Erdoğan  (2006), Türkiye’de Siyasal Partiler ve Güncel Siyaset, Ankara: Bilim adamı Yayınları.
KÜÇÜKKÖY, İrfan (2011),Bir Uyanışın Anatomisi Mücadele Birliği, Konya: Alagöz Matbaa.
TEKİN, Arslan  (2011), Alparslan Türkeş ve Liderlik, Ankara: Berikan Yayınevi.
TOKGÖZ, Oya (2010),Seçimler Siyasal Reklamlar ve Siyasal İletişim, Ankara: İmge Kitabevi Yayınları.
TUNCER E. (2002),Osmanlı’dan Günümüze Seçimler(1877-1999), Ankara: TESAV Yayınları.
Yalçın, A. Kutalmış (2019),Fikriyat ve Eylemlilik Arasında Yeniden Milli Mücadele Hareketi ve Türk Siyasal Hayatına Etkileri, Ankara: Berikan Yayınevi.
YÜCEL, M. Serhan (2006),Türkiye’nin Siyasal Partileri(1859-2005), İstanbul: Alfa Basım Yayın Dağıtım.