BAHÇELİ: 16 NİSAN’LA BİRLİKTE 23 NİSAN 1920 RUHU PERÇİNLENMİŞ VE MİLLÎ EGEMENLİK PEKİŞMİŞTİR

“ Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "16 Nisan halk oylamasından sonra TBMM daha da güçlenmiştir. „

06 Temmuz 2017 14:09
Okunma
773
BAHÇELİ: 16 NİSANLA BİRLİKTE 23 NİSAN 1920 RUHU PERÇİNLENMİŞ VE MİLLÎ EGEMENLİK PEKİŞMİŞTİR

        Meclis' teki 23 Nisan özel oturumda konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, şunları söyledi:

        "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle tüm çocuklarımızı, tüm yavrularımızı bağrıma basıyor, bayramlarını tebrik ediyorum. Tarih, bir yönüyle insanlığın egemenlik mücadelesi, diğer yanıyla egemenlerin kanlı ve karmaşık ilişki ağlarının sahnelenmesidir. Doğası gereği egemenlik parçalanması,paylaşılması mümkün olmayan bir bütündür ki, aksi hâlde kaos ve kargaşa kaçınılmaz olacaktır. Egemen olan hiç kuşku yok ki; söz söyleyen, karar veren, hüküm koyan, irade gösteren, geleceği belirleyendir. Aynı zamanda egemenlik mukadderata yön vermek, varoluşa istikamet çizmektir. Türk milleti tam 97 yıl önce egemenliği alenen eline almış, kaderi üzerinde tek söz ve yetkiye sahip olduğunu göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelleri atılırken, ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.’ kabul ve kararı idare şeklimizi millî iradeye dayandırmıştı. Bu itibarla 23 Nisan 1920 Türk tarihinin nirengi noktası, kritik ve stratejik bir dönümü, olağanüstü dönemidir. Ankara'da açılan ilk Meclis son yurdumuzun üzerindeki karanlık bulutları dağıtmış, katılaşan umutsuzluğu, kemikleşen kötümserliği silip atmıştır. İlk Meclisin emsalsiz mücadelesi sayesinde ya manda ya himaye diyenler ya istiklal ya ölüm seslenişiyle kenara itilmişler, bir daha da seslerini çıkaramamışlardır. Güneşli bir cuma günü Hacı Bayram Camii’nde kılınan cuma namazının ardından, dualarla, Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle Büyük Millet Meclisinin ilanı yapılmıştır. Bu Meclis öyle maneviyata sahiptir ki; kurbanlarla, tekbirlerle, inanmış yüreklerin mecmuuyla çalışmaya başlamış;istikbal aşkı, ikbal arayışlarını hamdolsun gölgede bırakmıştır.”