KARATAŞ:DEVLETİMİZİN HER ZAMAN YANINDAYIZ

24 Şubat 2017 16:02
Okunma
1180
KARATAŞ:DEVLETİMİZİN HER ZAMAN YANINDAYIZ

15 Temmuz Darbe Girişimi'ne ilk tepki verenlerden biri de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Ülke genelinde yapılan darbe karşıtı gösterilere partili partisiz herkes destek verirken; Ülkücüler vakur duruş sergileyerek ön plana çıktı. Parti içerisinde tartışmalar sürerken parti yönetimi ve teşkilatların hızlı karar verip uygulamaya koyması herkesimden takdir topladı. Darbe teşebbüsü, Ülkücü hareketin iç meseleleri ve Erzurum’da Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) durumunu, MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş Karbeyaz’a anlattı.

Darbe teşebbüsünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Milliyetçi Hareket Partisi olarak tabi ki darbelerin karşısındayız. 15 Temmuz akşamı darbe girişimini duyduk. Tabi biz bunu nefretle kınıyoruz. O gün akşam genel başkanımızın ifadelerini bütün medya da gördü.Herkes onu izledi, dinledi. Mevcut olan iktidar partisinin yanında olduğumuzu,darbeye karşı olduğumuzu ifade etti. Ondan sonra tabii ki Ülkücü hareketi ve bütün insanları sükûnete davet etti. Bütün siyasi partilerin temsilcileri rozetini çıkardı ve ülkemiz için, devletimiz için herkes elini taşın altına koydu. Burada bütün Erzurum halkı, vatandaşlarımız kimse kimliğine bakmadı.Eline Türk Bayrağı'nı aldı sokağa çıktı. Hepimiz öyle yaptık. Biz devletimizin her zaman yanında olduk. İktidar partisinin kimliğine bakmadan desteğimizi sağladık.

Ülkücü hareketindarbe girişimine sert tepkisinin altında ne yatıyor?

Darbelerden en çok canı yanan ülkücülerdir. Darbe dönemlerini yaşadık, o darbeleri biz yaşadık. Bizim abilerimiz yaşadı. İdam iplerinde sallandırarak bizim abilerimiz şehit edildi. O acıyı biz biliyoruz ülkücüler olarak. Genel başkanımız da bunların farkında olduğu için ilk tepkiyi o verdi ve akabinde diğer siyasiler konuşmaya başladı. Darbe teşebbüsü gecesi televizyonlar darbeyi yapanların isimlerini verdi. Eğer buna kim kalkıştıysa vatan hainidir. Onları hiçbir zaman tasvip etmem ama orda erlerimiz olan 19-20 yaşlarında genç çocuklar vardı. Tatbikat diye alıp götürmüşler orada da vatandaşlarımızın bazıları o panikle askerimizi linç edip, bazı işkence yapmaları; tankların içindeki erleri tekmelemeleri bizim de içimizi acıttı.İşte o çocuklar hepimizin yavrusu. Biz hepimiz askerliğimizi yaptık bize komutanımız neyi emrederse biz onu yapmakla mükelleftik. Onlarda tatbikata diye yola çıkıp o şekilde oraya gitmişler ama neyin olduğunu bilmiyorlar. Buradan Ak Parti’yi de uyarmak istiyorum, mesaj göndermek istiyorum; bu konu üzerinden kendilerini seçim propagandası havasına sokmaları çok yanlıştı. Yani AKP propaganda yapıp, vatandaşa sürekli dışarı çıkın dedi. Parti mitingi havasına çevirdiler. Böyle bir şeyin olmaması gerekirdi. Parti kimliğini bırakacak;devleti için, milleti için neler

yapacaklarsa onun düşünülmesi gerekirdi. Bizim düşüncemiz budur.

Öldürülen bir erin başına bozkurt işareti yapan kişi ne olacak?

Öyle cani bir insan olmaz. Bozkurt işareti yapıp askerimizin başında poz veriyor. Bulunması gerekiyor, hatta en yüksek cezaya çarptırılması lazım. Yani ölen insanın başında hele bozkurt işareti yapılmaz. Darbecilerle beraber yargılanması gerekiyor. Onun cezasının verilmesi gerekiyor. Genel başkanımız onu şu anda bulmaya çalışıyorlar, devletin yetkilileri onu da bulacak.

Darbe girişimi gecesi Devlet Bey’in kitleleri yönlendirdiği söyleniyor?

Genel başkan haberi duyar duymaz evinden çıkıp genel merkeze gelip, partinin yetkililerini topluyor ve bu girişimi yapanları takip ediyor.Hemen açıklama yapıp “Hükümetin yanındayım. Devletimizin yanındayım” diyor.Halen darbenin karşısındayız. Aynen ifadesi buydu. Toplum olarak herkes çok mutlu oldu Devlet Bey’in bu hareketinden dolayı. İlk MHP’nin çağrıda bulunması toplumda yankı uyandırdı. Paralel denen darbecilere de gitti bu açıklama ve onlar da geri adım attı. Genel başkanımız

ülke meselesi olduğu zaman hemen açıklamayı ondan duyuyoruz.Her konu, terör konusunda da ilk açıklama onundur.

Sokaklara çıkanÜlkücüler hakkında ne diyeceksiniz?

Basın açıklaması yaptık tabi… Onlara yine söylüyoruz sükûneti hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Ülkücüler galeyana gelmesin asla. Tabi bozkurt yapanların hepsinin ülkücü olduğunu da bilemiyoruz. Hani her bozkurt yapanında neden yaptığı sorulmaz elbette. Her insanın alnında yazmıyor bu ülkücü diye. Bize mensup olanlar ilk gün dışarıdaydı sonradan çekildiler. Her zaman devletimizin yanındayız, bayrağımızın yanındayız, toprak bizim, kan bizim! Biz her zaman bunu söyledik.

Paralel yapının devlet içerisinde yapılanmasına ne diyorsunuz?

Bunu genel başkanımız on yıldır söylüyor. Hatta 2010 yılında referandum vardı ve Pensilvanya’dan gelen mesajlar vardı. O zaman ki başbakan,cemaate secdelere git diyordu miting alanlarında hep bunu söylüyordu, hepimizde duyuyorduk. Ama şu anda genel başkanımızın o zaman söylediği şeylere şimdi hak vermeye başladılar. Yani genel başkanımız o zamandan onları uyarıyordu. AKP,MHP’nin çizgisine geldi şimdi…

Parti içerisinde yaşanan gelişmelere değinecek olursak gidişat ne durumda?

Süreç dört-beş aydır devam ediyordu. Ben bu süre zarfında genel başkanın duruşunu gördüğüm için diyorum ki “Ne mutlu ki genel başkanımın temsilcisiyim”. Bu durumdan çok mutluyum huzurluyum. İyi ki kendini ülke için feda eden, her zaman devletinin yanında olan, ülkücü hareketi sokaktan çekip;bizleri en güzel şekilde temsil eden genel başkanımızla ben her zaman gurur duyuyorum. O süreçte tabi ki dört genel başkan adayı ortaya çıktı ve bugün bulunduğumuz duruma gelindi. Meral Hanım, geçmiş o dönemlerde Grup Başkan Vekilliğimizi, Meclis Başkan Yardımcılığı yaptı. Yine Ümit Özdağ, Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Koray Bey, bakanlık yaptı, Grup Başkan Vekilliği yaptı. Bu isimler o zamanlar rahatlıkla kadroya girdi. Sonradan ne değişti ki 1 Kasım’dan itibaren imza kampanyası başlatıldı, bunu Meral Hanım için diyorum. Atalarımızın bir deyişi vardır ”Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir”. Yani, Meral Hanım'ın ne amaçla ortaya çıktığını bütün taban-Ülkücüler gördü. Nereden kimler Meral Hanım'ı ileri sürdü ise genel başkanımız bunu her zaman ifade ediyordu.Devletin belgeleri herkesin elindeydi. Kimlerin Meral Hanım'a sahip çıktığını,sponsor olduğunu gayet açık gördük. Şimdi süreç geldi kendini burada gösterdi.Bir ara MHP’nin içine girmeye çalıştılar fakat başaramadılar, başaramazlar da…

Neden?

Ülkücüler çok akıllı ve zeki insanlardır. Ama bir kısım delegemiz gitti ona imza verdi. Zamanla imza veren delegeler hatalarını anladı,doğruları gördü ve şu an büyük bir kısmı imzasını çekti. Zaten kongre sürecimiz 2018 Mart ayında… Allah nasip ederse, bu yılın Ekim ayının dokuzunda başlayacak ilçe kongrelerimiz. Zaten muhalif isimler istedikleri delege sayısına ulaşamayacaklar, hepsi gitti yerinde oturuyor. MHP’nin kongresi 2018’de, şu an herhangi bir kongre yok.

Meral Akşener’in paralel bağlantısı var mı?

O konuda genel başkanımın söylediği her cümlenin arkasındayız.Genel başkanımız o mesele ile alakalı açıklamasını yaptı, söyleyeceğini söyledi. Biz de ona tabiiyiz. Dediğim gibi, Erzurum ilçe kongreleri Ekim ayının dokuzunda. Ekim ve Kasım ayları arasında inşallah kongre sürecini başlatacağız.Yeni delege sistemi uygulayacağız ve delegasyonu yenileyeceğiz. Oradan çıkacak yeni delegeler ile genel başkanı seçeceğiz.

2018 Olağan Büyük Kurultay’da Devlet Bey’in aday olacağını düşünüyor musunuz?

Şu anda genel başkanımız hazır, ama o dönem yaşanan süreç neyi gösterir bilemiyoruz. Rabbim ömür verirse herkes siyasette bir yere aday…Yine aday olursa ben genel başkanımın yanındayım, genel merkezin yanındayım,genel başkanın yanındayım. İstişare ettiğimiz, bir araya geldiğimiz Ülkücü kardeşlerimizde bizim gibi düşünüyorlar.