Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)terör örgütü tarafından kaçırılarak 10 ay rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan ünlü Fransız Gazeteci Nicolas Henin, Ankara'da Suriye konusunda verdiği konferansta çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Henin, Amerika ve Rusya'nın Suriye'yi felç ettiğini belirterek, Suriye’nin geleceği konusunda kötümser olduğunu kaydetti. Cihatçıların genelde serseri olduğunu ifade eden Henin, “Kendilerini birer George Washington gibi gören cihatçılar dünyada bütün Müslümanların hayal ettiği büyük bir İslam devleti kuracaklarını sanıyorlar. 2015 yılında milyonlarca Sünni Müslüman mülteci, IŞİD’in kurmak istediği halifelik topraklarını terk edip 'kâfir' dedikleri ülkelerin topraklarına sığındı ve orada kendilerine 'Hoş geldin.' denildi. Bu sebeple mülteciler IŞİD’in teorilerini çürüttü, tüm söylemlerini yerle bir edip ortada bıraktı." dedi.
IŞİD’çi teröristler Henin'i Suriye’nin Rakka şehrinde üç yıl önce kaçırdı. Bu örgütün öldürdüğü Amerikalı gazeteciler James Foley, Steven Sotloff, İngiliz yardım görevlisi David Haines ve Alan Henning'le aynı hücrede kalan Henin, 10 aylık rehinelik sürecinde yaşadıklarını "CihatAkademisi" isimli kitabında dile getirdi.
Dünyanın birçok ülkesinde konferanslar veren Nicolas Henin,Ankara'da da ilk kez düzenlenen bir konferansta yaşadıklarını ve Suriye'deki iç savaşla ilgili tespitlerini anlattı.
Çağdaş Sanatlar Merkezinde yapılan "Suriye: Bundan Sonra Nasıl İlerleyebiliriz?" başlıklı konferansta konuşan Henin, 10 ay boyunca özgürlüğünün kısıtlandığını, gizli hapishanelere götürüldüğünü ve kendisini bir daha göremeyeceklerini düşünen ailesinin korkunç şekilde acı çektiğini söyledi.
Henin, dış güçlerle desteklenen ve savaşlarla çeşitli gruplara parçalanan Suriye’nin durumu son bulacak gibi görünmüyor. Şiddeti azaltmak,terörist grupların geri çekilmesi, halkın tekrar güvenini kazanmak için hangi çözümler yaratılabilir? Herkesi ilgilendiren kolay ve uzlaşmacı bir çözüm yolu olmayabilir fakat ilerleme sağlamak mümkündür." dedi.
Suriye devrimi başladıktan sonra o topraklara giden ilk Batılı gazetecilerden biri olan Henin, kaçırılmadan önce de Orta Doğu'daki tehlikeli bölgelerde beş defa bulunmuş. Kendisini Suriyelileri savunmaya adadığını ifade eden Henin, Amerikalı Gazeteci James Foley’in ölümünün dünyanın dikkatini buterör örgütüne çektiğini ve olayın 2014 yazında bir "elektroşok' etkisi yarattığını vurguladı.
Esad’la BağdadiArasında Yıkan Benzerlik Var
IŞİD'in Suriye halkının çektiği işkenceyi ve Irak halkının hayal kırıklığını fırsat görerek, durumu kendi açısından iyi değerlendirdiğine işaret eden Henin, "Çoğu IŞİD mensubu sonradan Müslüman olmuştur. Ya Müslüman bir çevreden gelmeyenler, klasik anlamda sonradan Müslüman olanlar ya da İslamiyet olarak saymadıkları bir İslam ortamında büyüyüp ve sonrasında 'cihatçı selefiliği' benimseyenlerden oluşmaktadır. Her durumda, mesafesiz ve genellikle derin bir bilgisizlikle mutlak şekilde aşağı çekilen bir vizyonu benimsemektedirler." diye konuştu.
Beşşar Esad ve IŞİD’in elebaşı Ebubekir Bağdadi arasında yakın benzerlik kurabileceğini belirten Henin, "Varil bombaları ile bombalama,enkazdan çıkarılan çocuk cesetlerinin görüntüleri, kurban olan din kardeşlerini savunmak ya da intikamını almak için tüm dünyadaki Müslümanlara çağrıda bulunmak,IŞİD için en iyi alım kampanyası oldu." diye konuştu.
Bölgede sivil halkın % 80'inin ölümüne Suriye'deki rejimin sebep olduğunu dile getiren Henin, Batı koalisyonunun hava harekâtlarının, IŞİD'in gerilettiğini aktardı. IŞİD’i geriletmek için askerî seçeneğin gerekli olduğunu ancak bunun "yan etkileri" de bulunabileceğini kaydeden Henin,"Sonuç olarak aradığımız şey şiddetin azalması. Suriyelilerin daha fazla değil daha az bombaya ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu. Henin,şunları aktardı:
"Dünya Suriye halkına yönelik katliamı izledi ve halkı korumak için değil tamamen kendi stratejik çıkarlarını korumak için bu konuya dâhil oldu. Bugün,Suriyeliler geleceklerinin kontrolünden tamamen yoksunlar. Silahlı ve dış ülkeler tarafından yönetilen gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor. Esad sonrası Suriye daha özgür, bu tip terör örgütlerinden arındırılmış olabilir mi?Hayal kurmamak lazım. Uzun vadede Suriye toprakları üzerine terörist grupların yerleşmesine izin verildi. Terörist grupların yok edilmesi, Suriye politikasının dengeli olmasından geçiyor. Fakat yeterli değil. Terörizm, kurban olma hissine karşı büyük bir tepkidir. Kurban yaratmak, aslında terörizmi yaratmaktır