İlk Türk’ten Ebedî Türk’e
İlk 55. Yıldan EBEDÎ 55. Yıla
Milliyetçi Hareket Partisi 55 Yaşında
Ahmet AKBAYIR(Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Görevlisi)
“Milliyetçi Hareket Partisi yarım asırlık onurlu millet hizmetini her türlü engellemeye ve fitne-fesat tuzaklarına rağmen azimle, akılla, inançla, heyecanla sürdürmektedir.”
Bu bağlamda da Millet Partisi Milliyetçi Ülkücü Hareket’in siyasi bağlamda ilk varoluşudur. 1948’de partinin kuruluş belgesi olarak takdim edilen programın ilk maddesi “Cumhuriyet, Adalet, liberallik ülkülerine ve Milliyetçilik esasına bağlı Millet Partisi adı ile siyasi bir parti kurulmuştur.” şeklindedir. İlk maddede görüşlerinin sacayaklarını sıralayan ve milliyetçiliği de bunlar arasında sayan partinin millet ve milliyetçilik kavramlarına bakışı ise dokuzuncu maddede açıkça şu şekilde ifade edilmiştir:
Parti “Ben Türk’üm diyen ve kendisini Türk sayan her insanı Türk olarak kabul eder, Türklüğün çok eski ve şerefli medeni mazisine ve pek büyük ümitle dolu istikbaline inanır, eğitim ve öğretim müesseselerinde millî şuurun kuvvetlenmesine elverişli bir programın tatbikini millî bir vazife bilir; ve okul dışında dahi gençliğin bu imanla yetişmesine çalışmayı lüzumlu sayar.” şeklinde kendini göstermiş ve Türklük ile milliyetçilik fikirleri siyasi bağlamda da kendini göstererek Büyük Türk ATATÜRK Beyefendi’nin kurup bize yani Türk milliyetçilerine emanet ettiği Son Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin temeline oturtulmuştur. Bu fikriyat ki aynı zamanda da davamızdır; devletimizin temelini oluşturduğu gibi çok büyük mücadelelerle bugünlere ulaşmış ve “Eylüllerde ölmedik, eylüllerde doğduk.” anlayışıyla dünya döndükçe de Yüce Türk milletimizle birlikte var olmaya devam edecektir. Millet Partisi tüm bu nedenlerle MHP’nin köklerinden biri ve Cumhuriyet Dönemi’nde bu özellikleri gösteren ilk milliyetçi siyasi parti olma özelliğine haizdir. Parti 1948 yılında yukarıda yazmış olduğumuz ilkelerle Mareşal Fevzi ÇAKMAK Paşa’nın fahri başkanlığı, Hikmet BAYUR’UN genel başkanlığında kuruldu. Partinin diğer kurucu üyeleri ise Osman BÖLÜKBAŞI, Osman Nuri KÖNİ, Kenan ÖNER, Mustafa KENTLİ, Enis AKAYGEN, Sadık ALDOĞAN idi.
Millet Partisi Genel Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın vefatının ardından gerçekleştirilen 1950 Seçimlerinde parti genel anlamda bir varlık gösterememiştir. Parti kurucularından Kırşehirli Osman BÖLÜKBAŞI kendi memleketinden milletvekili seçilerek partinin tek milletvekili olmuşlardır. Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi yapmış oldukları çalışma sonrası Anayasa’ya aykırı faaliyetleri nedeniyle Millet Partisinin 08.07.1953 tarihinde bütün merkez ve şubeleri mühürlenerek kapatıldığını belirtir. Osman BÖLÜKBAŞI 1953 yılında partinin kapatılması üzerine kuruluş belgesi Millet Partisi ile yakın hatta aynı olan milliyetçi; Cumhuriyetçi Millet Partisi adında yeni bir parti kurar.
Parti daha sonra 1958 yılında Türkiye Köylü Partisi ile birleşme kararı almış ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi kurulmuştur. 27 Mayıs 1960 tarihinde Millî Birlik Komitesinin ülke yönetimine el koyduğunu radyodan okuyarak halkı bilgilendiren kişi dönemin Kudretli Albay’ı cennetmekân Başbuğ’umuz Alparslan TÜRKEŞ Bey’dir ve ihtilâl hükûmetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenir. Lakin Millî Birlik Komitesi üyelerince anlaşmazlıklar başlayınca 13 Kasım 1960'ta Kurmay Albay Alparslan Türkeş ve “on dörtler” olarak bilinen arkadaşları emekli edilerek sürgün edilirler. Cennetmekân Başbuğ’umuz Alparslan TÜRKEŞ Bey de 19 Kasım 1960’ta Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği Müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderilir.1963 yılına kadar sürgünde bulunan ve ülkeye girişi yasaklı olan Türkeş Bey 23 Mart 1963 yılında yurda döner. Kadro oluşturup partileşmek amacıyla da “Huzur ve Yükseliş Derneği” adli bir dernek kurar.
31 Mart 1965 yılında saat 11.00’de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine katılır.1 Ağustos 1965 Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Büyük Kurultayında Genel Başkanlığına seçilir. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde Ankara milletvekili seçilir.
“Torosların eteğinde, bu kutsal topraklar üzerinde tekevvün eden irade yeni bir Ergenekon müjdeliyor. “
8-9 Şubat 1969 yılında Adana Kongresi’nde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin adı Milliyetçi Hareket Partisi amblemi de üç hilâl olarak değiştirilir. O yıl yapılan genel seçimlerde Adana milletvekili olarak seçilir. Böylece Milliyetçi Hareket Partisi Türk siyasi hayatındaki yerini aldı. 8-9 Şubat 1969 tarihinden 12 Eylül 1980 askerî müdahalesine kadar Milliyetçi Hareket Partisi; son Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin bekası için her zaman gereğini yapmış ve devletimizi yaşatma amaç ve gayesini yerine getirmiştir.
Ne Eylüllere Ne Namlulara Teslimiyetimiz Rabb’imize...
12 Eylül 1980 tarihinde partimiz Milliyetçi Hareket Partisi askerî müdahale gereği kapatılır ve Başbuğ Alparslan Türkeş Bey ve Ülkücü Hareket sanık sandalyesinde, idam sehpalarına mahkûm edilir.12 Eylül 1980 askerî müdahale sonrası kapatılan MHP, 1985’te adını Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olarak değiştirip tekrar siyasi arenada yerini almıştır.1987 tarihinde yapılan referandum sonrası siyasi yasağı kalkan MHP'nin kurucu lideri cennetmekân Başbuğ Alparslan TÜRKŞ Bey, Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı olmuş ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket için çalışmalarına kaldığı yerden devam etmiştir. MÇP'nin 24 Ocak 1993'teki Genel Kurulunda, delegelerin oy birliğiyle partinin adı yeniden MHP oldu ve genel başkanlığa tekrar Alparslan TÜRKEŞ Bey seçildi.
Alparslan TÜRKEŞ'İN 4 Nisan 1997'de vefat etmesinin ardından 6 Temmuz 1997'de yapılan olağanüstü kurultayda Devlet Bahçeli arasında yapılan seçim yarışını Devlet BAHÇELİ kazandı ve MHP Genel Başkanlığına seçildi. Milliyetçi Hareket Partisi açısından Türk milletinin varlığını korumak, yüceltmek ve ölümsüzleştirmek fikri diğer bütün düşüncelerin, yürütülen davaların üstünde, her türlü hareketin önünde yer almalıydı. Türk milletinin yükselmesini sağlayacak en kutlu güç kaynağı milliyetçilik ve Türkçülüktü. Türk milletini, Türk vatanını Türk devletini sevmek, bunların iyiliği için ve yükseltilmesi için büyük bir azim ve şuur sahibi olmak demekti. Türkçülük ise kültürde, ilim ve teknikte politika, ekonomi ve ticarette her şeyin Türk’e özel ve Türk’e uygun bir biçimde olmasını istemek ve sağlamakta. Yani “Her şey Türklük için ve Türk’e göre” ilkesi ile ifadesini bulan görüştü. “MHP bizim için yalnızca bir siyasi parti değildir; binlerce yıl öncesinden bugüne taşıdığımız kanın, genin, ruhun, inancın sancaktarı ve dahi bunları binlerce yıl sonraki TÜRK nesline aktaracak sestir, nefestir, kandır, ruhtur. Yaşasın kutlu davamız, yaşasın MHP”’ Yine bu bağlamda cennetmekân Alparslan Türkeş Bey’den alınan büyük ve kutsal emanet Milliyetçi Hareket Partisi Bilge Lider’imiz Dr. Devlet BAHÇELİ Bey tarafından en üst mertebelere taşımak ve taşınmak üzere devr alınmıştır.
İlk Günkü Azim ve Kararlılık, Bitmeyen Gurur ve Onurla. ‘Ezelden, Ebede’ 55. Yıl
“Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben.” diyen Türkmen Bey’imiz Bilge Lider’imiz Dr. Devlet Bahçeli Bey ile; “Milliyetçilik bir millete mensubiyet şuurudur. Türk milliyetçileri Türk milletine hem şuurla hem de emsalsiz bir sevdayla bağlıdırlar. Bu nedenle klasik politik şablonlara uymayız, çıkar hesabı yapamayız.” anlayışıyla tekraren Milliyetçi Ülkücü Hareket’in Lideri Dr. Devlet BAHÇELİ Bey’imizin ifadeleriyle;
Çilelerle geçen 55 Yıl...
Bu dava dualı, bu dava kutlu...
Bu davada işkence, çile, cefa var...
Bu davada, ülküsü uğruna şehit olanların kanları var...
Bu dava sıradan bir dava değil...
Son nefese kadar Milliyetçi Hareket Partisi...
Nice kut’lu yıllara
Dünden bugüne var olan ve var olmaya da devam edecek olan davamız Bilge Lider’imizin ifadeleriyle; ‘Partimizin yaşı 55 olsa bile davamızın yaşı Türklüğün yaşıyla eştir, eşittir.’
6 Temmuz 1997 tarihinde 8-9 Şubat 1969 tarihinden günümüze gelen kutsal emaneti alan Türkmen Bey’imiz aynı fikir ve inançla 55. yılında Milliyetçi Hareket Partimizi; “Ezelden ebede kervan kervan ilerleyen bir mefkûrenin, Türk kültür ve medeniyetinin siyasi temsil ve timsali olan bir mefahirin, milletine ve memleketine kara sevdayla bağlanmış şuurlu bir mensubiyetin 55 yıl evvel siyaset sahnesine çıkması biliniz ki çığır açan bir olaydır.
Türk milliyetçiliğinin köklü bir vizyonla üç hilal çatısı altında toplumsallaşıp milletimizin gönlüne tıpkı bir cemre gibi düşmesi sadece Türk siyasetini değil, bölge ve dünya siyasetini de farklı cephelerden etkilemiştir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin 9 Şubat 1969 Adana Kongresi’nde Milliyetçi Hareket Partisine dönüşmesi tekleyen ve tıkanan demokrasi hayatımıza yeni bir nefes; bunalan, millî ve manevi toparlanışın özlemini çeken halkımıza yepyeni bir fırsat sunmuştur. Kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulan Türk milliyetçiliği, on yıllar boyunca maşerî vicdanda muhkem ve muteber bir mevki edinmiş, böylelikle Türk siyaset ve toplum hayatı aradığı ilkeli, imanlı ve irfan sahibi vatan evlatlarıyla buluşmuştur. Anadolu’nun ruh zenginliğini, Türk-İslam coğrafyalarının tarih ve kültür emanetlerini yudum yudum içine çeken Milliyetçi-Ülkücü Hareket ilhamını yaşanmış Türk asırlarından alarak istikbalin büyük ve güçlü Türkiye’sinin inşasını hedeflemiş, bu uğurda 55 yıldır insanüstü bir emek ve enerji harcamış, buna da devam etmektedir.” Günümüze göre yorumlayıp yine kendi ifadeleriyle Ankara merkezli bir bakış açısıyla Kızılelma’yı yorumlayıp bizlere hedef Turan diyerek yol göstermiş yön vermişlerdir. Yine “Biz bu vatanı, bu ülkeyi karşılıksız sevdik.” şeklinde açıklama yaparak fedakâr ve vefakâr tavırlarını ifade edip her herhangi bir karşılık beklemediklerini ve beklemeyeceğimizi sadece ve sadece hedef Kızılelma Turan anlayışıyla Türkçe düşünüp, Türkçe bakıp, Türkçe görmemiz gerektiğini bildirmişlerdir. Oğuz Kağan’dan Ötüken’e, Göktürk Kitabeleri’nden Yesi’ye, Ani Kalesi’nden Selanik’e, Türkistan’dan Musul’a Kerkük’e, Çeğen Tepesi’nden başkent Ankara’ya, Tanrı Dağları’ndan Turan’a Türkmen Bey’imizin ifadeleriyle Milliyetçi Hareket Partisi;
🔹Kâşgarlı Mahmud’dan Yusuf Has Hacib’e, Ziya Gökalp’tan Mümtaz Turhan’a tasavvur ve tefekkürün adı
🔹Dedem Korkut’tan Edebalı’ya, Ahmet Yesevi’den Hacı Bektaş’a gönül ve iman erlerinin ahfadı
🔹Mevlana’dan Yunus’a, Hacı Bayram’dan Pir Sultan’a mehabet ve muhabbetin anısı
🔹İbni Sina’dan Mimar Sinan’a, Ulu Bey’den Piri Reis’e muasırlığın ve muvaffakiyetin anıtı
🔹Bilge Kağan’dan Osman Gazi’ye, Mete Han’dan Alparslan’a, Atilla’dan Yıldırım Bayezid’e, Fatih’ten Mustafa Kemal’e cesaret ve cüretin ahkamı, fetih ve taarruzun aklı
🔹Başbuğ Alparslan Türkeş’ten bugüne Türk milletine şerefyap olmuş hizmetkârlığın Ülkücü ahlak ve abidesidir.
Milliyetçi Ülkücü Hareket olarak; Kurucu Lider’imiz Cennetmekân Başbuğ’umuz Alparslan TÜRKEŞ Bey’imizin izinden, Genel Başkan’ımız Türkmen Bey’imiz Bilge Lider’imiz Dr. Devlet BAHÇELİ Bey emirleriyle sadece 55. yılında değil ebediyete kadar sadece ve sadece Milliyetçi Hareket Partisi diyerek Turan sevda ve hevesinde bu ülküyle var olmaya devam edeceğiz.
“Yüreklerde kök bağlayıp yaşayan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
'Ezel'den 'Ebed'e müjde taşıyan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.”
Kut-Lu ve Şanlı 55 yılın ardından Milliyetçi Ülkücü Hareket; Türk'ün adı yaşasın diye; Dert sofrasında bal yeğip baş eğmeyen ama baş veren, 12 Eylül 1980 tarihinden önceki şehitlerimiz gibi sonrasında da Hakkın rahmetine kavuşan 9 büyüğümüz, şehidimiz, fidanımız gibi; Ruhi KILIÇKIRAN’DAN Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU’NA kadar bu kutlu ve dualı dava hareket;
‘Bu Millet İçin Canını Ortaya Koyan Erlerin Meydanıdır.
Kulluğu Rabb’ine,
Sadakati Liderine,
Hoşgörüyü Milletine,
Bağımsızlığı Alnına Yazan Partidir MHP!
‘Bu Ülke İçin Yeminim Var’ Diyebilenlerin Evidir.’
55 yıl; yürektir, yürüyüştür, yükseliştir.
55 yıl; inançtır, iradedir, iddiadır.
55 yıl; şereftir, şeriftir, şehadettir.
TÜRK milletinin partisi, MHP 55 yaşında; kutlu olsun!