İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, çocuklara terör olaylarının açıklanması konusunda, ekstra özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek bu dönemde sosyal desteğin artırılmasının önemine değindi.
Koçkar’a göre terör konusunda paylaşılacak bilgilerin miktarı; çocukların henüz gelişmemiş savunma mekanizmaları, yaş ve mizaçları göz önünde bulundurularak iyi analiz edilmezse korkunun önüne geçme konusunda çok geç kalınabiliyor.
Koçkar, şöyle dedi:
“Çocuğunuz ile aranızdaki iletişim kanalının açık ve olumlu olması önemlidir. Bunu gerçekleştirmenin yolu ise ergenlik dönemine girmemiş çocukla oyun oynamaktan geçer. Ne oynadığınızın önemi yok. Günde 20-25 dakika oyun oynamak çocuk ile anne ya da baba arasında olumlu etkileşimi artırır, stresi azaltır. Aranızdaki güven dolu etkileşim çocuğun da güvenli ve güvende hissetmesine destek verir. Ergenlik dönemindeki çocukla da mizacına göre oyun oynamak mümkün. Ancak belli bir erişkinliğe ulaşmış çocuklar konuşmayı tercih ediyorlar. Korkuları ve kaygıları bulunan çocuklar için ise genel prensip; çocuğun yaşı, gelişimsel düzeyi ve mizacına uygun biçimde dürüst cevaplar vermektir. Her an her yerde tehlike olabileceği gibi bir bilgi vermek kaygıyı artıracaktır. Bunun yerine kalabalık yerlere gitmenin uygun olmayabileceği, insanları korkutmak isteyen bazı grupların bu tür yerlere odaklanabileceği benzeri bir bilgi verilebilir. Terör kavramına dair verilebilecek bilgi ise insanların kendi görüşleri doğrultusunda, istenmedik davranışlar gerçekleştirebildikleri bilgisi olabilir. Bazı insanların yetişkin bile olsa kendilerine hâkim olamayacağı bilgisi de paylaşılabilir. Bu nedenle öz denetim ve dürtü kontrolü kavramları üzerinden de konuşulabilir. Arkadaşları ile yaşadıkları olaylar üzerinden örnekler verilerek anlamalarına yardımcı olunabilir.”
Bu dönemde sosyal desteğin artırılmasının önemine değinen ve yakın çevrenin de desteğinin mühim olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar; şunları kaydetti:
“Çevresel sosyal desteklerin önemi, stresli dönemlerde daha da artar. Bu nedenle de yakın çevre ile birlikte olmak güvende olduğumuz duygusunu artırır. Korku ve stresle başa çıkmak için hem yetişkinlerin hem de çocukların farklı mekanizmaları olabilir. Bunlar spor yapmaktan, arkadaşlarla birlikte olmaya, yardım kuruluşlarında çalışmaktan, neler olup bittiğini derinlemesine anlamaya varan farklı yöntemler olabilir. Bireyler, daha önce işe yarayan stresle başa çıkma mekanizmalarını düşünüp buna göre en iyi gelen yöntemleri yoğun biçimde uygulamalıdırlar.”