MHP’Lİ PARSAK: “BU ANAYASA TÜRK KİMLİĞİNİ KORUMAKTADIR VE MHP, KENDİ DOĞRULARINI YAPMAKTADIR”

25 Şubat 2017 19:29
Okunma
884
MHPLİ PARSAK: “BU ANAYASA TÜRK KİMLİĞİNİ KORUMAKTADIR VE  MHP, KENDİ DOĞRULARINI YAPMAKTADIR”

TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi MHP Afyon karahisar Milletvekili Mehmet Parsak, komisyonun yoğun bir mesai sürdürdüğünü, yapılan konuşmalardan yararlandıklarını belirterek, “yeni düzenlenen Anayasa’nın Türk Anayasa’sı olduğunu, Türk Anayasa’sının ilk 4 maddesinde hâkim olan millî ve üniter devlet ilkesinin, eğitim dilinin Türkçe olduğunun, Türk kimliğini koruyan vatandaşlık tanımının, yerel yönetimlerde özerklik olamayacağının garantiye alındığını” söyledi. Parsak, ”MHP, kendi doğrularını yaptı.” dedi.

Parsak, 1982 Anayasa’sının yürürlüğe girdiği andan itibaren,pek çok yönüyle, özellikle kurgulanmış, inşa edilmiş hükûmet sistemi itibarıyla en başından itibaren tartışmalı bir Anayasa olduğunu söyledi.

 Bu Anayasa’da,sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanı ile sorumluluğu üzerinde toplayan başbakan ve bakanlar kurulunun bulunduğu iki başlı bir yapı öngörüldüğünü aktaran Parsak, iki başlılık sorununun,1982 Anayasa’sın dan önce de yaşandığını savundu.

Parsak, ancak 1982 Anayasa’sı ile bunun daha fazla kendini gösterdiğini ifade ederek, Anayasa’da cumhurbaşkanın klasik parlamenter sistemin çok daha ötesinde yetkilerle donatıldığını vurgulayarak,  1982 Anayasa’sın dan sonraki cumhurbaşkanlarının bazıları daha az bazıları daha fazla olmak üzere Anayasa’da yer alan görevlerini, yetkilerini kullandıkları, kimi zaman da Anayasa’da yazmayan yetkilerin de kullanıldığını dile getirdi.

Suç tipi bakımından sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanının,çok geniş yetkilerle donatıldığına işaret eden Parsak, 1982'den 2007'deki Anayasa değişikliğine kadar bu konunun çok çeşitli açılardan tartışıldığını belirtti.  

Parsak, 2007'de konunun farklı boyut kazandığını belirterek,11. Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde 367 krizi olarak adlandırılan bir kriz yaşadıklarını, bunun da Anayasa değişikliğini beraberinde getirdiğini hatırlatarak,2007'deki değişiklikle cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesinin kabul edilmesiyle ortaya çıkan sorunun çifte meşruiyet olarak karşılarına çıktığını kaydetti.

Anayasa’nın 101. maddesinin son fıkrasında,"Cumhurbaşkanı tarafsızdır varsa partisiyle ilişkisi kesilir."hükmünün yer aldığını hatırlatan Parsak, "Siyasi partiler kütüğünde, parti üyeliği sona erer anlamında mı yoksa seçildiği, kurucusu olduğu siyasi partiyle gönül bağı dâhil olmak üzere tüm bağlarının kesilmesi midir?" diye sordu.

Parsak, 2014'ten sonraki durumun farklı olduğunu,cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçildiği için çifte meşruiyet sorunuyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Parsak, 7 Haziran Seçimleri sürecinde CHP ve HDP'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, iktidar partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'n dan daha fazla miting yapmakla eleştirilerek, YSK'ye itirazda bulunduğunu anımsattı. Parsak, YSK'nin de 101. maddeye yönelik bir yaptırımın olmadığına dikkati çekerek, yetkisinin sınırlı olduğu, mitinglerle ilgili karar veremeyeceği hükmüne vardığını anımsattı.