- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ’nün siyasi ayağının gizemini hâlâ koruğunu hatırlatarak, “Öğretmene güç yetiyor da siyasetteki FETÖ'cülerin üzerine niye gidilmiyor? Odacı çaycı bulunuyor da yüksek mevkilerde olanların üzerine niye gidilmiyor?” diye sordu.
Bahçeli, 22 Kasım 2016 Salı günü MHP Meclis Grubu toplantısında yaptığı konuşmada, FETÖ ile ilgili yürütülen operasyonlara dikkat çekti. FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili uyarılarda bulunan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bilmediğimiz bir müdahale engelleme mi vardır. Yurtta Sulh Konseyi'nin tepe kadrosunu ne zaman duyup öğreneceğiz? Bunları idam sehpasına ne zaman çıkaracağız. Bu çile kökten bitirilmelidir. Atanamayan öğretmen kalmamalıdır.Sözleşmeli öğretmenler mülakatla alınıyor. Sözleşmeli öğretmenlerin mülakatla alınması KPSS'den yüksek puan alan öğretmenlerimizi de mağdur etmiştir.Sözleşmeli öğretmenlik güvensiz bir sistemdir. Teftiş sisteminin tek bir çatı altına toplanmasını, ek ders ücretlerinin yükseltilmesini, terfi sisteminin liyakat ve başarı kriterine göre yapılmasını, MEB'de yargı kararına kesinkes uyulmasını bekliyor, istiyoruz.”
Kamuoyunda tartışmalara sebep olan cinsel istismar önergesini sert dile eleştiren Bahçeli, “Körpe yavrulara göz koyan iğrenç yaratıklara can simidi uzatılıyor. Zalim ve ahlaksızları değil affetmek, bunların kafalarına demir yumruğu indirmek millî ahlakın gereğidir." diye konuştu.
Bahçeli, önergede “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan mağdurla failin evlenmesi durumunda ceza açıklanmasının geri bırakılmasına ya da cezanın infazının ertelenmesine” ifadelerinin yer aldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"16 Kasım'a kadar cinsel istismarı yap sonra sıkıyı görünce evlen, bir şey olmasın bu garabetin bir tevili yoktur. Cebir, tehdit, hile veya iradeyi sakatlayan bir başka neden olmadan cinsel istismar suçu yani taciz ve tecavüz nasıl gerçekleşecektir? Hadi gerçekleşti diyelim, Medeni Kanun’a göre çocuk sayılan bir evladımızın aklı ve ruhu gasbedilerek istismara uğraması nasıl sıradan ve normal görülecektir? Adı üstünde çocuğun rızası olsa ne yazacak olmasa ne çıkacaktır? Bu önergeyi veren AKP'li milletvekillerinin hiç mi yüreği sızlamadı? Hiç mi elleri titremedi? Medeni Kanun’un 124. maddesi erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez hükmünü içermektedir. Kimi aksini söylese de söz konusu önerge tecavüzcülere af vadetmektedir. Meşum önergeyle sabilere, körpe yavrulara küçük bedenlere göz koyan iğrenç yaratıklara can simidi uzatılmaktadır. Herkes vicdanını yoklasın ve şu sorunun cevabını arası: Çocuktan gelin mi olur, cinsel istismar mahkûmlarından mağdurmu çıkar? Ne felakettir ki 3 bin mağdurdan bahsedilmektedir. Cinsel istismarın olduğu yerde mağdur kimdir? Şu anda cezaevinde heyecanla mezkûr önergenin yasalaşmasını bekleyen ve cinsel istismarda hüküm giymiş hangi hatırlı ve ya sözü geçen kokuşmalara destek verilmektedir? AKP'nin vicdan ve ahlak sahibi hiçbir milletvekili bu önergeye sıcak bakmayacak, destek vermeyecektir."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, TÜİK verilerine göre, son 10 yılda çocuk istismarı konusundaki dava sayısında patlama olduğunu ve 482 bin 908 kız çocuğunun evlendirildiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Irz düşmanlarını aklama telaş ve amacına hep birlikte engel olmalıyız.'Kararımızdan dönmeyeceğiz.' diyen önerge sahiplerinden birisi olan milletvekilinin de pişmanlık duyacağını ümit ediyorum. Çocuklara kadınlara cinsel saldırıda bulunan hayatlarını karartan zalim ve ahlaksızları değil affetmek bunu işledikleri suçları temizlemek; bunların kafalarına hukukun demir yumruğunu indirmek millî ahlakın gereğidir. Çocukları gülmeyen bir milletin umutları kırılmış hayalleri kurumuştur. Çocuklarımızı soldurmayacağız, onları istismarcılara tecavüz ve şiddet faillerinin keyfine bırakmayacağız.
Buradan AK Parti'ye çağrıda bulunuyorum: Ne yapıp yapıp bu önergeyi tümden geri çekin, gelin daha fazla anlamsız ve boş tartışmalarla Türkiye'yi boğmayın.İnanıyorum ki TBMM'de görev yapan her vekili çocukların hak ve hukukunu muhafaza ederek ülkemin her yavrusunu kendi yavrularından ayrı görmeyecektir.Helalzade barıştırır, haramzade karıştırır. Biz helalden yana duralım.Haramzadeleri önce Allah'a sonra millet vicdanına daha sonra da adaletin vereceği keskin karara havale edelim."