Kuzey Anadolu’nun batı kesiminde Karabük iline bağlı; tarihî evleri, sokakları, müzeleri, camileri ve türbeleriyle tarihe tanıklık eden Safranbolu, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasının yanında, Danişmendoğulları, Çobanoğulları, Selçuklular, Candaroğulları Beyliği, Osmanlılar ve son olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bir şehri olarak Türklere yurt olmuştur.
Safranbolu ile ilgili yapılan çalışmalarda ifade edildiği gibi, tarihî süreç içerisinde Türk boyları 10. yüzyıldan itibaren Safranbolu’nun Yörük, Hacılarobası, Davutobası köyleri ve çevresine yerleşmeye başlamışlardır. 1071 Malazgirt Savaşı sonrası Anadolu’ya yoğun Türk göçleri olduğu bilinmektedir. Türkmenlerin Anadolu’ya kitleler hâlinde göçtüğü dönemlerde özellikle Safranbolu gibi Anadolu’nun su kaynaklarına yakın verimli arazilerinin bulunduğu bölgelere daha çok yerleşme olmuştur.
Osmanlı Dönemi’nde Borlu ve Taraklıborlu, daha sonra ise Zaferanborlu / Zağferanborlu ve son olarak da Safranbolu olarak anılan yöre, Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi önemli ölçüde Türkmen / Yörük yerleşmesinin gerçekleştiği yerlerden biri olarak görülmektedir. Malazgirt Savaşı’ndan yaklaşık bir asır sonra Safranbolu tam olarak Türk hâkimiyetine girmiştir. İbn Said 13. yüzyılın sonlarında Safranbolu’yu da içine alan Bolu bölgesinde 30 bin ve Kastamonu bölgesinde 100 bin çadır göçebenin yaşadığını yazmaktadır. Bu durum, Anadolu’da o dönemde yaşayan nüfusun büyüklüğüne bakıldığında önemli bir nüfusu söz konusu bölgenin barındırdığını göstermektedir.
Konuya ilişkin yapılan bir dizi çalışmada, Safranbolu’nun, Anadolu’da Türk yerleşmesinde önemli bir merkez olarak değerlendirilebileceği belirtilmektedir. Safranbolu’ya yerleşen Türk nüfusu, kırsal kesimlerde yeni iskân bölgeleri oluşturmuşlar, mevcut coğrafi şartlara kısa sürede uyum sağlayarak, mimari, zanaat, üretim tarzları ve diğer kültürel özellikleri ile Anadolu’nun şirin bir ilçesi olan Safranbolu’ya Türk mührünü vurmuşlardır.