Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, AKP iktidarının bölücü terör örgütü PKK’ya karşı etkin ve kapsamlı bir mücadele yürütmediğini ileri sürerek terörün sona ermesi için öncelikle Kandil’in imha edilmesi, PYD’nin ortadan kaldırılması ve PKK’ya yapılan dış desteğin kesilmesi gerektiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik de sert eleştirilerde bulunan Destici, “Keyfiniz yerinde. Siz saraylarınızda oturmaya devam edin. Huber Köşklerinizde dönmelerle, yosmalarla, züppelerle iftar açarken Mehmetçikler orada can vermeye ve şehit olmaya devam etsin.” dedi.
Partisinin Ankara İl Başkanlığınca düzenlenen iftarın ardından gündemdeki konularla ilgili bir değerlendirme yapan BBP lideri, Türkiye'nin 32 yıldan beri silahlı terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini hatırlattı.
Destici, şöyle devam etti:
“Yüreğimiz kan ağlıyor. İslam coğrafyasında İslam topraklarında oluk oluk Müslüman kanı akmaya devam ediyor. En acı olanı ve yüreğimizi yakanı da Müslümanların Müslümanları öldürmesi ve katletmesidir. Maalesef küresel emperyalist güçler; önüne ‘İslami’ ismini koyan terör örgütlerini, birtakım gruplarınımaşa ve taşeronu olarak kullanarak maalesef İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı akıtmaya devam ediyorlar. Bu şekilde hem İslam dünyasını ve topraklarını parçalayıp işgal ediyorlar hem de Müslümanları katlediyorlar. Maalesef bu kadar büyük acılara, oyunlara, kan ve gözyaşına rağmen bir türlü Müslüman ve İslam dünyası uyanıp ayağa kalkmıyor, birliktelik gerçekleştirmiyor.”
Müslümanlar Birbirini Boğazlamaya Devam Ediyor
Destici, şunları kaydetti:
“Suriye yanıyor, yıkılıyor. Arap’ı, Kürt’ü, Türkmen’i ve bütün Müslümanlar orada düzenlenen bir oyun ve tezgâhın sonucu birbirini boğazlamaya devam ediyor. Bundan bir süre önce aynısı Irak’ta yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Afganistan, Sudan ve Libya’da yaşandı. Başka İslam topraklarında yaşandı. Doğu Türkistan’da da yaşandı. Bu ülkelerde zulümler bugün de devam ediyor. Biz elbette ki emperyalist güçlerin ne yapmaya çalıştıklarını anlıyoruz. Bizim anlamadığımız, İslam devletleri ve onların başındakilerin ne yapmaya çalıştığıdır. Eğer basiretli ve iradeli olabilselerdi; samimi bir şekilde kendilerini, iktidarlarını, koltuklarını değil de milleti ve devleti düşünmüş olsalardı; herhâlde Suriye bugünleri yaşamaz, Irak bugünkü gibi parçalanmış bir ülke olmazdı. “
Hain Terör Örgütü 32 Yıldır Bitirilemedi
Türkiye’nin 32 yıldır hain terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini hatırlatan Mustafa Destici, şu görüşlere yer verdi:
“32 yıldır bu memleketi yönetenler eğer isteselerdi, gerçekten ciddi ve kararlı bir mücadele ortaya koysalardı; değil 32 kere, hatta yüz kere bu hain PKK terör örgütünü bitirirlerdi ama maalesef bitirmediler. Bugün de bakıyorsunuz hâlâ topyekûn kararlı bir mücadele verilmiyor. Asker ve polis kararlı bir şekilde orada kahramanca mücadele ediyor. Ama mücadelenin diğer unsurları; başta finans kaynaklarının yok edilmesi, lojistik destek sağlayan belediyelerin tesirsiz hâle getirilmesi, belediye başkanlarının görevden alınması gerçekleştirilmiyor. O bölgede en çok zararı ve bedeli ödeyen Kürt kardeşlerimiz, mutlaka PKK’nın boyunduruğu ve tahakkümü altından kurtarılmalıdır. Ama maalesef bunlar yapılmıyor.”
Çözüm Sürecinin Bedelini Ödüyoruz
“Hangi çözümden, ne çözümünden bahsediyorsunuz?” diye soran Destici, şu ifadelere yer verdi:
“Bu milletin ödediği bedeller şimdiye kadar yetmedi mi? Son altı ayda 600 şehit vermişiz. Biz Kıbrıs Harbi’nde bu kadar şehit vermedik. Milletin emeği gidiyor, geleceği çalınıyor, enerjisi yok ediliyor. Kardeş kavgası çıkartılıyor. Eğer terörle mücadele ciddi anlamda yapılsaydı terör çoktan bitmiş olurdu. Bizim artık boş sözlere karnımız tok. Terörle gerçek anlamda mücadele ettiğinizi bu millete göstermek istiyorsanız eğer, yapacağınız birkaç tane temel iş var: Bir, Kandil’in imha edilmesi. İki, Suriye’nin kuzeyinde kurulan PYD’nin mutlaka ortadan kaldırılması. Üç, PKK’ya verilen dış desteğin mutlaka kesilmesi.”
Ey İktidar, Yargıdan Elini Çek!
Partisinin; adalet ve yargıyla ilgili görüşlerini de dile getiren BBP Genel Başkanı Destici, şunları söyledi:
“Yargıya olan güven %70’lerden 30’lara düştü. Oysa biz onlardan neyi beklerdik? Yargıya olan güveni %70’lerden % 90’lara çıkarmalarını beklerdik. Ben buradan sesleniyorum: Ey Adalet Bakanı, ey Yargıtay Başkanı, ey HSYK Başkan Vekili! Birazcık olsun adalet ve hukuka inancınız varsa kalkın o koltuklardan ve yargıya olan güveni %30’lardan %90’lara çıkaracak olanlar gelip otursun… Bu iktidarın en çok oynadığı alanlardan bir tanesi yargı olmuştur. Kendi yaptığı kanunları birkaç ay birkaç yıl sonra değiştirme gereği duymuştur. Hiçbir demokratik hukuk devletinde bir kere konulanyargı kuralları bir daha değiştirilmez. Zamana, kişiye ve olaylara göre oynamak akla dahi gelmez. Oysa şu anda yapılanlar, Türkiye’yi felakete götürür ve bu uzun süre sürdürülemez. Onun için sürekli olarak birtakım değişiklikler yapılıyor. Yapılan her değişiklik belli bir amaca ve olaya yönelik olduğu için o amaç gerçekleştiğinde, o olay bertaraf edildiğinde, rüzgâr tersten esmeye başladığında kanunlar da yeniden değişiyor. Onun için buradan iktidara sesleniyorum. Yargıdan elini çek!”