MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemi ile ilgili olarak CHP sözcülerinin yaptığı değerlendirmelerin baştan aşağı arızalı olduğunu belirtti.
Yalçın, bazı şahsiyetlerin Bahçeli’nin başkanlık sistemi konusunda ne söylemek istediğini anlamakta güçlük çektiğini belirterek, “Bu konuda milletimizin hakemliğine başvurup, kararı buyurun siz verin diyeceğiz.Hepsi bundan ibaret, bundan. Bundan niçin korkuluyor?” dedi.
CNN-Türk’te katıldığı bir programda bu konuya açıklık getiren Yalçın, şunları söyledi:
“CHP sözcülerinin Devlet Bey'in açıklaması ile ilgili yaptığı değerlendirmeler baştan aşağı arızalı açıklamalar. Demek ki MHP'nin bu açıklamayı niçin yaptığını hiç bilmemekteler. Kendilerince çarptırıyorlar. Sayın Genel Başkanımız ve MHP, parlamenter sistemden yana olduğunu defalarca söyledi.Biz 47 yıllık bir siyasi hareket olarak bu temel ilkeleri sahiplendiğimizi net olarak ifade ediyoruz. Okuduğunu anlamayan bazı şahsiyetler çıkıp ‘Parlamenter sistemden veya üniter yapıdan vazmı geçiyorsunuz?’ şeklinde bir suçlama getiriyorlar. Hayır buradan tekrar ifade ediyorum. MHP bugüne kadar getirdiği sistemle alakalı düşüncelerinden vazgeçmiş değildir. Biz hâlâ parlamenter sistemini onarıp aksayan yönlerini tamir etmek suretiyle bu ülkeye daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Ancak bir de vaka var bu ülkede. Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçildiği tarihten itibaren fiilî olan ama Anayasa’ya uymayan mevcut bir hâlvar. Bunun giderek sıkıntı yaratacağı kanaatindeyiz. Bu böyle devam ederse bölücü terör örgütü ve FETÖ ile mücadele eden, dış politikada bir kıskaç içinde olan Türkiye'yi farklı noktalara götürür endişemiz var. Eğer bu durum devam ederse kriz ve kaos meydana gelebilir. Felaket tellallığı yapmak istemem ama yeni bir darbe ile de karşılaşabiliriz. İşte bütün bunların yaşanmaması adına MHP daha önceki uygulamalarında olduğu gibi yol gösterici konumunu ortaya koydu. Ben de bu düşüncedeyim ama millet farklı düşünebilir. Bu yolun açılmasında hiçbir mahsur yok. Hepsi bundan ibaret.”
Sayın Genel Başkanım Bu Uyarıyı Defalarca Yaptı
“Sayın Genel Başkanım bu uyarıyı defalarca yaptı.” diyen Yalçın, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Ancak ilgili şahsiyetler ne söylemek istediğini anlamakta güçlük çekiyorlar. Geçen haftaki grup toplantısında ilk söylediği husus, ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu pozisyondan geri çekilmesi ve anayasal sınırlara geri dönmesi gerekir. Bizim doğrumuz budur. Ama bunu doğru bulmuyor ve bunda ısrar ediyorsanız ve şu andaki durumu normal görüyorsanız bu fiilî bir durumdur. Bunu anayasal zemine oturmak zorundadır. Siyaset kurumunun vazifesidir bu.’Söylediğimiz bu. Defalarca tercihimizin ne olduğunu söyledik ancak mevcut siyasi parti iktidar partisi farklı düşünüp bir başkanlık sistemi değerlendirmesi yapmak istiyorsa onun yeri Meclistir. Meclis milletin makamıdır. Gelin orada konuşalım ve ne getireceğinizi görelim. Bunun artısı ve eksisi millete ne olacak bunlara bakalım. gerekli olduğu takdirde Meclis oylamasından sonra 367' yi bulabilir. Muhtemeldir veya 330'u bulur ve millete gider. Burada milletin rolü hakemlik rolüdür. Burada MHP kendi, iktidar partisi kendi, ana muhalefet de kendi düşüncesini anlatacak. Daha sonra dönüp millete diyeceğiz ki ‘Siyaset kurumunun içinde bulunduğu durum budur. Bu konuda hakemliğinize başvuruyoruz, kararı buyurun siz verin.’ Hepsi bundan ibaret.bundan niçin korkuluyor?”
Yalçın, “MHP referandumda ne yapacak? sorusuna karşılık, “Evet ve hayır arasına sıkışmış bir referandum yaşanmayacak. Kendi sistemini inandığını söyleyecek. Yani parlamenter demokrasinin daha doğru olduğunu söyleyecek. Kararı millete bırakacak hepsi bundan ibaret.” diye konuştu.
Yalçın, “Teklif size geldiğinde içeriğini değerlendirecek misiniz?” sorusuna karşılık da şunları ifade etti:
“Kimsenin endişesi olmasın bizim dışımızda siyaset geliştiren kurumlarda MHP'nin geleceği ile ilgili endişeye hiç düşmesinler. 47 yıllık bir siyasi hareketiz. Bu siyasi hareketi Millî Mücadele’nin halefleri tesis ve tespit edip ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla bu zaman diliminde birçok tecrübeyi yaşayan bu siyasi hareket, böyle bir manevrada kendi geleceğini mutlaka düşünecektir. Gelecek metni bir görelim derken bunlara kastediyorum.Gelecek metinde federasyonu teşvik eden bazı hususlar olacak mı ona bakacağız.Üniter yapıyı zedeleyecek mi ona bakacağız. Tek parti anlayışına veya çift partili sistemi zorlayan bazı maddeler var mı bunu inceleyeceğiz. Biz bugüne kadar kamuoyu önünde ne genel başkanım ne onun ekibi Meclisteki davranış biçimini henüz ilan etmedik. Bunlar görüldükten sonra görüş ve düşüncelerimizi çok acık bir şekilde ortaya koyacağız. Oy verirken AKP ve CHP içinden de farklı düşünen milletvekillerinin olması muhtemeldir. Dolayısıyla şu an itibarıyla 330'u yakalar veya yakalamaz şeklindeki bir yaklaşımın söylenmesi biraz isabetsiz. Önce ortaya konulan gerçekliğe bakmamız lazım. Ama ısrarla bizim altını çizdiğimiz şu: 15 Temmuz eğer bir milatsa, ülkenin normalleşebilmesi için birtakım düzenlemelerin mutlaka olması lazım. Milletin mukadderatını ilgilendirdiği için bunun millete sorulması lazım. Millete sormaktan korkulmaması lazım. Bunda endişe duyulması bizi hayretlere düşürüyor.”