ASRINFELAKETİ VE ARDINDA YAŞANANLAR
TacettinAlper AY
5 Şubat 2023 Pazar günü herkes aslındakeyifli bir gün geçirmişti. Özellikle %50’den fazla yükselen asgari ücretin ileartan maaş ve ücretlerin şubat ayında harcanacağı ilk pazar günü olması dolayısıylabütün alışveriş merkezi ve sokaklar insan doluydu. Uzun zamandır yağmayan karınyağması, fiyatlar genel seviyesinde son zamanlarda yaşanan artışının hızınınkesilmesi insanların yüzünde tebessüme yol açıyordu. O gece insanlarımızçocuklarına ihtiyaçlarını aldığı için huzurlu uyuyordu. Şimdi düşününce keşkehayatı o pazar günü dondursaydık diyorum. O gecenin sabahı saat 04.17’de benbile Ankara’daki evimden şiddetli bir şekilde uyandım ve saat 06.00’yaAnkara’da bile sallandığımızı hissettim ama keşke elime telefonu almasaydım. İlkbildirimler depremin Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 04.17’de Richterölçeğine göre 7,4 şiddetinde olduğunu söylüyordu. Daha sonra depremin şiddeti7,7 olarak revize edildi. Böyle bir büyük depremde devlet geç kaldı diyenler,bakın daha gün bile ağarmadan İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu "Dördüncüseviye alarm ortaya koyduk. Bu, uluslararası yardımı da içeren bir alarmdır."diye konuştu. Şimdi sormak isterim. Depremin ilk dakikaları bir kabine üyemizbu açıklamaları yapıyorsa devlet nasıl geç kalmış olabilir? Devlet geç kaldıdiyenler, bu durumdan kendilerine marifet çıkarıp neyi amaçlamaktadır? Bu kadarbüyük bir deprem hepimize ilk birkaç saatte şoku yaşattı. Yardım gelmedi,ulaşmadı diyen depremzedeleri kesinlikle anlıyorum bu zor durumda depremzedelerher türlü şeyi dile getirmek isteyebilir ancak başta Ankara olmak üzere diğertüm şehirdeki insanlarımız sorumluluk sahibi olmalı, gözle görülmeyen hadiselerdile bu kadar kolay gelmemelidir. Artçı depremlerle birlikte gün aydığındadepremin merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere, Adana; Adıyaman, Diyarbakır,Hatay, Kilis, Gaziantep, Malatya, Şanlıurfa ve Osmaniye illerimiz ve bu illerinilçelerinde çok sayıda bina yıkıldı, kullanılamaz hâle geldi ama en önemlisibirçok insanımız enkaz altında kaldı ve maalesef hayatını kaybetti. Aynı günsaat 13.32’de Kahramanmaraş merkezli ikinci bir deprem oldu ve şiddeti de 7,6olarak söylendi. Dünya tarihinde aynı gün hatta 9 saat içerisinde iki büyükdepremin aynı alanda olduğuna dair herhangi bir bilgi yok. Hatta yeryüzününsadece 7 km altında gerçekleşen bu depremler gibi yeryüzüne bu kadar yakıngerçekleşmiş bir depremde yok. Japon deprem uzmanı Profesör Shinji,Türkiye'deki sarsıntıların, dünyada karada meydana gelen en büyük depremlerdenolduğunu belirterek "Beklenmedik büyük bir depremdi. Depremin ‘enerjimiktarının’, ‘1995 Büyük Hanshin-Awaji Depremi ve 2016 Kumamoto depreminin onkatından fazla" olduğunu vurguladı. "[1] Bu deprem BBCTürkçeye göre de 500 bin tondan fazla dinamit ile en az 50 atom binasınınçıkardığı güce denktir. Dağları bile boylu boyunca yaran bu depremde canhıraşbölgeye koşan herkese Allah razı olsun diyorum. Özellikle 1200’den fazlagenciyle enkazlardan insanlarımızı çıkaran Ülkü Ocakları gerçekten destan yazdı.Arama kurtarma faaliyetlerinin de yanında gece gündüz çadır diken Ülkücü Türkgençliği, Anadolu Ajansının sosyal medya hesaplarından yayımladığı bölgeyeyardıma giden STK’ler arasında Kızılaydan sonra en çok çadır gönderen STK’lerlistesinde en başlarda yer alıyor. Ülkücü gençlik tarafından aynı zamanda çetinkış şartlarından ötürü çadırla birlikte sobada üretiliyor. Ülkü Ocaklarıtarafından kurulan çadır kentler AFAD koordinasyonunda depremzedelerimizintuvalet, banyo, ısınma, yemek ve sağlık gibi tüm ihtiyaçlarını karşıladığı gibisöz konusu çadır kentlerde deprem felaketinden etkilenen çocuklarımıza daPsikososyal Destek Eğitim Programlarıyla zor günlerini unutturacak etkinliklerdüzenlenmektedir. Bu doğrultuda, baştaÜlkü Ocakları olmak üzere bölgeye gidip enkaz başında çalışan kardeşlerimizinhakkını teslim edelim. Binlerce AFAD gönüllüsü ile birlikte enkazların başındainsanlarımızı çıkaran, çadır ve konteyner kentlerde yardımları dağıtan,depremzedelere sıcak yemek ikramında yer alan gençlik bizim hasretiniduyduğumuz gençliktir ve bu afette enkaz altından çıkan canlarımızla birliktebizim en büyük umutlarımızdır. Bu gençlerimizi AFAD saha operatörleri olarak yaistihdam etmek gerekiyor ya da en azından bu çabaları karşılığında devletmemuru gibi düşünülüp sadece bir adet de olsa üstün başarı ikramiyesi verip, böyledurumlarda onlarla bir dayanışma grubu kurularak ilk onları çağırmak gerekiyor.Unutmadan, böyle durumlarda ilk çağıracağımız iki ekipte molozlar altındaninsanlarımızı büyük gayret ile sağ salim çıkaran şanlı ve kahraman askerlerimizile madencilerimizdir. Allah bir daha böyle acı yaşatmasın ama madencilerimizi debir daha kimse göz ardı etmez. Onlara daen az birer maaş ikramiye verilmesi taraftarıyım. Bu deprem hepimizi vurdu, kaçgündür ne yediğimizi ne içtiğimizi ne de yaşadığımızı bildik. Olayıdezenformasyona, riyaya, yağma gibi ahlaksızlara dökenler oldu, bundan sonra daolacaktır da. Yok baraj patladı, yok yeniden deprem ihbarı oldu, yok çocuklarçalınıyor, yok hastanelerde doktor yok, hemşire yok, yok şu yok bu yok. Buliste maalesef uzayıp gidiyor. Öncelikle şunu anlamanız gerekir. Tam da bunlariçin zaten depremi yaşayan bu 10 ilimizde Anayasa’mızın 119’uncu maddesi gereği8 Şubat 2023 tarihinden itibaren 3 ay süre ile OHAL ilan edildi. Bu OHALsüresince yağmaya karışan ahlaksızların gerekli cezaları ivedi şekildeverilecektir. Aynı zamanda depremde yaptırdıkları evler yıkılan bölgemüteahhitlerinin ivedi bir şekilde tutuklanmaları son derece önemlidir. Hukukiolarak imkânı varsa, vatandaş olarak hepimizin bu sürecin sonunda bu davalaramüdahil olmaları gerekmektedir. Bu hepimizin ölü canlarımıza borcumuzdur.Yazması bile çok zor 45 binden fazla insanımızı kaybettik. Birçok çocuğumuzöksüz ve yetim kaldı, hâkiminden sporcusuna yediden yetmişe çok insanımızıkaybettik. OHAL dönemi Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, bakanlıkların deprembölgesine özel aldığı ivedi kararlar ile de deprem bölgesinde sosyoekonomikhayatın sürekliliği de devam ettirilmektedir. Devletimiz ayrıca sosyal dayanışma örneği olarak evimyuvamolsun.orginternet sitesi üzerinden evini depremzedelere ücretsiz ya da düşük bedelli kirayavermek isteyen hayırsever insanlarımıza da bir fırsat sunuyor. Türkiye, heralanda her insanıyla çok büyük bir devlet olduğunu gösteriyor. Son olarakbölgeye insanımız ile birlikte koşan, özellikle Cumhurbaşkanı’mızın koviddöneminde kargo uçaklarıyla yaptığı yardımları unutmayıp bize el uzatan tümdünya ülkelerine de teşekkür etmek gerekir. Dayanışmayla her şey daha çabukunutuluyor, bu da hayat tecrübesidir. Çünkü; "Ümitsizliğin ardındanice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var." (Hz. Mevlana)